GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, Türkiye'de askerin siyasete dâhil olmasının önüne geçilmesi amacıyla 23/3/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 25 Mart 2015 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:25.03.2015

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubunun Meclis araştırması açılmasına ilişkin vermiş olduğu grup önerisi aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ, Türkiye'deki siyaset sisteminin tümden gözden geçirilmesi gerektiğine inanmış ve siyaset kurumunu problemlerin çözüm mekanizması hâline getirmiş olan bir partidir. Aynı zamanda, çözüm odaklı siyaset anlayışı siyaset alanını genişletmiş; siyaset kurumunun etkisini, güvenirliğini ve gücünü de artırmıştır. Âdeta kangren olmuş olan birçok meseleye AK PARTİ döneminde neşter atılmış, daha önce son derece sıkıntılı olan siyasi-asker ilişkileri de normalleşme sürecine girmiştir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısı içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde kuvvet komutanlarımız Genelkurmay Başkanına, Genelkurmay Başkanımız da Sayın Başbakanımıza bağlı olarak görev yapmaktadırlar. Bu yapı, üyesi olduğumuz NATO ittifakında kendine özgü tek yapıdır. Bazı Batı ülkelerinde, örneğin Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya'da ise kuvvet komutanları doğrudan Savunma Bakanına bağlı olarak çalışmaktadırlar. Amerika Birleşik Devletleri'nde komuta zinciri, örneğin Hava Kuvvetleri Komutanlığı için Hava Kuvvetleri Sekreteri, Savunma Bakanı ve Başkan şeklindedir. İspanya'da ise bu Hava Kuvvetleri komuta zinciri Hava Kuvvetleri Komutanı, Savunma Bakanı, Başkan ve Kral şeklindedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin hem başkanlık sistemiyle yönetilmesi ve hem de süper güç olarak dünyayı yönetmeye talip olması nedenleriyle askerî yapısı birçok gelişmiş Batı ülkesinden farklılıklar göstermektedir.

Demokratikleşme çabalarımıza paralel olarak Millî Savunma Bakanlığının asker üzerindeki etkinliğinin artırılması Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından uzun dönemde çalışılabilir ve çalışılmalıdır da. Bu kapsamda 1980'li yıllarda İspanya'da Sosyalist Partinin İspanyol silahlı kuvvetlerinin demokrasi içine entegre edilmesi çalışmaları örnek alınabilir veya kendimize özgü, yerli, millî bir model de oluşturabiliriz. AK PARTİ iktidarı asker-siyaset ilişkilerini toplumun demokratikleşmesi çalışmaları kapsamında, sabırlı, yapıcı ve iyi niyetli olarak sürdürme gayreti içindedir. 24'üncü Dönem Genelkurmay Başkanı, komutanlığı döneminde kuvvet komutanlarının basına açıklama yapmasını yasaklamış, yetkiyi doğrudan kendinde toplamış ve görev süresince de bu yetki, siyasete müdahil olacak şekilde, darbe girişimlerine rağmen hiç kullanılmamıştır. Hâlen görev başındaki 28'inci Genelkurmay Başkanlığı döneminde ise asker tamamen siyasetin dışında kalmaya özen göstermektedir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ hükûmetleri, Türkiye Büyük Millet Meclisine sundukları yasa teklifleri sayesinde, geçtiğimiz on yılda askerin siyaset dışına çekilmesi yönünde önemli adımlar atmış, atmaya da devam etmektedir. Örnek olarak birkaç tanesini sıralayacağım. Mesela Yüksek Askerî Şûra'nın yapısını değiştirdik, Sayın Başbakanın etkinliğini, siyasetin etkinliğini tam olarak artırdık. Askerlik tanımını değiştirdik. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinin darbelere mesnet olarak kullanılmasını engelleyecek şekilde Meclisimizden kanun teklifi geçirdik biliyorsunuz. Kurmay subay eşlerinin nitelik belgesi talep edilmemesi konusunu da yasalaştırdık.

Birkaç hafta önce İçişleri Bakanımızın Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı üzerindeki yetkisinin tam olarak artırılması yönündeki maddeleri de Genel Kurulun takdirine sunduk ve buradan geçirdik değerli milletvekilleri.

Türk Silahlı Kuvvetleri milletimizin göz bebeğidir. Hükûmetimiz onun harbe hazırlığından ve caydırıcı gücünün muhafazasından doğrudan sorumludur. Bakanlar Kurulunun verdiği görevleri yapan modern Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünü koruyacak azim ve kararlılığımız mevcuttur. Ülkemizin demokratikleşmesi kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinin de siyaset dışında kalması yönündeki dikkatli ve titiz çalışmalarımız devam edecektir.

Biz yüksekleri hedefliyoruz. 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz doğrultusunda asker üzerindeki demokratik etkinliği artıracak çalışmalarımız devam edecektir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24'üncü Döneminin görevi yaklaşık on gün sonra fiilen bitecektir. Dolayısıyla, HDP Grubunun teklifinin bu dar süreçte gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı düşüncesiyle önerinin aleyhinde olduğumu beyan ediyor, gündemimizdeki konulara odaklanmamızın uygun olacağını değerlendiriyor, hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)