Konu: | HDP Grubunun, Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, toplumun önemli bir bölümünü oluşturan engellilerin sorunlarının araştırılması amacıyla 4/12/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurulun, 2 Nisan 2015 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
Yasama Yılı: | 5 |
Birleşim: | 89 |
Tarih: | 02.04.2015 |
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Elbette ki toplumumuzun en önemli mihenk taşlarından birini oluşturan engellilerimizin sorunlarının çözülmesi, temel hak ve özgürlüklerinin yaşam bulması için köklü reformlara ihtiyaç olduğuna ilişkin eşitlik, erişilebilirlik, istihdam, sağlık ve eğitim alanları başta olmak üzere, engellilerin karşılaştığı sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların çözülmesine yönelik kalıcı politikaların geliştirilmesi için neler yapılması gerektiği yönünde Meclisin ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve Meclis İçtüzüğü'müzün 104'üncü ve 105'inci maddeleri kapsamında bir araştırma komisyonu kurulması önergesi verilmiştir.
Elbette ki bu sorunların araştırılması, incelenmesi, kapsamlı bir çalışmanın yapılması son derece makul, haklı bir talep olarak görülebilir. Elbette ki böyle bir önergenin aleyhinde konuşacak bir durumumuz söz konusu değil. Makul ve mantıklı getirilen her türlü önergeye hazır ve açık olduğumuzu buradan ifade etmek istiyorum. Ancak, Meclisin çalışma gündemi, özellikle bu hususlarda yapılan geçmiş dönemlerdeki çalışmalar nazara alındığında seçimlerin yaklaşmış olması ve Parlamentonun muhtemelen bir iki iş günü dışında çalışma imkânının da bulunmayışı nedeniyle ben genel anlamda engellilerimizle alakalı neler yapıldı, neler yapılması gerekiyor ve bundan sonraki süreç içerisinde ne tür düzenlemeler yapılması gerektiğine ilişkin görüş ve kanaatlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Elbette ki değerli hatip arkadaşlarımız, burada çok net olarak engellilerimizin yaşam içerisinde karşılaştıkları sıkıntıları bir bir anlattılar. Ben, Hakların Demokratik Partisi sözcüsüne de, AK PARTİ'nin temsilcisi Sayın İsmail Tamer Bey'e de, Cumhuriyet Halk Partisinden konuşmacı olarak burada düşüncelerini ve özürlülerin taleplerini sıralayan Değerli Mehmet Şeker Bey'e de huzurlarınızda teşekkür ediyorum çünkü konu, engelli olduğu zaman bunun üzerinde siyaset yapmak Parlamentonun temsilcileri olarak, milletvekilleri olarak bizlere yakışmaz. Sonuçta engellilerimizin sorunu, iktidarıyla muhalefetiyle bütün bir Parlamentonun sorunudur.
Buna yönelik atılması gereken her türlü adımı da el birliğiyle hep birlikte atmamız gerekiyor ve süreç içerisinde özellikle şunu ifade edebilirim ki geçmişe oranla AK PARTİ iktidarı döneminde engellilerimizin sorunlarının çözümü noktasında çok ciddi adımlar atılmıştır. Bunları Sayın İsmail Tamer bizatihi saydı, yine, kendisinin konuşma notlarından aldığım bir kısım verileri de sizlerle ben paylaşmak istiyorum çünkü onun süresi yetmedi, AK PARTİ döneminde engellilerimizle alakalı yapılanlar, on dakikalık bir konuşma metni içerisine sığmadı. Dolayısıyla, Sayın Şeker, elbette ki son derece önemli adımları hep birlikte atıyoruz. Bu yasaların çıkartılması noktasında da emin olun muhalefetimiz de cimri davranmıyor, her zaman iktidarın getirmiş olduğu bu kanun tekliflerine Parlamentoda destek veriyorlar. Konu, özürlüler olduğunda, insanımızın yaşam kalitesinin artırılması olduğunda iktidarıyla muhalefetiyle Parlamentoda bir uyum ve iş birliğini biz her zaman yaşıyoruz. Bu noktada da katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz.
Özellikle "İşletme giderleri desteği" adı altında, engellilerimize çok ciddi anlamda son dönemde bir destek çıkartıldı. Bu desteğin başlangıç tarihinden itibaren yirmi dört ay içerisinde gerçekleşen işletme giderlerine yönelik, geri ödemesiz olarak verilen desteğin üst limiti her ay için 1.000 TL olmak üzere toplamda 12 bin TL olacak ve personel net ücretleri, iş yeri kirası, elektrik, su, ısıtma, telekomünikasyon, iş yerinde ürün, hizmet, üretim amaçlı kullanılan makine ve teçhizata ait yakıt giderleri, kanunla yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla bu ödeme miktarını azaltıcı, ödemeleri kolaylaştırıcı ve geri ödemelerin oluşmasını önlemeyi amaçlayan tedbirler de bir şekilde alınacak. Bunların tamamı, insanımızın ve engellimizin ihtiyaç duyduğu, bir şekliyle maddi kaynak temininde sıkıntıya düşen bu engellilerimize Hükûmetimiz tarafından sağlanan son derece önemli bir destek.
