GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben, konuya girmeden önce, geçtiğimiz günlerde yaşanan süreçle ilgili, bir kıyımla ilgili, Sayın Bakanı da burada bulmuşken bir şeyler paylaşmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, 10 Haziran 2014'te Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği yayımlandı. Bu yönetmeliğe göre dört yılını dolduran okul müdürleri değerlendirmeye tabi tutulacak. Türkiye genelinde yaklaşık 7 veya 8 bin müdür bu değerlendirmeye tabi tutuldu. Değerlendirme tamamen kendi yandaşlarını koruyan, okullarda idareci yapmak için kullanıldı. Kamuoyuna, yapılan bu uygulamanın ise sözde -tırnak içiresinde söylüyorum- paralel yapı mensubu okul müdürlerini görevden atmak için yapıldığı söylendi. Aslında, bu yapılan operasyon birçok alanda yapılıyor ama bütün toplumda yaşayan insanları kapsıyor. Uygulamaya geçilince Sayın Bakan, uygulamanın böyle olmadığını gördük. Hem benim kendi seçim bölgem Malatya'da hem de Türkiye'de yandaş sendika EĞİTİM-BİR-SEN'e üye olmayan okul müdürü kalmadı.

Değerli milletvekilleri, EĞİTİM-İŞ, EĞİTİM SEN ve TÜRK EĞİTİM-SEN'e mensup okul müdürleri maalesef birer birer kıyıldı. Bu uygulamada -açıkça söylüyorum, buradan Meclis huzurunda da söylüyorum- açıkça mezhepçilik yapıldı, açıkça partizanlık yapıldı. Malatya'da ve Türkiye'de bir tek Alevi okul müdürü kalmadı, sadece küçük, okul müdürü bulunmayan Alevi köylerinde Alevi müdür kaldı. Bir tek solcu okul müdürü kalmadı ve bir tek AKP'li olmayan okul müdürü kalmadı. Sayın Bakan, gidin, Malatya'da araştırın, birçok okul müdürü; yüksek lisansını yapmış, başarılı, birçok başarıya imza atmış okul müdürleri maalesef sadece mezheplerinden dolayı okul müdürlüğünden alındı, şimdi sıradan öğretmen olarak görev yapmaya çalışıyor. Ben bunu bir kez daha huzurunuzda, Meclisin huzurunda bunu bir kez daha kınıyorum değerli arkadaşlar. Okullarda yılların birikimine, bilgisine sahip olan okul müdürleri öğretmen yapıldı. Tecrübesiz, tek özelliği Hükûmete yakın yandaş sendikanın üyesi olmadan başka hiçbir özelliği olmayan öğretmenler okul müdürü yapıldı. Malatya'da bu nedenle eğitim seviyesi yerlerde sürünüyor. Şimdi, bakınca insanın vicdanı sızlıyor. Bunu Malatya Valisine, Malatya Millî Eğitim Müdürüne, size de sorduk ve maalesef, tekrar altını çizerek söylüyorum; başarılı, doktora yapmış, yüksek lisans yapmış, defalarca ödül almış başarılı okul müdürleri, sadece siyasi görüşünden dolayı, sadece EĞİTİM SEN'e mensup olduğu için, sadece EĞİTİM-İŞ'e mensup olduğu için ve sadece TÜRK EĞİTİM-SEN'e mensup olduğu için okul müdürleri görevden alındı. Bunu kabul etmek mümkün değil, bu tam anlamıyla bir kıyımdır değerli milletvekilleri.

Şimdi, yeni atanan öğretmenlere -Sayın Bakan, burada söylüyorum- millî eğitim müdürleri önce EĞİTİM-BİR-SEN'in formunu veriyorlar, daha sonra ataması yapılıyor. Bu tamamen sizin kontrolünüzde, Millî Eğitim Bakanlığının desteğiyle bir sendikayı güçlendirmek, diğer sendikaları yok etmek için kullanılıyor.

