| Konu: | .- Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 95'inci yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması, günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 23.04.2015 |
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE MECLİS GRUBU BAŞKANI AHMET DAVUTOĞLU (Konya) - Sayın Cumhurbaşkanım, Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetimizin 92'nci yılında egemenliğimizin en büyük sembolü Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında olmanın onurunu, şerefini hep birlikte yaşıyoruz. Bu kutlu günde Türkiye'nin ve dünyanın bütün çocuklarının Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı yürekten kutluyorum. Bu onur günümüze tevafuk eden Regaip Kandili'nizi de tebrik ediyorum.
Çanakkale savaşlarının 100'üncü yıl dönümünde, bütün dünyayı ağırladığımız şu günlerde, eş zamanlı olarak kutladığımız Millî Egemenlik Bayramı'nda destansı tarihimizi yoğun olarak hissediyoruz. Çanakkale destanını yazan komutanlardan biri olan Mustafa Kemal, o büyük mücadeleden sadece beş yıl sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı ve istiklal mücadelemizin öncüsü olacaktır. Bilvesile, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Çanakkale'de ve İstiklal Savaşı'mızdaki şehit ve gazilerimizi hürmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz; ruhları şad olsun. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
Keza, 23 Nisan 1920 tarihinden itibaren, millet iradesini temsil eden ve egemenlik hakkını milletten yana kullanarak bu ulvi çatı altında görev yapan bütün milletvekillerimizi de şükranla anıyorum.
Bugün dünyanın bütün gözlerinin üzerinde olduğu Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisiyle eş zamanlı olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Bu Meclis, Türkiye Cumhuriyeti'nin de kurucu Meclisidir. Ulus semtindeki mütevazı Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında milletin bütün unsurlarının temsilcileriyle birlikte istiklal mücadelesi yönetilmiş, tarih yeniden yazılmış, esaret altına alınmak ve parçalanmak istenen aziz milletimiz yeniden ve ebediyen istiklaline kavuşmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi, istiklal mücadelesinin karargâhı ve komuta merkezi ve gazi bir Meclis olarak al bayrağımızdan sonra bağımsızlık ve istikbalimizin en önemli simgesidir. Bu Meclisin yeryüzünde bir başka eşi yoktur. Bu çatı, ülkemiz için, milletimiz için, vatanımız için, vatandaşlarımız için birliğin sembolüdür. Bu çatı altında milletimizin bütün unsurları temsil edilmiştir ve her türlü ayrımcılık reddedilmiştir. Bu çatı altında kimse imtiyaz sahibi olmadığı gibi, hiç kimse ayrımcılığa maruz bırakılamaz. Bu çatı altındaki her milletvekili, milletin, ülkenin, vatanın emanetini omuzlarında hisseder. Bu çatı altında Türkiye'nin bütün renkleri, desenleri, kokuları, dağları, ırmakları, ovaları bir araya gelmiştir. Burada kimsenin etnik veya mezhebî kimliğine, siciline bakılmaz; zira burada olmak, Türkiye'ye ait olmak demektir. Bu aidiyet dünyanın en şerefli aidiyeti, bu mensubiyet dünyanın en onurlu mensubiyetidir. Bize düşen, birlik ve beraberlik ruhunu yücelterek insanımızın onurunu hak ve adalet temelinde temsil etmektir. Birkaç gün önce ilan ettiğimiz 2023 Sözleşmesi'nde ifade ettiğimiz üzere, yüz yıl önce Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'nın acıları üzerinde onurlu bir istiklal savaşı vererek cumhuriyetimizi kuran neslin torunları olarak bizler, bu onurlu savaş sonunda özgürleştirilen vatanımızın asli sahipleriyiz. Etnik, dinî, mezhebî ve bölgesel zenginliğimiz, kadim ortak geçmişimizin güzel yansımalarıdır ve vatanımızın asli sahipleri ve devletimizin eşit vatandaşları olduğumuz gerçeğinin en güçlü dayanaklarıdır.
Bugün, yani 23 Nisan günü, bizi biz kılan manevi duyguları ve tarihî beraberliğimizden gelen çoğulcu karakterimizi en çok hissettiğimiz günlerden biridir. Dolayısıyla, 23 Nisan, birliğin, istiklalin, dayanışmanın günüdür.
