GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Lösemili çocukların sorunlarına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:89
Tarih:02.04.2015

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; lösemili çocukların sorunları hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

"Lösemi" deyince birçoğumuzun aklına saçı olmayan, yüzünde maskesi bulunan, iri iri gözleriyle bakan çocuklar gelmektedir. Oysa biliyoruz ki aslında takmak istemedikleri ancak hayatlarının bir parçası olan maskeler lösemili çocuklar için apayrı bir anlam taşımaktadır. Tedavi görme şansını yakalayabilen çocuklar, etraftaki insanlardan, havadan, sudan mikrop almamak, korunmak için bu maskeleri takmak zorunda kalmaktadır. Bu durum vatandaşlarımız arasında bir başka ön yargıya sebep oluyor, maske takan çocuklarımızın, hastalarımızın hastalığının bulaşıcı olduğu yönünde düşüncelere yol açıyor. Maalesef binlerce lösemi hastası ve aileleri sadece hastalıkla, maddi imkânsızlıklarla, karaborsa ilaçlarla değil, bu aşılamayan ön yargılarla da mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde sesini duyuramayan binlerce lösemi hastası var. Türkiye'de her yıl çok sayıda çocuğumuz lösemiye yakalanıyor. Lösemi, çocuklarda en sık 2-5 yaşlarında görülüyor. 200 bin civarında lösemi hastası olan ülkemizde, her yıl 1.500 ila 2.000 çocuğumuzun lösemi hastaları arasına katıldığı tahmin ediliyor. Avrupa ülkelerinde, uygun iliğin bulunması için, araştırmanın başlaması ve sonlandırılması için gerekli olan süre dört ila altı hafta iken bizde bu süre altı ile on iki ayı buluyor ve aileler Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemeler konusunda ciddi problemler çıkardığını belirtiyorlar. Lösemi hastaları için sadece uygun iliğin bulunmasıyla tedavi sonuçlanmamaktadır. Örneğin, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, yılda 30 ila 40 çocuğa nakil yapabilmekte, yüzlerce çocuk ise sırada beklemektedir. Gencecik hayatları, imkânsızlıklar nedeniyle bulunamayan ya da bulunduğunda da nakledilemeyen kan, ilik, hücre, organ, doku sebebiyle kaybetmeye devam ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, lösemi zor bir hastalık, bununla birlikte, tedavisi de pahalı bir hastalık olmaya devam ediyor. Çocuklar hastanelerde yaşam mücadelesi verirken aileleri de maddi güçlüklerle boğuşmaya devam ediyor. Lösemi, tedavi edilebilir hastalıklar grubuna girmektedir. Löseminin, yi bir tedavi ve moral desteğiyle yüzde 85'lere varan iyileşme oranı gösterdiği, uzmanlar tarafından da belirtilmektedir. Ancak ne yazık ki lösemi hastası çocuklar iktidarın öncelikleri arasında değil. Bu nedenle, doktor, hemşire, yatak kapasitesi, fiziki şartlar konusunda önemli eksiklikler var.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; lösemili çocuklar günlük yaşam içerisinde çeşitli zorluklarla karşılaşmaya devam ediyorlar. Örneğin, okuldan uzak kalmak, arkadaşları tarafından dışlanmak, toplumun bu çocukların iyileşme şansının olmadığını düşünmesi, maske yüzünden hastalığın bulaşıcı olduğunun düşünülmesi, lösemili çocukların sinema, tiyatro gibi sosyal etkinliklere katılamamaları, çocukların sevdikleri yiyeceklerden uzak durma zorunluluğu, kan bulamamak, parasızlık, hastanede çocuklarına refakat etmek isteyen ailelerin iş yerlerinden çok sık izin almaları sonucu işlerine son verilmesi gibi daha da uzatılabilecek sorunlar tüm can yakıcılığıyla devam etmektedir.

Bu kapsamda, gerekli tıbbi altyapının geliştirilmesine ilişkin ihtiyacın yanında, kapsamlı ve nitelikli bir toplumsal bilinçlendirme ve toplumdaki ön yargıları kırmaya dönük ciddi çalışmaların yapılmasına da acil ihtiyaç bulunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarının "Hastane kapılarından kimse dönmeyecek, kimse ücretli sağlık hizmeti almayacak." vaatlerinin on üçüncü yılındayız. Bu süre boyunca Sağlık Bakanlığı koltuğunda oturan bakanlar vatandaşın kaç çocuk doğuracağıyla, aldığı kanın haram mı, helal mi olduğuyla, kadının kürtajıyla, sezaryeniyle yakından ilgilendi ama lösemi hastaları için hayati önem taşıyan ilik bankası talebiyle ilgilenmedi. Buradan Sağlık Bakanına ve Hükûmete sesleniyorum: Artık, hiçbir insanımızı sağlık hizmetleri yetersizliğinden, maliyet hesabından, ilik bankasının uygun verici bulamamasından ya da başka herhangi bir sebepten kaybetmeyelim.

Çocuklarımız göz göre göre ellerimizin arasından kayıp gitmesin diyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.