Değerli arkadaşlar, Malatya'da eğitim yerlerde sürünüyor. Yok edilen sadece keşke okul müdürleri olsaydı, keşke görevden alınan okul müdürleri olsaydı ama maalesef bu dönemde Malatya'da eğitim de yok edildi. Şimdi de, değerli milletvekilleri, okul müdür yardımcılarına uzandı iş. Okul müdür yardımcıları da maalesef aynı uygulamaya tabi tutuluyor.

Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; bakın, burada benden tecrübeli milletvekilleri var. Bu memleket çok iktidar gördü, çok hükûmet gördü ama maalesef bu kadar partizan, bu kadar kendi dışında herkesi yok sayan, yok eden bir hükûmetle karşı karşıya gelmedi. Adalet Partisini gördü, Demokrat Partiyi gördü, ANAP'ı gördü, Refah Partisini gördü, MHP'yi gördü, DSP'yi gördü, hatta Milliyetçi Cepheyi gördü ama AKP gibi bir partizan hükûmet asla görmedi. Kendi gibi olmayan; bırakın valisini, kaymakamını, emniyet müdürünü, okul müdürünü, il bürokrasisini, ilçe bürokrasisini, vazgeçtik değerli arkadaşlar, köy okul müdürüne kadar müdahale eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Okul müdürleri yetmedi, okul müdür yardımcıları, hatta ve hatta okulda geçici olarak toplum yararına çalışma projesiyle çalışan hademelere dahi müdahale etmeye başladı. Örneği çok. Örneğini tek tek, okul okul sayarım, Malatya'dan sayarım değerli arkadaşlar. Hele, toplum yararına çalışma projelerinin birçoğunda, altı ay çalışan işçilerin dahi, kimin çalışacağına AKP ilçe başkanları karar veriyor, AKP il başkanları karar veriyor, AKP milletvekilleri karar veriyor, AKP yöneticileri karar veriyor.

Değerli arkadaşlar, bakın, milletvekilleri, AKP yöneticileri Malatya'daki eğitimin kalitesini yükseltmek için uğraşmıyorlar, Malatya'ya yapılan haksızlıkları gidermek için uğraşmıyorlar; tek yaptıkları şey Malatya'da kendi yakınlarını toplum yararına çalışma da olsa çeşitli projeler adı altında işe sokmak; bunu iyi beceriyorlar ama Malatya'ya yapılan haksızlıkları -maalesef- giderme noktasında sönük kalıyorlar, hiç sesleri çıkmıyor.

Biraz önce sizin yerinizde Sayın Faruk Çelik oturuyordu, ona daha önce de sordum, şimdi buradan bir kez daha tekrar etmek istiyorum: 2015 yılında, toplum yararına çalışma projesinde Yozgat'a 2.300, Mardin'e 2.300, Sivas'a 2 bin, Elâzığ'a 1.000 verildi, Malatya'ya 500 verildi. 2014 yılında da aynı şekilde 500 verildi. Maalesef, değerli arkadaşlar, buradan da huzurlarınızda bir kez daha söylemek istiyorum. Bu konuda da Malatya'nın hangi özelliği eksik; okul sayısı mı az, belediye sayısı mı az, bu konuda ihtiyaç mı az; Malatya'ya niye az verildiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Maalesef, iktidar partisi milletvekilleri Malatya'ya verilen 500'le değil, başka işlerle uğraşıyorlar.

Değerli arkadaşlar, üzülerek söylemek istiyorum ki bir ayrımcılığı daha dile getirmek istiyorum; bu, tam bir ayrımcılık örneği. Malatya'da 10 bin kişilik, 2 bin konteynerden oluşan bir kamp var. Kampta 8 bin Suriyeli vatandaş yaşıyor. Bu kampı AFAD il müdürlüğü işletiyor. Buraya yüzlerce eleman alındı, yüzlerce insan alındı. Buraya görevlendirilen personelin nasıl alındığı, nasıl ilan edildiğini kimse bilmiyor, Malatya'daki binlerce işsiz insan da bilmiyor; Malatya'da evine ekmek götüremeyen, aç kalan, yatağa aç giren, AKP'ye oy veren insanlar da bilmiyor buraya elemanın nasıl alındığını. Vali bilmiyor, oradaki müdür bilmiyor, kimin yaptığını biz biliyoruz değerli arkadaşlar.

