GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma ile Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesine Dair İşbirliği Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:84
Tarih:26.03.2015

MEHMET ERSOY (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; hemşehrim bu kadar bencil olmasa, otuz dakikanın hepsini kullanmasa, biraz da bana bıraksaydı şu cuma vakti öncesinde ben de on beş dakikada nükleer güç santrallerinden neden enerji alma ihtiyacı içinde olduğumuzu daha uzun anlatırdım ama maalesef buna zamanım yok, sadece birkaç hususun altını bir devlet politikası olarak nükleer güç santrallerinden enerji almakla ilgili olarak çizmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, Türkiye'den nükleer santrallerden enerji alma konusu 1956 yılına dayanır. Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği o tarihte kurulmuştur. O tarihten bugüne, Türkiye, nükleer santrallerden alternatif enerji üretmeyi hep gündeminde tutmuştur. O günden bugüne, iktidar olan hiçbir siyasi parti, hiçbir hükûmet "Ben nükleer santrallerden enerji temin etmeyeceğim." dememiştir. Yapamadığı nedir? Türkiye'nin bulamadığı siyasi istikrardır çünkü bir nükleer santralin yapılması, etüdü, projesi, faaliyete geçmesi en az on yılı bulur. Türkiye'deki hükûmetlerin ortalama ömrü on altı ay olmuştur. Onun için AK PARTİ iktidarlarındaki siyasi istikrar yakalanabilene kadar Türkiye'nin nükleer santraller kurabilmesi maalesef gündeme gelememiştir. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de nükleer santrallerin yeri referandumlarla, yerli halka sorarak tespit edilemez. Atom Enerjisi Kurumu en doğru yeri, en doğru şekilde tespit etmek için çalışır. Bu etütler yıllarca yapılmıştır ve nihayet Türkiye'de belli noktalar güvenli bölgeler olarak tespit edilmiş ve yine bir devlet politikası olarak buralara, bu santrallerin kurulması kararlaştırılmıştır. Şimdi, ben, Türkiye'nin bir devlet politikası olarak kuracağı nükleer santralleri hiçbir şekilde lokal olarak yapacağı referandumlara bağlayamam. Eğer Türkiye, nükleer santrallerden enerji alacaksa eğer bütün alternatif enerji seçenekleri içinde bunu da kullanacaksa "Bu Sinop'ta olmasın çünkü riskleri var ama Bartın'da olursa olsun." diyemem. Bartın da bizim, Sinop da bizim, Ordu da bizim, Kayseri de bizim, Mersin de bizim.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Kayseri'de oluversin, ne var.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sorumlu devlet en uygun yer nereyse yapacağı bilimsel araştırmalarla bunları tespit eder ve ona göre yerini belirler. Sinop'ta yıllardır bu incelemeler yapılıyor. Nihayetinde Japonlarla bir anlaşma yapıldı ve hâlen o etüt safhası devam ediyor. Niye devam ediyor? Son teknolojiye göre, son gelişmelere göre, dünyada duyulan hassasiyetlere göre risklerin en aza indirilebilmesi için neler yapılması gerektiği bir bir inceleniyor, araştırılıyor. Hâlen de Sinop ya da başka bir yer denilmesinin altında yatan neden de budur, hâlen de etüt safhası devam ediyor. Yapılacak iş çok ciddi bir iştir, yapılacak iş çok önemli bir iştir, yapılacak iş büyük sorumluluk isteyen bir iştir. Onun için, böyle sorumluluk isteyen işlere karşı riskini düşünerek ya karşı çıkarsınız, "Türkiye'nin hiçbir noktasına yapılmasın." dersiniz ya da yapılacaksa "Bartın'a yapılmasın da Mersin'e yapılsın, Ordu'ya yapılmasın da Trabzon'a yapılsın." diyemezsiniz. Bu ülkenin her tarafı bizim ülkemiz.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Seni Sinoplulara şikâyet edeceğim.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Bir başka şeyi dikkatlerinize sunmak istiyorum sayın milletvekilleri: Bugün kullanılacak teknoloji elbette ki kullanılmamış teknoloji olacaktır, çünkü bugüne kadar yaşanan deneylerin üzerine konulan en modern teknoloji olacaktır. Mercedes'in ürettiği son model arabaya "Buna bugüne kadar kimse binmedi?" diye binmeyecek miyiz?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Yahu, lisanslıdır, patentlidir o; bu, bir yerden bir şey almamış.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O arabaların hepsinin dışarıda testi yapılıyor, diğer testleri, yol testleri yapılıyor, ondan sonra izin alınıyor. Sen nerede yapacaksın bunun testlerini?

MEHMET ERSOY (Devamla) - O en üste gelmiş, en üst seviyeye gelmiş bir teknolojidir ve bugün inşallah dünyada bilimin bulduğu, insanlığın bulduğu en ileri noktadaki teknoloji neyse, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, bu teknolojiyi kullanmaya, Türk insanını, milletimizi, bu teknolojiyle, nükleer santrallerden oluşabilecek risklere karşı en iyi şekilde korumaya kararlı olarak yoluna devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, ben, ülkemin, neredeyse yarım yüzyıldır hayalini yaşadığı, bütün alternatif enerji ihtimallerinin yanında nükleer santrallerden de enerji temin etmesini bir prensip olarak destekliyorum. Bunun nereye yapılacağının, nasıl uygun yapılacağının kararını verecek olanlar da bilimsel olarak yapacakları tespitlerle Türkiye Cumhuriyeti devletidir diyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)