GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:90
Tarih:03.04.2015

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 687 sıra sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 11'inci maddesi üzerinde, Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yaşam hakkı, Anayasa'da ve taraf olduğumuz uluslararası insan hakları sözleşmelerinde güvence altına alınmış olan kutsal bir haktır, ancak maalesef ki ülkemizde işçilerin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik önlemlerin yeterince alınmamasından dolayı her yıl yaklaşık bin insanımızın yaşam hakkı ellerinden alınmaktadır. Tasarıda, 5510 sayılı Kanun'un geçici 59'uncu maddesinde yer alan "13/5/2014 tarihinde Manisa ilinin Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası" ibaresi "13/5/2014 tarihi ile 28/10/2014 tarihleri arasında maden ocaklarının yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası" şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenlemeyle, Soma ve Ermenek'te gerçekleşen madenci işçi kıyımlarında hayatını kaybeden işçilerin aileleri çeşitli sosyal hak ve yardımların kapsamına alınmaktadır.

Hayatlarını kaybeden, işçi cinayetlerine kurban giden işçilerimiz, ancak toplu bir şekilde öldüklerinde ciddiye alınır olmuştur. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Her gün işçiler ölmeye devam ederken Hükûmetin sadece, kamuoyunda da derin yaralar açan Soma ve Ermenek'le kısıtlanmış düzenlemeler yapması son derece yetersiz bir yaklaşımdır. Maddede tarif edilen düzenlemeler yalnız Soma ve Ermenek faciaları arasındaki tüm yer altı maden işlerinde meydana gelen iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin ailelerine değil, geriye de yürümek üzere iş kazası ya da meslek hastalıklarında yaşamını yitiren tüm işçilerin hak sahiplerini de kapsayacak biçimde değiştirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre Türkiye'de iş güvenliği önlemi alınmadığı için her gün en az 5 işçi yaşamını yitiriyor. Maliyetlerden kaçınmak ve sermayenin kâr hırsını tatmin etmek amacıyla her gün 5 işçi âdeta bile bile ölüme gönderiliyor. Altını çizerek belirtmeliyiz ki, hiçbir önlem alınmadığı için yaşanan bu işçi cinayetleri doğallaştırılamaz ve sıradanlaştırılamaz.

Uluslararası Çalışma Örgütü ILO verilerine göre El Salvador ve Cezayir'in ardından işçi ölümlerinde 3'üncü sırada olan Türkiye'de her yıl ölen işçi sayısı bin kişinin üzerindedir. İnşaat, enerji ve madencilik sektörleri Türkiye'nin kârlı, bir o kadar da kanlı sektörleri hâline gelmiştir. O nedenle, sermaye bu alanlara üşüşmekte ve işçiler 19'uncu yüzyıl vahşi kapitalizminin cehennemlerine benzer koşullarda, düşük ücretlerle, uzun çalışma saatleriyle ve ölümüne çalıştırılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Soma ve Ermenek kömür madenlerinde meydana gelen facialar, Türkiye'de enerji üretimindeki ve madenlerdeki bir çeşit peşkeş çekme mantığıyla gerçekleştirilen özelleştirmelerin yarattığı riskleri tekrar ortaya koymuştur. Sermaye ve devlet ilişkileri özellikle madenler, tersaneler gibi tehlikeli iş alanları söz konusu olduğunda tamamıyla tarafların ortak çıkarlarına dayanan ancak emekçilerin hak ve güvencelerini gözetmeyen bir şekilde düzenlenmiştir.

İşletmelerde denetimler artık ciddiyetle yapılmalı, çalışanlar için insana yakışır iş kolları sağlanmalıdır. Emekçilerin canlarını tehlikeye atmadan, insanca çalışabilmeleri ve iş cinayetlerinin önlenmesi için, başta taşeron sistemi olmak üzere, güvencesiz ve esnek çalışma düzeni durdurulmalıdır. İşsizlik tehdidiyle kötü çalışma koşullarına mahkûm edilen işçilere yönelik örgütlenme ve sendikasını seçmeye yönelik siyasi baskılara derhâl son verilmelidir. Sendika barajı ve örgütlenme önündeki fiilî ve yasal engeller kaldırılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yerine, emek ve meslek örgütleri ile bilim insanlarının katılımıyla hazırlanacak, işçileri gerçekten koruyacak bir işçi sağlığı ve güvenliği yasası bir an önce çıkarılmalıdır diyor ve bu duygu ve düşüncelerle tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.