GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün sabahtan beri bu saate kadar çalıştık. Çok hayırlı olduğunu düşündüğüm 6 tane üniversitenin kuruluşuna imza attık. Dönemin sonuna geldik, dönüp arkaya baktığımızda gurur duyacağımız günlerden bir tanesini yaşıyoruz. Kimin katkısı varsa, kimin bu konuda dahli varsa teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Değerli arkadaşlar, hassaten, bu 6 üniversitenin kurulması...

LEVENT GÖK (Ankara) - Bülent, 8.

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...kanun teklifinin görüşmesinde, ısrarla, bazı muhalefet partisi vekili arkadaşlarımız TÜRGEV'le ilgili olan vakfın, yeni üniversitenin şaibeli olduğunu, bununla ilgili defaatle duyduğumuz ithamları tekrar tekrar dile getirdiler.

Değerli arkadaşlar, TÜRGEV 1996 yılında kurulmuş, yirmi yıllık bir vakıf. Bu vakfın, her vakfın olduğu gibi, mali yönden Maliye Bakanlığınca, yurtlar, okullar açısından Millî Eğitim Bakanlığınca, genel hizmetler bakımından Vakıflar Genel Müdürlüğünce denetlendiğini hepimiz biliyoruz.

Şimdiye kadar "Cumhurbaşkanı ailesinden şuydu, buydu; bu vakıfta görev yapmış, yanlış yapmış." dendi. Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanının veya benzer yetkililerin evlatlarının vakıf çalışmalarında olması kınanacak, gündem yapılacak bir konu değil, aksine gurur duyulacak bir konudur, aksine alkışlanacak konudur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Biz o konuyu tartışmıyoruz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bravo (!)

BÜLENT TURAN (Devamla) - Biz, şimdiye kadar ne Cumhurbaşkanı çocukları gördük ne Başbakan çocukları gördük...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Onu tartışmıyor kimse evladım.

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...şuradan çıkmayan, buradan çıkmayanlar gördük.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mesela hangi Başbakan çocuğunu gördün?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama şimdiye kadar Cumhurbaşkanımızın oğluyla ilgili, kızıyla ilgili, akrabalarıyla ilgili hiçbir ithamda, şahsıyla ilgili bir ithamda bulunulmadı, bulunulamadı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi Cumhurbaşkanının oğlunu gördün?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir daha diyorum, vakıfta olması bir gurur sebebidir. Keşke hepimizin evladı, hepimiz daha fazla vakıflarda görev alsak, daha fazla STK'larda çalışsak da topluma siyaset dışında da iş yapılabilirmiş, görev yapılabilirmiş bunu gösterebilsek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bravo (!)

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir konu var, ısrarla "Efendim, Arabistan'dan para gelmiş, oradan para gelmiş." İnsaf edin, Arabistan'dan gelen paranın kaynağını öğreniyorsunuz da nereye harcandığını niye öğrenmiyorsunuz? Bunlar zor şeyler değil.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani para geldi mi Bülentçiğim?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Paranın geldiği herkes tarafından, Hazinece, Maliyece bilenen resmî bir işlem; bankadan gelmiş, resmî hesaba gelmiş ve belli yurda, okula harcanmış.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, niye Çağdaş Yaşamı Desteklemeye vermiyorlar da size veriyorlar?

LEVENT GÖK (Ankara) - Karşılığında ne verdi? Bülentçiğim soru şu: Karşılığında ne verdi?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Sizin gibi, gizli mi gelseydi, özel mi gelseydi, cebinize mi koysalardı? Değerli arkadaşlar, resmî işlem yapılmıştır, yanlış varsa, hata varsa bunun zaten hesabı görülür.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Göreceğiz hesabını, göreceğiz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama bir daha diyorum, bununla ilgili yasal mevzuata aykırı bir durum asla yok.