Değerli arkadaşlar, üzülerek ifade etmek isterim ki millî egemenliğimizi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisimiz de birçok kere vesayet altına alınmak istenmiş, haksız tutumlara maruz bırakılmış, bazen de kapatılmak zorunda kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'nı, istiklal mücadelesini temsil eden, yedi düvele karşı mücadele azmini ateşleyen Türkiye Büyük Millet Meclisi, defalarca, egemenlik hakkını milletten almak isteyenlerin darbelerine muhatap olmuştur. Cumhuriyeti cumhurdan, demokrasiyi "demos"tan yani halktan, Meclisi milletten esirgemek isteyen ve millî egemenliği gölgelemek isteyenler olmuş ama neticede hep millî irade tecelli etmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi asli görevine tekrar dönmüştür. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
Bu vesileyle, şehit Başbakan Adnan Menderes'i ve demokrasi yolunda mücadele vermiş bütün milletvekillerimizi de rahmetle, şükranla anıyorum. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
Allah'a şükürler olsun ki son yıllarda inşa ettiğimiz demokratik istikrar düzeni sayesinde Türkiye küresel bir güç olarak dünyanın en itibarlı ülkeleri arasına girerken, Türkiye Büyük Millet Meclisi de dünyanın en saygın yasama organları arasına girmiştir. Doksan beş senedir alnında, kalbinde ve ruhunda "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." ibaresi yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi daima milletin Meclisi olarak kalacak ve hiçbir vesayet odağının himayesine girmeyecektir. Hâkimiyet bilakayduşart milletindir. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar) Hiçbir vesayet odağı, hiçbir şer şebekesi Türkiye'yi demokrasiden, özgürlükten, adaletten, merhametten, şefkatten geri döndüremez. Türkiye Cumhuriyeti bütün vatandaşlarıyla kucaklaşma yolunda tarihî adımlar atmıştır, bundan geriye tek adım atmayacaktır. Türkiye, bugün, dünyanın en güçlü ve en saygın ülkeleri arasında, G20 ülkeleri Dönem Başkanlığı yaparken, 78 milyon vatandaşıyla mutlu ve mesut insanların ülkesi olmak için büyük bir çaba içindedir. Demokratik istikrarı özenle koruyarak Türkiye'nin istikbal davasına sahip çıkacağımızdan herkesin emin olmasını dileriz. Demokratik irademiz, vatandaşlarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani milletin, halkın, vatandaşın onuruna bundan böyle kimse gölge düşüremeyecektir. Bütün farklılıklarımızla beraber, biz bir ve beraberiz. Farklı siyasi partiler olarak aynı çatı altında milletimizin onurunu muhafaza ve müdafaa etmek hepimizin en büyük idealidir. Farklılıklarımızı koruyarak, her türlü tek tipleştirmeye karşı çıkarak muhalefetiyle, iktidarıyla insanlarımızın hukukunu temsil ediyoruz. Bu idealimizi takip ederek halkımızın her anlamda güçlenmesine, demokratik hak ve özgürlüklerin her alanda gelişmesine öncülük edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, bugün Yemen'den Libya'ya, Suriye'den Afrika'ya büyük acıların yaşandığı ve her gün yüzlerce masum insanın acımasızca öldürüldüğü zulümlere seyirci kalanlar bu coğrafyada yüz yıl önce yaşanan acıları kullanarak yeni nefret suçları işlemektedirler. Dinler arası, mezhepler arası, etnik gruplar arası mücadeleyi körükleyen, kapanan yaraları ısrarla açmak ve kanatmak isteyen kışkırtıcı beyan ve açıklamaların Avrupa Parlamentosu gibi bölgesel ve küresel barışı gözetmesi gereken kurumlardan gelmesi, Avrupa'nın ve insanlığın geleceği adına endişe ve kaygı vericidir. 20'nci yüzyılın başındaki savaşlarda büyük bedeller ödemiş bir millet olarak, 78 milyon vatandaşımızla birlikte, bütün siyasi partilerimizle ve bütün unsurlarımızla beraber ülkemize yöneltilen bühtan ve iftiraları reddediyoruz ve şiddetle telin ediyoruz. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar) Türkiye'ye karşı bir nefret söylemi geliştirenler tarih ve insanlık önünde mahcup olacaklar, hesap vereceklerdir. Bizler "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışını yüz yıllarca yaşatmış ve sayısız inancı, kavmi yüz yıllarca bir arada barış içinde, kardeşçe yaşatmış, çoğulculuğun tarihteki en başarılı örneğini sergilemiş bir milletiz. Meclis-i Mebusandan Türkiye Büyük Millet Meclisine, vatandaşlarımızı temsil eden üyelerin kimliklerine, aidiyetlerine bakıldığında görülecek tek şey ayrımcılığın, tek tipçiliğin reddedilmiş olduğu gerçeğidir. Bu çoğulcu yapının dünyada başka hiçbir örneği yoktur.
Sonsuza kadar, herkesin hukukunu savunacağız ve insan onurunu muhafazayı en üstün değer kabul edeceğiz. Bizler, öncelikle kendi vatandaşlarımız olmak üzere, daima insanlığın onurunu savunacak ve adaletin taşıyıcısı olacağız. Başkalarının yanlışları bizi hiçbir zaman adaletsizliğe sevk etmeyecek, millet olarak, ülke olarak demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, mazlumların yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz çünkü biz İstiklal Harbi'mizin sadece aziz milletimizin değil, mazlum milletlerin de onur mücadelesi olduğunun bilincindeyiz, bundan sonra da emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı nerede bir ses yükselirse onun yanında olacak, her türlü baskı ve zulme karşı da mazlumlarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
Sizlerle aynı hissiyata sahip olduğumuzdan emin olarak ve sizlerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaşayan bütün vatandaşlarımızın dirliği, birliği ve huzuru için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.
İç politikamızın, dış politikamızın esası, kendimiz için istediğimizi başkası için istemek, daima hak ve adaletten yana olmak, daima insan onurunu en yüce değer olarak savunmaktır.
Bu hissiyatla hepinizin 23 Nisan Bayramı'nı yürekten kutluyor, dünyanın bütün çocuklarına sevgi ve selamlarımızı iletiyorum.
Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın, cumhuriyetimizi ebediyete kadar payidar kılsın.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından ayakta alkışlar)