GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Siz varken malzeme olmaz mı.

Değerli arkadaşlar, görüşülmekte olan iç güvenlik yasası üzerinde söz almış bulunuyorum.

Arkadaşlar, AKP AKP olalı millete böyle bir zulüm yapmadı.

Şimdi bakın, malzeme sizde Recep. Bakın, arkada herkes uyuyor, dışarı gidin herkes uyuyor. Yani 16 saattir, bakın saat ikide başladık, saat altıyı çeyrek geçiyor, 16 saat 15 dakikadır böyle bir işkence, böyle bir zulüm millet görmedi kardeşim.

ZEYNEP KARAHAN USLU (Şanlıurfa) - Milletimiz için çalışıyoruz, muhalefetin engellemelerine rağmen, size rağmen, her şeye rağmen.

ENSAR ÖGÜT (Devamla) - Yani inanın Zeynep Hanım, ben şaşırıyorum. Ya insan vücudunda kimya kalmadı. Ya böyle bir işkence olabilir mi? Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışanlar... Ya dışarı çıktım -dışarı çıkın Allah için bakın- insanlar koltukların üzerinde uyuyor, aileleri perişan, kendileri perişan, milletvekilleri perişan, aileler evde bekliyor. Yani bu yasa, işkence yasası önce Büyük Millet Meclisinde çalışanlara ve milletvekillerine işkence yaptırdı, şimdi bundan sonra da millete yaptıracak. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Samimi söylüyorum.

Yani bu öyle bir işkence ki böyle bir zulüm görülmemiş arkadaşlar. Bakın, şöyle bakalım, bu AKP on iki yıldır ne yapmış? Milleti göçe zorlamış, yoksullaştırmış, fukaralaştırmış, hakkını elinden almış, ekmeğini elinden almış, işini elinden almış. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Şimdi bakın, müsaade eder misiniz, nereye geleceğim bakın: İş, ekmek, aş, hak, adalet arayanları durdurabilmek için bu faşist yasayı çıkartıyorsunuz. Bakın, iş, ekmek, hak, adalet arayanların yürüyüş haklarını elinden alıyorsunuz, hak arayışını elinden alıyorsunuz. Bu iş, aş, ekmek arayanlar nereden geldi, nasıl oldu? Bu insanlar niye aç kaldı? Bu insanlar niye cezaevine girdi? Bu insanlar neden çekini, senedini, vergisini, kirasını ödeyemiyor da yollara düştüler? Neden geçinemiyorlar? Asgari ücret alan adam, yarı aç yarı tok kalan emekli neden gidip eylem yapıyor, hakkını, adaletini arıyor biliyor musunuz? Bizim orada bir halk ozanımız var, şöyle diyor: "Fabrika işim olsaydı,/ Ekmeğim, aşım olsaydı,/ Ankara başım olsaydı,/ Ben köyümden göçer miydim?" (CHP sıralarından alkışlar) Ankara başımız olsaydı, biz köyümüzden göçüp niye aç kalalım, niye asgari ücretle taşeronda çalışalım kardeşim?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Onu ne zaman yazmış? Onu hangi tarihte yazmış?

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Başka bir kıtasını söyleyeyim, bir kıtasında da diyor ki: "Öğretmenim sürgün geldi,/ Doktorum ilaçsız kaldı,/ Hastamız kızakta öldü,/ Ben köyümden göçer miydim?"

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Her biri iktidarınızda olan şeyler.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Bu AKP Hükûmeti millete öyle bir zulüm etti ki Anadolu'dan herkesi göç ettirdi batıya. Batıda insanlar aç kaldı, hakkını, hukukunu aramaya kalkıyor, faşist bir anlayışla onları durdurmak için, onları öldürtmek için, onlara işkence yapmak için bir yasa çıkartıyorsunuz arkadaşlar. Yapmayın etmeyin, hakikaten çok zor. Bakın, şunu söyleyeyim: Türkiye'nin genelinde...

ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Ot, saman giydik, mal davar giydik!

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Evet, ot, saman olsa da hayvanlarımız yese. Ulan, bu milleti ota, samana muhtaç bıraktınız kardeşim siz. Ne konuşuyorsunuz ya? Ota, samana muhtaç bıraktınız yani hakikaten, samimi söylüyorum.

Bakın, Amerika'da 1 kişi yılda 125 kilo kırmızı et yiyor, Türkiye'de 12 kilo yiyor. Ya, bu insanların beynini geliştirmemek için insanlara et yedirmiyorsunuz ya. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Hani nerede, hani nerede? İnsanların beynini geliştirmemek için et yedirmiyorsunuz kardeşim, geçin bunları.

Bakın arkadaşlar, hakikaten yani Türkiye'de bir zulümdür yapıyorsunuz, yapmayın, etmeyin. Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışanlarına, milletvekillerine işkence yaptınız, şimdi, bundan sonra da insanlara işkence yapacaksınız. Yirmi dört saati kırk sekiz saate çıkarttınız.

İnşallah, umuyorum, bu lafımı unutmayın, bir gün siz ve sizin çocuklarınız o polise teslim olacak, kırk sekiz saat nezarethanede kalacaksınız ve de göreceksiniz, o işkenceyi çektiğiniz zaman bizi hatırlayacaksınız, "Muhalefet bizi destekledi, biz anlayamadık, yanlışlıkla geldik, oy verdik, rezil olduk." diyeceksiniz. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)