| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 25.03.2015 |
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 705 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin ikinci bölümüyle ilgili şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu ikinci bölüm, biliyorsunuz, 16'ncı madde itibarıyla başlıyor ve 16'ncı maddeden itibaren olan konular asıl, sanıyorum, topluma mal oldu. İşte, çocuğunuz olursa şu kadar para alacaksınız, evlenirseniz şu kadar yardım yapılacak, konut almak istiyorsanız devletimiz size şunları yapacak diye ama bence, burada, biz, eleştirilerden öte şu saatte bizi izleme imkânı olan vatandaşımız varsa onları öncelikle doğru bilgilendirmekle yükümlüyüz diye düşünüyorum.
Bir konu yanlış anlaşılmış: Bu doğumda verilecek paralar bir kereye mahsus, bunlar her ay, her ay verilecek paralar değil, önce bunu belirtmek lazım. Yani 1'nci çocuğa 300; 2'nciye 400; 3'üncüden itibaren 600 lira diye söylenen miktar yalnızca bir kereye mahsus.
Ha, şu soruyu sormak lazım: "Neye göre 300, neye göre 400, neye göre 600?" diye. Çünkü biliyorsunuz bu ülkede asgari ücretin ne olduğunu; brüt olarak 1.200 küsur, net 949 lira. Peki, bu 300 lira, 400 lira, 600 lira neye göre belirlendi? Gönüllerinden öyle kopmuş Hükûmetteki kişilerin. Kim akıl etti, onu da bilmiyoruz. Çünkü bu madde şu anda Sağlık Komisyonunda görüşülmekte olan bir yasa tasarısının içinde de var. Kim, neyi, nasıl düşünerek yaptı, bilmiyoruz ama her buldukları yasanın içine bu 300, 400, 600 lirayı koymuş arkadaşlar. O yüzden bu milletin paralarının neye göre, hangi ölçütle, 1'inci çocuk ile 3'üncü çocuk arasında ne gibi bir fark gördünüz de, böyle, 2 katı bir ücret veriyorsunuz bilmiyorum. Ama vatandaş bir şeyi merak ediyor, diyor ki: "Bir batında üçüz doğurursa bizim hanım 300, 400, 600 lira diye 1, 2, 3 çocuğa mı verilecek; 3 çocuğuma birden 600 lira mı verilecek?" Vallahi dedim ki ben bana soran hemşerilerimize... Bana Sivrihisar'dan bir hemşerimiz sordu bunu "Üçüzümüz olsa ne verilecek, hepsine 600 lira mı, 300, 400, 600 lira diye 1, 2, 3'üncü çocuk mu?" diye. Dedim "Hemşerim, bu Hükûmet havuz seviyor, bu da onlara bir havuz problemi olsun, onlar sana bunun cevabını verirler." diye. Çünkü Hükûmetiniz, hamdolsun, kendi çocukları için bankada hiç biriktirmediği paraları milletin evlatları için öngördünüz. "Bankada üç yıl paranı biriktir, sonra evlenmek istersen ya da konut edinmek istersen üç yılın sonunda -eğer Recep Tayyip Erdoğan Bey de Merkez Bankasıyla bir kavgaya tutuşmazsa, farklı finans kurumlarıyla kavga etmez, Türk lirası çok değer kaybetmez ise- eline maksimum 5 bin lira olmak üzere biz sana para veririz." diyorlar. Merak ediyorum ben, Adalet ve Kalkınma Partililerin kendi çocukları bankaya hiç para yatırmazken, hatta kendi genel müdürleriniz bankaya para yatırmazken, farklı yerlerde tutarken...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Nereden biliyorsun Ruhsar?
RUHSAR DEMİREL (Devamla) - Bunu dünya biliyor efendim, siz kabul etseniz de etmeseniz de.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Çalışıyorlar, tasarruf da ediyorlar.
RUHSAR DEMİREL (Devamla) - On iki yıl sonra bu konuda da ayılacaksınız, siz hep on iki yıl sonra uyanarak fark ediyorsunuz bazı şeyleri. En son, Sayın Başbakan Yardımcısı da söyledi Büyükşehir Belediye Başkanınızın neler yaptığını, onu da herhâlde üçüncü dönemin sonunda fark ettiniz. On iki yıl sonra bu konuda da uyanacaksınız ne olduğuna.
Milletin evlatlarına "Bankaya para yatır." diyen sizler ve Recep Tayyip Erdoğan Bey'in ne zaman Türk lirasının değer kaybedip ne zaman kazanacağına o günkü duygu durumuyla karar verebildiği bir ülkede, onu da 16'ncı maddede öngördüğünüz bir düzenlemeyle istisna tutarak, hiçbir sorumluluğu olmaksızın bir insan istediği gibi Türk lirasına değer kaybettirebilecek ama siz bu milletin evlatlarının paralarını bankada biriktirmesini istiyorsunuz. Haklı olabilirsiniz çünkü sizin havuz problemleriniz çok enteresan. Fakat, bu kadar insana "Çeyiz parası, konut parası" diyorsunuz ve açıklamanız da şu... Konutu "Düşük ve orta gelir düzeyindeki vatandaşlar için." diye öngörmüşsünüz, "En fazla 15 bin lira, yüzde 20'si." diye. Böyle bakınca insan şunu düşünüyor: En fazla 75 bin liralık ev diye. Ama, orada ufaktan, bir cümlede ekleme var, "Bakanlar Kurulu isterse 3 katına kadar çıkarabilir." diyor. 225 bin liralık bir ev Türkiye Cumhuriyeti'nde düşük ve orta gelir düzeyindeki insanlarımız için uygun bir rakam mıdır asgari ücretin 949 lira olduğu ülkede? Siz bu küçük küçük yaptığınız işleri lütuf gibi anlatıyorsunuz ama sosyal devlet bu ülke hâlâ, mevcut Anayasa'mız bunu öngörüyor. Siz hiç kimseye kendi cebinizden para vermiyorsunuz. O yüzden, bu 300'ün, 400'ün, 600'ün neye göre hesaplandığını bu millete anlatmanız lazım.
Doğumu çok teşvik ediyorsunuz ama annesi babası iş aramaya gittiğinde 4 aylıkken evde yalnızlıktan ölen Damla bebeği hatırlatmak istiyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)