GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:25.03.2015

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; gene bir torba yasa... Bu Meclis, maalesef bir kanun fabrikası oldu. Milletvekili olduğumuz günden beri yüzlerce kanun çıkardık, değiştiriyoruz, tekrar çıkarıyoruz. Seçim öncesi birtakım yerlere mesaj vermek için kanunlar düzenliyoruz, çıkarıyoruz ama maalesef, toplumu eğitemiyorsanız, toplumdaki çıkarttığınız kanunları uygulayan kanun uygulayıcılarını yetiştiremiyorsanız çıkardığınız kanunların da çok büyük bir etkisi olmuyor.

Ben ilk milletvekili olduğum zaman yine bu kürsüden de konuşmuştum ve o zaman da bazı tekliflerde bulundum. Özellikle şunu söylemiştim: Bakın televizyonlarda ilaçlar satılıyor. Birisi çıkıyor "Şu ilaç şu hastalığa iyi gelir." diyor. Bir başka kişi çıkıyor, bazı gıdaların bazı hastalıklara iyi geldiğini anlatıyor. Bunlarla ilgili bir yaptırım uygulayamıyorsunuz. Kanunda var aslında, kanunda her şey var ama denetleyemezseniz ve uygulayamazsanız maalesef bunlarla başa çıkmanız da mümkün olmaz. En son Sayın Bakan bir açıklama yaptı, dedi ki: "Bu bal satışlarını yasakladık. Bütün bu televizyonlarda ilanı yapılan balların hepsi sahtedir." Peki, dört yıldır vatandaşın yediği bu balda ne vardı değerli arkadaşlar? İçinde nişasta bazlı glikoz vardı. Nişasta bazlı glikoz nişastadan elde edilen ucuz bir şeker ama maalesef obeziteye ve kansere sebebiyet veriyor, kronik hastalıkların önünü açan bir gıda maddesi.

Peki, buraya nasıl geldik? Denetlemediğimiz için. İstediğiniz kanunu çıkartın, eğer denetleyemiyorsanız, etkili bir denetim yapamıyorsanız maalesef sonucunda çok da başarılı bir şey yapma şansınız olmuyor. Bunları burada bahsediyoruz, konuşuyoruz ama toplumun, karşıdaki insanların oyunu alabilmek için seçim zamanları birtakım şeyleri gündeme getiriyoruz ve gündeme getirdiğimiz kanunların da çok da arkasına aslında düşmüyoruz. Çeyiz parası diyoruz, vatandaşın evlenme zamanına karışıyoruz, "Şu kadar para yatırırsan, yüzde 20'sini şu kadar bankaya koyarsan, şu yaşa kadar da evlenmezsen..." diye birtakım maddeler koyuyoruz. Hani evlenme ile ölümün zamanı belirliydi? Onların, nasıl olursa, bir zamanı var, bir saati var ve olacak. Sizin orada, kanunda koyduğunuz 27 yaşı mı bekleyecek? Bankadaki paranın yüzde 20'sinin tamamlanmasını mı bekleyecek? Bunlar uygulanması mümkün olmayan şeyler. Sadece konuşuyoruz, sadece bunları yazıyoruz, çiziyoruz ama seçim zamanı yapıyoruz. İşte, bir Anayasa değişikliği: "18 yaşındakiler de siyaset yapsın." E, bugüne kadar niye getirmediniz? Bugün bu kanun çıkarsa, 7 Nisanda herkes milletvekili adaylarının listesini verecek, ne zaman uygulayacaksınız? Hangi dönemde gelecek bu adamlar, siyaset yapacaklar?

Değerli arkadaşlar, lütfen çıkardığımız kanunlara da sahip çıkalım. Bu Mecliste dört yıldır, inanın, bir fabrika gibi kanun çıkarttık. Çıkardığımız kanunların sayısını bilmiyoruz. Kimisini geri getirdik, düzelttik, kimisini toparlamaya çalışıyoruz. Ama sonuç itibarıyla, ne yaparsak yapalım, uygulanabilir şeyler yapmak zorundayız, toplumun önünü açmak zorundayız. Ama biz burada çıkardığımız, çıkaracağımız kanunla, insanların evlenme çağını, ne zaman evleneceklerini, nasıl evleneceklerini, bunun ne kadarının bankaya yatırılacağını -bir sonraki maddelerde tekrar konuşulacak, görüşülecek- nasıl ev sahibi olacak, bunu nereden alacak... Yani bunları sizin belirleme hakkınız yok, böyle bir şeyi yapma şansınız da yok. Eğer bir şey yapacaksak, yapacağımız şey, bu toplumun refah düzeyini artırmak, eğitim düzeyini artırmak, kaliteli insanların yetişmesini sağlamak olmalı. Bunun için de mücadele etmeliyiz ve bunları yapabilmeliyiz. Bu çıkan kanunların maalesef uygulama alanı çok fazla yok.

O gün gündeme getirdiğimiz, televizyonlarda bu ilaçlarla ilgili, bu gıdalarla ilgili reklamın yasaklanmasıyla ilgili dört yıl önce benim sorum önergem var, kanun teklifim de var, araştırma önergesi de bununla ilgili vermiştim ama bugüne kadar bir şey yapılmadı. Maalesef, bir Bakanımız çıktı, bu gıda ürünlerinin çoğunun sahte olduğunu ve insan sağlığına zararlı olduğunu söylüyor. Peki, sorumlu kim? Bunu ucuza alan, ekonomik sıkıntısı olan vatandaş mı, buna göz yuman Sayın Bakan ve yöneticiler mi?

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)