GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:91
Tarih:04.04.2015

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, maddeyle, Mesleki Yeterlilik Kurumunun İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığına dönüştürülmektedir ve bu dönüştürme yapılırken de bu daireye verilen görevler daha ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

Mesleki Yeterlilik Kurumu aslında çok önemli bir kurum; özel hukuk hükümlerine tabi, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kuruluş ve çok da önemli görevleri var ancak bu görevler yerine getirilirken, elbette, personel istihdam edilecektir. Yalnız buradaki personel İş Kanunu'na tabi olarak çalıştırılmaktadır. Bu kadar önemli görevleri ifa eden bir kurumun personelinin iş güvencesine sahip olması gerekmektedir; o nedenle, aslında bu kurumun personelinin büyük çoğunluğunun Devlet Memurları Kanunu'na tabi olması işin icabına daha uygundur. Madem insan kaynaklarıyla ilgili bir düzenleme yapılacak idiyse bunun göz önünde bulundurulmasının faydalı olacağını söylemek istiyorum.

Şimdi, bunu söylerken de izninizle kamudaki istihdama da kısaca değinmek istiyorum. Şimdi, biz kamuda istihdam edilen personelin sınavla ve objektif ölçüler göz önünde bulundurularak kamuya alınmasından yanayız. Ancak, üzüntüyle görüyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde, yani devriiktiradarınızda bu ilke oldukça çiğnenmiş ve daha ziyade iktidara yakın ve yandaş diyebileceğimiz kişiler kamu hizmetlerine alınır olmuştur. Bu, kamu vicdanını zedelemektedir. Birinci husus bu.

İkincisi, bu yasama dönemi bitiyor artık. Bu yasama döneminde, maalesef üzüntüyle belirtmem lazım, Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama tekniği açısından olumlu bir sınav vermedi. Temel kanun ve torba kanun uygulamasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisi maalesef zedelendi. Sayın Başbakan başbakan olduktan sonra torba kanun uygulamasından vazgeçileceğini ifade etmiş olmasına rağmen gene bu uygulama devam etti. Demek ki Sayın Başbakan sözünü dinletemedi. Ama, olması gereken şudur: Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kanun fabrikası değildir. Kanunlar objektif, nesnel ve soyut olmalı ve bununla ilgili hazırlık çalışmaları bihakkın yerine getirilmelidir. Zaten bu konuyla ilgili bir de mevzuatı hazırlama yönetmeliği var. Asıl çalışmalar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna gelmeden, belki önce bürokratik kademelerde, daha sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisinin ihtisas komisyonlarında bu husus mutlaka olgunlaştırılmalı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine yani Genel Kurula olgunlaşmış olarak gelmelidir. Ama, şimdiki uygulamadan da görüyoruz, maalesef, bu lazımeye uyulmadığını tespit ediyoruz. Şimdi de gördük, işte son gün, efendim, yeni madde ihdas ediyoruz, getirilen maddeleri çıkarıyoruz, maddelerde değişiklik yapıyoruz vesaire. Şimdi, bunlar neyi gösteriyor Sayın Bakan? Bu konuda ciddi bir çalışmanın yapılmadığını. Bakanlıkta bununla ilgili ciddi bir çalışmanın yapılıp ondan sonra hazırlanan tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmediğini görüyoruz. Maalesef, bu sadece sizin Bakanlığınızla ilgili değil, tüm bakanlıklarda bu görülmektedir. İnşallah, önümüzdeki yasama döneminde bu uygulama ortadan kalkar ve yasama tekniğine uygun yasalar olur ama siz yasaları günlük ihtiyaçlara göre hazırlıyorsunuz. Efendim, Cargill'le ilgili bir sorun mu var, yasa çıkarıyorsunuz. HSYK istediğiniz gibi davranmadı mı, onunla ilgili bir kanun çıkarıyorsunuz. Emniyetten muzdarip mi oldunuz veya emniyetin uygulamalarını mı beğenmediniz, onunla ilgili bir kanun çıkarıyorsunuz. Efendim, işte, Adana'da jandarma MİT tırlarını mı yakaladı, bu sefer jandarmayı siyasallaştırmak için bir kanun çıkarıyorsunuz. Yani, yaptığınız tüm kanunlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilen tüm kanunlar bir olaya ilişkin, bir olaya tepki kanunu olarak geliyor. Hâlbuki kanunlar tepki kanunu olmaz. Demin de ifade ettim, bir toplumsal ihtiyaçtan doğar, bununla ilgili hazırlık çalışmaları yapılır, tüm aktörlerin görüşleri alınır ve Genel Kurula olgunlaşmış olarak gelir. İnşallah, bundan sonra da öyle olur.

Hepinize bundan sonraki yaşamınızda da başarılar diliyorum. Saygılar sunuyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)