Yine, "kurumsal bakım" olarak ifade ettiğimiz evde bakım hizmetinden yararlanan vatandaşlarımız isterlerse bakım ücretlerini devletten alarak özel bakım merkezlerinde yatılı bakımı da tercih edebilecekler. Bu kuruluşlara her bir engelli için aylık 2 net asgari ücret miktarı kadar ödeme yapıyoruz. Bu kapsamda, 2013 Ocak ayı itibarıyla 150 özel bakım merkezinde 9.749 engellimizin bakım ücretlerini karşıladık. Bundan sonraki süreç içerisinde de inşallah onların bu ihtiyaçlarını karşılamak için elimizden gelen her türlü çabayı AK PARTİ iktidarı ve Hükûmeti olarak göstereceğiz.
Yine, Hükûmetimizin Eylem Planı doğrultusunda bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, alternatif hizmet modellerinin geliştirilmesi, hizmetin kalitesinin ve engelli refahının artırılması, engellilerimizin sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması, hizmete erişilebilirliğin artırılması, Hükûmet olarak, AK PARTİ Hükûmeti olarak önceliklerimiz arasında. Her seferinde ifade ediyoruz. İnşallah, bunları da uygulamalarla engellilerimize yaşatıyoruz.
Yine, bakımda yeni bir model hayata geçirildi ve Umut Evi Projesi de iktidarımız döneminde engelli vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. Engellilerimizin bir apartman dairesinde ya da müstakil bir evde diğer komşularıyla birlikte yaşamlarını sürdürmeleri için Ocak 2013 itibarıyla 23 umut evi hizmete sunulmuştur. Şu anda 27 tane umut evi onay aşamasında bekliyor. İnşallah, bunları, Türkiye genelinde her satıhta yaygınlaştırmayı da iktidarımız olarak düşünüyoruz.
Yine, engellilerimizin en fazla istediği hususlardan birisi ulaşılabilirlikti. Bilindiği gibi 2005 yılında yürürlüğe giren Engelliler Kanunu'yla umuma açık her türlü binaların, yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanların, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanlarının ve toplu taşıma hizmetlerinin, engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için kurum ve kuruluşların gereken tedbirleri alması kanunla hüküm altına alınmış ve uygulamada da şu an itibarıyla yurdumuzun değişik noktalarında bu hizmet de engellilerimize sunulmaktadır, sunulmaya da devam edecektir.
Yine, Ulaşılabilirlik Desteği Programı kapsamında, özellikle "UDEP" adı altında engellilerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılabilmeleri için büyük önem arz eden ulaşılabilirliğin hayata geçirilmesi ve yapılı çevrenin engelsiz hâle getirilmesine yönelik hazırlanan 2012 yılı Ulaşılabilirlik Destek Projesi kapsamında başta seçim bölgem Çankırı olmak kaydıyla Bilecik, Burdur, Kilis, Mardin ve Rize belediyeleri ve Van İl Özel İdaresi proje yürütücüsü olarak görev yapmakta, engellilerimiz yapılan bu hizmetlerden son derece memnun kaldıklarını bizlere seçim bölgelerimizde ifade etmektedirler.
Yine, engellilerimizin özellikle Engelliler Kanunu'yla, daha önce SSK ve Emekli Sandığı güvencesinde olan bireylerin yararlanabildiği özel eğitim desteğinden BAĞ-KUR ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayan bireylerin de yararlanabilmesinin önü açılarak, tüm engelli vatandaşlarımızın özel eğitim hizmetlerinden yararlanması imkânı da sağlanmıştır.
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde öğrenim gören öğrenci sayısı 2006 yılı sonunda 82.952'yken, Temmuz 2012 tarihi itibarıyla özel eğitim desteği alan öğrenci sayısı 245.829 olmuştur.
Daha pek çok burada sayabileceğimiz hizmetler, engellilerimiz için elbette tasarlanmış ve bir şekliyle kanunlaşarak da hayata geçirilmiştir. Ancak, ben, burada, özellikle şunu ifade edeyim ki konu, engelli olduğunda hepimizin resmin bütününe bakmak suretiyle engelli vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda ve onların özellikle bizlerden arzu ettiği hususlarda yasal düzenlemeleri yapmakla yükümlü olduğumuzun bilinci içerisinde hareket ediyoruz. Ancak bugün itibarıyla araştırma önergesinin üzerinde konuştuğumu, böyle bir önergenin aleyhinde olmamızın mümkün olmadığını ancak Meclis çalışmaları özellikle göz önüne alındığında üç günlük bir Meclis çalışması var ve sonrasında herkes seçim bölgelerine gidecek, bu araştırma önergesiyle kurulacak komisyonun kadük kalacağı düşüncesiyle AK PARTİ Grubu olarak bu önergeye olumlu oy veremeyeceğimizi belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)