GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:89
Tarih:02.04.2015

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, kamuda çalışanların eş tayiniyle ilgili düzenlemenin neden işçilerle ilgili yapılmadığını sordu Sayın Tanal. Biz de bu yasayla tam bunu yapıyoruz.

Şimdi, işçilere bu beş günlük doğum iznini getiriyoruz şu anda.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Doğum izni... Doğum izni...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Beş gün doğum izni getiriyoruz şu anda. O düzenleme gerçekleşiyor.

Bir diğer soru: "Şanlıurfa'da engellilerin camiye giremediğini..." Herhâlde fiziki koşullar müsait olmadığı için.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tuvaletleri yok.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bu konu, tabii, yerel yöneticilerle paylaşacağımız bir konu. İnşallah, onlarla değerlendireceğiz.

400 projeye gelince: Ben siyasetle ilgilenen ve siyasetle ilgilenmeyi düşünen bütün arkadaşlarımıza seçimlere girerken iddialı girmelerini tavsiye ederim. Bunun zararlı bir şey olmadığını söyleyeyim. Önümüzdeki hafta içinde 400 projeyle ilgili dört yılda neler yaptığımızı Şanlıurfalılarla paylaşacağız ve alnımız ak bir şekilde çıktığımızı sizler de kitapçıkları dağıttığımızda görmüş olacaksınız. Bu önemli bir şeydir. Rastgele değil, evet, hedefi belli olan bir seçim beyannamesiyle, netice alacağınız bir seçim beyannamesiyle yola çıkmanız gerekiyor. 2011'de biz de öyle yaptık ve şu anda o rahatlık içerisindeyiz. Yapılması gerekenler bir bir gerçekleştirildi.

Soma'da 301 çalışanımız, emekçimiz hayatını kaybetti. İş kazalarının neden yüksek olduğu ifade ediliyor. Bu toplantıların, bu çalışmaların amacı zaten bu, bu kazaları aşağıya çekmek. Nedir bu? İş kazalarının minimize edilmesinde, azalmasında -esas hedef ortadan kalkması ama- birinci hedef, birinci amaç mevzuat eksikliklerini gidermektir. Biz mevzuat eksikliğiyle ilgili 2012 yılında kapsamlı bir yasa çıkardık. Bugün de sizin huzurlarınıza, yine, bu konudaki eksiklikleri gidermeye dönük önemli düzenlemeler içeren bir yasayı getirmiş bulunuyoruz. Ayrıca, uluslararası sözleşmeler boyutuyla da imza atılması gereken 155, 161, 167, 177, 176 ve 189 sayılı Sözleşmeler de imzalandı, yürürlüğe girdi bu sözleşmeler. Dolayısıyla, mevzuat açısından eksikliği olmayan bir Türkiye noktasına geldik. "Efendim, 1970'de gelseydik." Keşke gelseydik. "1980'de olsaydı, 1990'da olsaydı." Olmamış.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2003'te olsaydı mesela.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bu olmamış diye bunları çok konuşmaktansa bu mevzuatları... Bakın, yüce Meclis bu dönemi kapatırken biz heyecanla bu düzenlemelerin çıkmasını istiyoruz. Neden? İş kazalarındaki mevcut durumun, tablonun ve meslek hastalıklarındaki mevcut tablonun daha da aşağıya çekilmesi için bunları gerçekleştiriyoruz. Türkiye'de 1992'den beri -bugünkü istatistiklere baktığınız zaman- işçi sayısı, iş yeri sayısı artmasına rağmen, 1.000-1.200 işçinin hayatını kaybettiğini her yıl görüyoruz. Bu rakam yüksek bir rakamdır. "Şu dönemde yüksek, bu dönemde düşük." dememiz bir şey ifade etmiyor. Bir kişinin bile hayatını kaybetmesi, hele kaza değilse, bunu saygıyla karşılamak mümkün değil. Bunu, tabii ki söylenmesi gereken en ağır ifadelerle karşıladığımızı hepiniz biliyorsunuz. Ama, bu, yalnız mevzuat boyutuyla olacak bir iş değil. Bu konuda duyarlı bir işverene ihtiyaç var. İşveren duyarlı değilse sizin mevzuatınızın çok iyi olması sorunu nasıl çözecek?

Üçüncü ayağıysa, işçimizin, çalışanımızın nitelikli noktada olması yani iyi yetişmiş olması.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Örgütlenme, örgütlenme, örgütlenme...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Üç tane önemli konu var: Şimdi, mevzuatı tamamlıyoruz, tamamladık. İşveren... 2 bin iş yerinden, inşaatlardan 1.600'ünü durduruyorsunuz. Yani 2 bin inşaatın 1.600'ü durduruluyorsa bu, işverenin, inşaat sektöründeki işverenlerin olaylara, iş güvenliğine bakışını, emeğe bakışını ortaya koyması açısından tablo önümüzde. O hâlde, bu duyarsızlıktan, bu farkındasızlıktan çıkması gerekiyor işverenlerimizin; mutlaka farkındalık anlayışı çerçevesinde davranmaları gerekiyor.

