GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

CHP GRUBU ADINA ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Demin Sayın Vedat Demiröz'ün kulağını çınlattık, kendisi yoktu burada ama şimdi görüyorum burada. Kulağını çınlatmamızın sebebi şuydu: Siz orada otururken Sayın Engin Özkoç TÜRGEV vakfının yönetiminde yer alanları sayınca -işte Sayın Cumhurbaşkanının kızı, oğlu, gelini, akrabaları- siz "Bu aile vakfıdır, elbette ailenin fertleri orada, yönetimde olacaktır." demiş idiniz, öyle demiş idiniz.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - "Aile vakıfları kuruluyor." dedim.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - İşte dediniz, dediniz, tamam, ona bir şey demiyoruz, bizde öyle diyoruz zaten.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Koç Vakfı var, kimlerden kuruluyor?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Tamam, aynen, çok doğru; bak, haklısınız, biz de öyle diyoruz zaten.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Evet.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bu aile vakfıysa... Bakınız, ne güzel örnek veriyorsunuz, "Koç Vakfı" diyorsunuz. Şimdi, Koç Vakfına yapılan bağışlara bakın, bir de TÜRGEV'e yapılan bağışlara bakın. Biz bunu söylüyoruz değerli arkadaşlar.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Başkent Vakfı var.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Biz olmayan bir şeyi söylemiyoruz. Elbette bağış yapılabilir ama bağış niçin yapılır? Yani kim, niçin, nereye bağış yapıyor?

Bakın, demin örnek verdim gene, Gaziantep Valisinin beyanatı var, diyor ki: "Gaziantep'te okul yapmak için sıraya giren hayırseverler var ama biz arsa bulamadığımız için okul yapamıyoruz." Aramızda muhtemelen Gaziantep milletvekili arkadaşlarımız vardır.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Tam 4 bin derslik yapıldı Ali Bey, 4 bin derslik yapıldı. Yapılmıyor diye bir şey yok. Saat üçten sonra iftira kültürü başlıyor nedense! Tam 4 bin derslik yapıldı.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Efendim, bakın, biz ne diyoruz, siz ne diyorsunuz? 4 bin derslik, 5 bin derslik. Bak, Ali Bey, valinin beyanatı var, diyor ki: "Biz okul yapmak istiyoruz ama yer bulunamadığı için hayırseverler okul yapamıyor."

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - 6 bin derslik ihtiyacının 4 bini karşılandı.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Onun kastettiği şehir merkezi.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ama Şehitkâmil ve Şahinbey Belediyeleri tuttu TÜRGEV'e arsa tahsis etti. Sorun burada. Şimdi, bizim arkadaşlarımız konuşuyorlar. Bakın, siz burada konuşacağınıza...

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Bağışlayabilir. Belediyeler, her belediye her vakfa, kamu yararı olan vakfa arsa bağışlar.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Belediyeler bağış yapamaz bir defa.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Yanlış bilgi veriyorsunuz da onun için. Onun kastettiği merkez değil.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Şimdi, bakın, değerli arkadaşlarım, bilen de konuşuyor bilmeyen de. Belediyeler bağış yapamaz bir defa, belediyeler bağış yapamaz.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - İşte bilmeden konuşuyorsun.

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Tahsis eder.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Tahsis eder Ali Bey, tahsis eder.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bağışı bir defa bir kenara koyun, belediyeler bağış yapamaz.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Tahsis eder.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Şimdi, siz...

Ya, madem öyle söylediniz, Köy Hizmetleri arazisi ne oldu?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Ne oldu?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ne oldu? Dört senedir iktidardasınız, nerededir şimdi? Hani satılacaktı, okul yapılacaktı Antep'e? Yaptınız mı?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Peşkeş mi çekildi?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Yaptınız mı?

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Yaparız, yaparız.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Peşkeş mi çekildi, ne oldu?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ne zaman yaparsınız? Dört yıl bitti.

Şimdi değerli arkadaşlar, bakın, bugüne kadar...