Değerli arkadaşlar, TÜRGEV yirmi yıllık bir vakıf, bakın yirmi yıllık. İki yıl önce TÜRGEV'i biliyor muydunuz?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakan da bilmiyordu, kayıtlarda var.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Soruyorum, iki yıl önce biliyor muydunuz, aynı çalışmaları yapıyordu, aynı tarzda çalışıyordu? Ama "paralel" diye bir hain örgüt çıktı...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Beraber olduğunuz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çıkmadı ya, o sizinle beraberdi ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - ..."Kendimden başka bir vakıf, dernek olmasın eğitim alanında." dedi, elinize bir malzeme verdi, bunu kullanıyorsunuz; yakışmıyor arkadaşlar, yakışmıyor arkadaşlar! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O sizinle beraberdi, çıkmadı.

LEVENT GÖK (Ankara) - O paraleli Melih Gökçek'te ara, Bülent Arınç'ta ara.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Yirmi yıllık bir vakfı son bir yıldan beri konuşuyor olmanız ve sadece elinize verilen 3-4 başlığı kullanmanız size yakışmıyor arkadaşlar.

Bir diğer mesele, belediyeler yıllarca bu ülkede Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine, Atatürkçü Düşünce Derneğine defaatle...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne verdiler, ne, ne?

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...okul verdi, yurt verdi, arsa verdi; bunu alkışladınız...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nerede? Belgeyi göster, belgeyi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Örnek ver, örnek.

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...ama TÜRGEV'e geldi "Olmaz!" dediniz. Hayır, daha çok olacak, söylüyorum; daha fazla yapacağız, söylüyorum. Gönül istiyor ki daha fazla TÜRGEV olsa, daha fazla çalışma yapılsa da hepsi yapılsa. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, ağır hakaretlerde bulundunuz, defaatle aynı cümleleri söylediniz. İsterdim ki biriniz mahkemeye gidin de bununla ilgili şikayette bulunun.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Doğru söylüyorsun. 7 Haziranda sonra, üzülme.

BÜLENT TURAN (Devamla) - O 4-5 tane ithamın hepsi TÜRGEV'in sayfasında da cevaplandı, basında da cevaplandı; bildiğimiz konular. Ama dön dön, aynı tekrarı yap, bu şu demektir: AK PARTİ'nin on üç yıldan beri iktidar olmasında nasıl kendisinin başarısından başka sizin başarısızlığınız varsa, siyaset üretememeniz, iddiada bulunamamanız varsa aynı şeyi burada gördük. Keşke daha güzel şeyler söyleyebilseydiniz, keşke daha fazla şey söyleyebilseydiniz. Değerli arkadaşlar, yapılan tüm iftiralara cevaplarınız verildi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ne söyleyelim daha ya?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Daha ne söyleyeceğiz ya? Ağaoğlu bana niye yardım yapmıyor? Cengiz İnşaat niye yardım etmiyor başka bir vakfa? Arap Kralı niye başka vakfa yardım etmiyor? Boş verin ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakınız, dönem bitti, birkaç günümüz kaldı. Arkanızdan "Şu adam küfürcü vekil." diyecekler, "Şu adam hakaretçi vekil." diyecekler ama zaman gelecek yüz yüze bakacağız, mahcup olacağınız işler yapmayın. Hayat şu kürsüden ibaret değil. Selam vereceksiniz, "Merhaba." diyeceksiniz. Bunlar doğru şeyler değil.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Evet, şimdi aleyhte söz isteyen...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sataşma var ya.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Kimseye sataşmadım Başkanım, dikkatli konuştum.

LEVENT GÖK (Ankara) - Efendim, sayın konuşmacı konuşurken "Sizin gibi, gizli bağış mı geldi?" diye bir söz söyledi. Yani, kime, ne bağış gelmiş ben de bir anlatayım.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bazı vakıflara gizli bağış gelmiş olabilir dedim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Kendisinden soralım isterseniz?

LEVENT GÖK (Ankara) - Hayır efendim, aynen bu şekilde ifade etti. Yani, "Size gizli bağışlar geldi." dedi.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Gök.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, sataşmadım asla. Gizli bağışı siz mi aldınız, niye öyle yapıyorsunuz?