Bakın, Malatya işsizlik oranının yüksek olduğu illerden birisi. Bu işsizlerin, evine ekmek götüremeyen işsizlerin bile haberi olmadan maalesef alımlar yapılıyor. Buraya alınanların AKP'ye oy verenler değil, AKP'nin yakın çevresindeki, AKP yönetiminin yakın çevresindeki insanlar olduğunu biliyoruz. Bu kampla ilgili iddiaları defalarca dile getirdim ama maalesef, bu iddialara bir türlü cevap alamadık.

Değerli arkadaşlar, oradaki müdür birçok kurumun müdürü gibi siyasetçilerin etkisinde kalıyor. Burayla ilgili iddiaları bir kez daha tekrar edeceğimin bilinmesini isterim.

Değerli arkadaşlar, eğitimde doğudaki birçok ilin gerisine düşmüş Malatya. 81 ilin başarılı iller sıralamasına baktığımız zaman, Malatya genelde 60'ıncı, 70'inci sıralarda yer buluyor. Üniversiteye giriş sınavlarında kazanma performansımız düşük. Üniversite sınavlarındaki başarısızlık dibe vurmuş.

"Taşımalı eğitim" denen bir sistem var Sayın Bakan, bunu defalarca dile getirdim, maalesef Malatya'da taşımayan bir sistem hâline dönüşüyor. Geç yapılan ihaleler sayesinde Malatya'daki taşımalı okullarda okuyan öğrenciler Ankara'daki, İstanbul'daki, İzmir'deki çocuklardan en az bir ay sonra okula başlıyor. Bunu 2011'de milletvekili olduğum günden beri söylüyorum, maalesef bu dönemde bu sorun giderilemedi, ihaleler geç yapıldığı için Yazıhan'dan Pütürge'sine kadar, taşımalı eğitim yapılan bütün okullarda aynı problemi yaşıyoruz. Maalesef, taşımalı sistem değil, taşımama üzerine kurulmuş bir sistem değerli arkadaşlar.

Sayın Bakan, geçtiğimiz günlerde size bir soru önergesiyle gündeme getirdim, Malatya'da bir spor lisesi var, ilginç bir spor lisesi, Türkiye'deki diğer spor liselerine benzemeyen bir özelliği var; o da nedir? Malatya Spor Lisesinin spor salonu yapılmamış, yani spor lisemiz var ama spor salonu maalesef yok değerli arkadaşlar.

Yine sizi burada yakalamışken söyleyeyim: Siz bu 4+4+4'te Komisyon Başkanıydınız ama o ucube yasadan Malatya çok çekiyor, Türkiye çok çekiyor. Övünerek söylüyorum bu Meclis kürsüsünden, o 4+4+4'e destek vermeyen, "evet" oyu vermeyen tek grup Cumhuriyet Halk Partisi Grubu. AKP'si, MHP'si, BDP'si 4+4+4'e "evet" oyu verdi; şimdi Malatya'da, Türkiye'de Alevi çocuklar zorla imam-hatip okullarına gönderiliyor. Arguvan'da, hiç imam-hatip talebi olmayan yerlerde maalesef imam-hatip liseleri açılıyor. Bunu da huzurlarınızda bir kez daha kınıyorum. Bu bir ayrımcılıktır, bu asimilasyondur; bu maalesef, kendi dışında olan, kendi gibi düşünmeyen, kendi gibi inanmayan herkesi kendinize benzetme operasyonudur. Bunu da buradan bir kez daha kınıyorum. Alevi çocuklarının zorla imam-hatip lisesine gönderilmesini kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)