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Hayır, arazi ne oldu, onu söyleyin. Ben gittim, yerinde duruyor.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bak, bugüne kadar biz nezaketimizi koruduk, tamam mı, siz konuşurken en ufak bir şey yapmadık.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Biz de yapmadık.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Bugün Genel Başkanımıza sataştınız.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Gel şurada söyle, " Gaziantep Valisinin böyle bir beyanatı yok." de.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Gaziantep Valisi ne diyor?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Efendim, "Gaziantep Valisi bu beyanatı vermedi." de.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Versin, ne olur yani? "Şehir merkezinde yer yok." diyor Valim, doğru söylüyor. "Şehir merkezinde arsa bulamıyoruz." diyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Doğrusu odur, doğrusu odur... Ya, sen ne biliyorsun Antep'i? Hadi arkadaşlar Antep'i biliyor da sen nereden biliyorsun?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - "Şehir merkezinde yer, arsa bulamıyoruz." diyor, mesele bu. Her şehir merkezinde var bu mesele.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ya, şimdi, bakın, sorun bu değerli arkadaşlar. Sorun, niçin bu bağışlar yapılıyor? Bu bir nüfuz suistimalidir; bunu kabul edeceksiniz, başka çaresi yok.

Tamam, Vedat Bey "Koç Vakfı" diyor, güzel, Koç Vakfına kim bağış yapıyor? Tüm büyük, varlıklı ailelerin vakıfları var, kim bağış yapıyor? Kimse bağış yapmıyor.

Bakın, bu vakıf...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Bağışın amacına uygun kullanılıp kullanılmadığına bakın.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Efendim, amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı meselesi ancak denetimle ortaya çıkar.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Tamam, yapın denetiminizi.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bakın, siz Gülen Cemaati'ne özeniyorsunuz, bunun lâmı cimi yok.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Ne ilgisi var ya? Yapmayın.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Gülen Cemaati ne yaptıysa siz aynısını yapmaya çalışıyorsunuz, mesele budur.

Şimdi, bakın, eğitim çok önemli bir faaliyettir. Siz ülkede eğitimi halledemezseniz, siz diğer başka sorunları çözemezsiniz. O nedenle, eğitimi ciddiyetle ele almak lazım ve devletin öncülüğünde bunun olması lazım.

Şimdi, efendim, deniyor ki: "4 bin derslik yaptık." İhtiyaç varsa 5 bin de yapılır, 6 bin de yapılır. Partiler niye iktidara geliyor? İş yapmak için.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - "İş yapılmıyor." diyorsun.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - "Yapılmıyor." demiyorum. Bakın "Yer olmadığı için, hayırseverler sırada, okul yapamıyorlar." Niye? Arsa yok. "Yapılmıyor." demiyoruz.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Şehir merkezinde arsa yok, doğal. Bu bizim iktidarın kabahati değil ki.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bak, sizin dinlemediğiniz açıkta, dinlemediğiniz belli. Sorun burada, diyor ki: "Hayırseverler sırada, okul yapacak ama arsa bulamıyorlar." Ya, bu kadar açık başka nasıl söylenebilir?

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Ne var bunda Sayın Valim, ne var yani?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bilal'in anlayacağı şekilde anlat. TÜRGEV'i konuşuyoruz, Bilal'in anlayacağı şekilde anlat.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Şimdi, olan şu: Antep'te öyle denmesine rağmen belediyelerin okul yeri tahsis edememesi ama TÜRGEV'e arsa tahsis etmesi sizde bir problem yaratmıyor mu? (AK PARTİ sıralarından "Yok." sesleri)

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Yok, niye yaratsın?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Ya, yaratmayabilir. Sen öyle "Yaratmıyor." de.

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Sen niye rahatsız oluyorsun?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, bakın...

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - O arsaya yurt yapılıyor.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Efendim?

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - O arsaya kız yurtları yapılıyor, eğitim için yapılıyor.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Gazino yapılmıyor, kulüp yapılmıyor, meyhane yapılmıyor, yurt yapılıyor.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Bakın, siz ne yapacaksınız biliyor musunuz?

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Bilmiyoruz, söyle de yapalım!