İşçilerimizin nitelikli eleman olmaları konusunu da az önce kürsüden ifade ettim. Mesleki Yeterlilik Kurumu bunun için standartları belli bir yapıya kavuşturdu ve bunun uygulamalarına şimdi başlıyoruz. Göreceksiniz, nitelikli eleman, çalışan ve sorumlu işveren ve çağdaş mevzuat üçlüsü, iş kazalarımızın bugün özendiğimiz gelişmiş ülkeler düzeyine inmesi konusunda altyapıyı oluşturacaktır; bizim de mücadelemiz bu. Yoksa muhalefetiyle iktidarıyla hiç kimsenin bu acı tablolar karşısında yüreğinin sızlamaması mümkün değil ama aslolan, çözümü konusunda katkı sunmaktır. Burada çözüm konusunda da ben yüce Meclisten, muhalefetiyle iktidarıyla, hep bu düzenlemelerde katkı aldığımızı da bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum.

Şimdi, bir diğer konu, 4/C'lilerin mağduriyetleri konusuydu. Bunu birkaç kere ifade ettim. 4/C'li kardeşlerimizle ilgili -23 bin çalışanımız var- bunlarla ilgili önemli düzenlemeler yaptık. İş güvenceleri konusunda bir sorun kalmadı. Ana sorunları, en büyük sorunları "Bu yıl çalıştım ama ocak ayında eğer Bakanlar Kurulu kararı yayınlanmaz ise, iş akdim feshedilir ise ne olurum?" diyorlar idi, şimdi 4/C'liler emekli oluncaya kadar iş güvencesine kavuşmuş bulunuyorlar. Bu, önemli bir adımdı, önemli bir düzenlemeydi.

İkincisi: Ücretlerinde ciddi sıkıntılar vardı ve aile yardımı alamıyorlardı. Aile yardımını, toplu sözleşmede kendilerinin hakkı olan bu aile yardımını kendilerine verdik, ayrıca ücretlerinde de yüzde 40'lık bir artış sağladık. Şimdi 1.450 ile 1.800 lira arasında ücretlerle 4/C'liler şu anda kamuda çalışmakta ve önümüzdeki ağustos ayında da toplu sözleşme süreci olduğu dikkate alınırsa, inşallah, ücretlerindeki beklentilere de kavuşacakları inancı içerisindeyim.

Burada, tabii, şöyle bir durum var: 4/C dediğiniz zaman, eskiden özelleştirme neticesinde bu personel alındığı için ve on ay çalıştıkları için bu statünün olumsuz bazı yönleri vardı ama mahzurlarını ortadan kaldırınca 4/C artık bildiğimiz 4/A'lı vatandaş nasıl çalışıyor ise bu haklara da ulaşmış oldu.

Taşeronla ilgili, taşeron işçilerle ilgili düzenleme yaptık, yine birlikte yaptık. Burada şunu ifade edeyim: Asıl iş ile yardımcı işleri birbirinden ayıran bir düzenleme yaptık ve Bakanlar Kuruluna bu yardımcı işlerin yayınlanmasıyla ilgili bir yetki verdik.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ama yapamadı.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi, bu yapılamadı, aynen katılıyorum. Sebebi şu: Bütün kamu kurumlarından, bütün sosyal taraflardan yardımcı işlerle ilgili bilgiler gelecek ve bunlar Bakanlar Kurulu kararına dönüşecek, diyeceğiz ki: "Şu işler yardımcı işlerdir." Bu olduktan sonra, bundan sonra yaptığımız düzenlemeyle asıl iş ile yardımcı işlerin karışması söz konusu olmayacak. Yani, bir idare yardımcı işte çalıştırması gereken bir elemanı asıl işte çalıştırırsa o yönetici aldığı maaşın 5 misli bir müeyyideyle karşı karşıya kalacak, başka müeyyideler de var. Dolayısıyla artık yardımcı iş yardımcı iş olarak kalacak, asıl işte çalışanlar ise kadrolu eleman olarak istihdam edilecekler.

OKTAY VURAL (İzmir) - Karayollarında çalışanlar...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bunun yanında, yargı kararları neticesinde, özellikle başta Karayolları olmak üzere, yargıda... Asıl iş olduğuna dair muvazaa neticesinde yargıya taşınan konularda yargının verdiği kararlardan bir tanesi Karayollarıyla ilgilidir. Bunların kadroya alınmalarıyla ilgili, Sayın Başbakanımız Türkiye'nin en büyük sendikası olan TÜRK-İŞ'i ziyaretinde açıkça ifade ettiler. Bununla ilgili ayrıntılı bir açıklamayı kendileri yapacaklardır. Ama ilgili sendika, işçiler ve Bakanlık olarak, Hükûmet olarak ve bakanlıklar olarak bir uzlaşma sağladığımızı ve Karayollarının ihtiyaçları doğrultusunda bu elemanların kadroya alınmaları konusunda bir değerlendirmeyi tamamlamış bulunuyoruz. Ama ayrıntılarını tabii ki Sayın Başbakanımız açıklayacak.

İkinci olarak, diğer kurumlarda muvazaaya konu olup asıl işçi olduğu şeklinde dava kazananlar eğer o kurumda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - ...elemana ihtiyaç var ise, kadroya ihtiyaç var ise bunların değerlendirilmesi, değil ise tazminatlarının ödenmesi şeklinde; bu, geçmişe dönük, yasa çıkmadan önce geçmişe dönük sıkıntıları kökten çözecek olan bir düzenlemeyi tamamlamış bulunuyoruz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Adamları işinden mi edeceksiniz?

İZZET ÇETİN (Ankara) - 2008'de siz başlattınız, önce yoktu ki.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Burada diğer arkadaşlarımızın da soruları var ama bu zaman dilimi içerisinde bu soruları da cevaplandıracağımı ifade ediyorum.

Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.