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Devlet ne yapacak? Vergi topluyor mu? Yurtları devlet yapacak, okulları devlet yapacak. Devlet o yurtları ve okulları insanların hizmetine sunacak. Tamam. Mesele budur; Ahmet'in, Mehmet'in yurt yapması falan değil. Siz ne yaptınız? Bir zamanlar cemaate bunları havale ettiniz. Şimdi baktınız ki yanlış bir şey, o zaman, bu sefer başka bir cemaate havale ediyorsunuz. O da yanlış, o da yanlış.

Siz bir zamanlar cemaatin üst yetkilileriyle görüşmek için sıraya giriyordunuz, sıraya.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Şimdi de siz giriyorsunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Şimdi de siz sıraya giriyorsunuz.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Sıraya giriyordunuz siz. Şimdi paralelci oldu. Siz hepiniz sıraya giriyordunuz. Kimlerin sıraya girdiğini, kimlerin bundan maddi menfaat sağladığını herkes biliyor. O nedenle, hepinizi kastetmiyorum ama içinizde olanları siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz değerli arkadaşlarım.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Söyle ya, kim yaptı? Ali Bey, söyleyin. Kimmiş, söylesene şimdi.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Söyleyenleri siz söylüyorsunuz ya, "tuzluk" diyorsunuz ya, şunlar bunlar diyorsunuz ya. Sizin Başbakan Yardımcınız bile açıkladı, daha dün söyledi: "Ankara'yı parsel parsel paralele sattınız." dedi.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ankara Belediye Başkanı "Sen paralelcisin." dedi.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Yani, şimdi, bundan daha fazlasını ben nasıl söyleyebilirim? Bu size bir şey anlatmıyor mu değerli arkadaşlar?

Şimdi, siz bunların hepsini kabullenebilirsiniz ama şu bir gerçek, bunun hesabı mutlaka sorulur. Her şeyi birbirinden ayırmanız lazım. Devlet işi ile aile işi birbirinden farklıdır değerli arkadaşlarım, ayrı ayrıdır.

Bakın, "Sayın Cumhurbaşkanı TÜRGEV için konuştu." diyor, bak, daha yakın zamanda. Ne diyor: "TÜRGEV'in önümüzdeki dönemde faaliyete geçireceği üniversiteyle kreşten yükseköğretime kadar hizmet veren bir yapı hâline geleceğine inanıyorum." Bakın, oradan talimat veriliyor, siz burada yasa çıkarıyorsunuz değerli arkadaşlar, siz burada yasa çıkarıyorsunuz.

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Ne güzel. Ne var bunda ya?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Yani şimdi, TÜRGEV'in sahibinin kim olduğu belli olmuyor mu burada?

HALİL ÜRÜN (Afyonkarahisar) - Kamunun zararına bir şey mi var Ali Bey orada?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - TÜRGEV'in sahibinin kim olduğu belli olmuyor mu burada değerli arkadaşlarım?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ya, bu üniversitelerde kimler okuyacak? Türk gençleri okuyacak ya!

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Daha da devam ediyor...

Şimdi, bakın, değerli arkadaşlarım, sizin bunun aksine söyleyeceğiniz bir şey varsa siz de gelin burada söyleyin. Gelin, söyleyin, ona göre bizi aydınlatın.

Değerli arkadaşlar, bakın, ne diyor: "TÜRGEV vatanına bağlı gençler yetiştirmek istiyor, bunu hazmedemediler. Onlar bu vasıfların tam tersi mahiyette nesil istiyorlar." Kimi kastediyor biliyor musunuz? Gülen Cemaati'ni kastediyor. Ya, Gülen Cemaati'ne siz bugüne kadar methiye düzmüyor muydunuz? Burada yazıyor, bunu okursanız o olduğu anlaşılır.

Siz değerli arkadaşlarım, bugüne kadar... 2002'de iktidar olduğunuz vakit o zamanki Başbakanın ilk talimatı dış temsilciliklere, "Bu okullara yardımcı olun." şeklinde değil miydi? Yurt içindeki okullara yardımcı olanlar siz değil miydiniz? Türkçe-matematik yarışmalarını tümüyle destekleyen siz değil miydiniz iki sene öncesine kadar? "Gel, bu hasret bitsin." diyenler siz değil miydiniz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunların hepsini ne çabuk unuttunuz?

Peki, teşekkür ederim.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)