| Konu: | ANTALYA-KONYA İL SINIRININ DEĞİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 27.06.2012 |
YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya-Konya sınırının değiştirilmesiyle ilgili gündem dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, şimdi anlatacaklarım bir film senaryosu değil ya da Yeşilçam kuşağında yayınlanmıyor, başrollerinde Erol Taş, Önder Somer, Kenan Pars ya da tecavüzcü Coşkun da oynamıyor. Bu olay tamamen gerçek dışı, bu olay sıra dışı, bu olay dâhiyane, "rantta son nokta" diye isimlendirebilirsiniz.
Antalya'dan taş ocağı ruhsatı alamayanlar, dostlarını devreye sokup akıllara zarar bir şey yaptılar. Sizce ne yapmış olabilirler? Sıkı durun. Antalya'dan ruhsat alamayınca Antalya'nın toprağını taş ve mermer uğruna deşmek için Konya'dan ruhsat aldılar. "İyi ama Konya, Antalya toprağı için ruhsat veremez." diyeceksiniz değil mi? Verir, verir. Nasıl mı? O bölgeyi Konya'ya bağlayarak yani sınırı değiştirerek. Peki, kim yaptı? Antalya'dan taş ocağı ruhsatı alamayacağını anlayan iktidar yandaşı rantçılar. Nasıl yaptılar? Kime yaptırdılar? Obama'nın o ünlü parmak işaretiyle ayağına çağırdığı Türkiye Cumhuriyeti'nin en başarısız Dışişleri Bakanına, âdeta, görev vererek yaptırdılar. Dış politikada Türkiye Cumhuriyeti'nin en başarısız Bakanı olarak tarihe geçen Davutoğlu, iş yandaşa çıkar sağlamaya gelince her AKP'li gibi ne kadar başarılı olduğunu göstermiştir.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Başarının ne demek olduğunu bilmek lazım önce.
YILDIRAY SAPAN (Devamla) - Nasıl? Cin gibi değil mi? Ben şapka çıkardım. Anlaşılan rant konusunda modifiye olmuşlar. Vallahi, Nobel kızmasın ama 2012 Nobel rant ödülüne layık bir durum diye görüyorum. Yandaşa gelir getirici unsurlardaki repertuar oldukça genişlemiş.
Değerli arkadaşlar, sözü geçen yer Gembos Endemik Bölgesi'nde bulunmaktadır, Altınbeşik Millî Parkı toprağıdır. Burası Dünya Orman Örgütüne korunmak üzere verilen alan. Altında beş milyar yaşında dünyanın bilinen en büyük ikinci yer altı gölü bulunmaktadır. Burası yaban keçilerinin yaşam alanıdır. Benzeri hiçbir yerde bulunmayan bitki ve çiçek türleriyle kaplıdır. Burası bir geofit cennetidir. Üç yüz ile yedi yüz yaşları arasında ağaçlar vardır. Buralar, bir zamanlar yemyeşildi, şimdi de böyle? Ta ki, AKP'nin "para uçlu mermer makineleri" buraya girinceye kadar. Şimdi her yer, gördüğünüz gibi mermer tozlarıyla kaplı. Osmanlıdan bu yana Antalya'nın olan bu topraklar, Davutoğlu'nun önerisi, Abdullah Gül, İdris Naim Şahin, Tayyip Erdoğan'ın da üçlü kararnamesiyle bir anda Konya'nın oldu, bir gecede hatta bir saat içinde. "Para" deyince beyinlerinin sol lopları harekete geçen bu zihniyet, maalesef, Antalya'nın cenneti sayılabilecek doğa harikası bir yeri rant uğruna yerle bir etmiştir.
İl Genel Meclisi üyemiz Ali Erkan bu olayı yargıya taşıdı, kendisine buradan teşekkür ediyoruz. Ben, birçok kez açıklamalar yaptım, soru önergesi verdim, araştırma önergesi verdim ama kimseden tık yok. Peki, Antalya'nın AKP'li vekilleri ne yaptı dersiniz? Çıt çıkarmıyorlar. Evet, Antalya'nın ciğerini deştiler ama onlardan tıs yok; korktular, ürktüler, pıstılar, üç maymunu oynamayı tercih ettiler. Tek kelimeyle, yazıklar olsun! Aldığınız oy haramdır.
Milletvekili, bulunduğu ilin hakkını hukukunu, korur, sahip çıkar, gerektiğinde sesini yükseltir. Vatandaşın ve yaşadığı şehrin hakkını savunmak namus borcudur. Millet bizi buraya dilsiz şeytanlık yapmaya göndermedi. O hâlde, haksızlık karşısında susmayacağız ama anlıyorum, başlarında rantın kılıcı var; başlarında dünyanın en beceriksiz Dışişleri Bakanı ve AKP yandaşlarının isteği var, egosu var; başlarında AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, İdris Naim Şahin üçlüsünün yandaşı sahiplenme duygusu var; başlarında 2hortumların hortumu yeşil hortum" var.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce anlattığım ve bana?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen neden bahsediyorsun ya?
YILDIRAY SAPAN (Devamla) - Dinlersin, cevap verirsin. O kadar ilgilisin işte!
Biraz önce anlattığım ve bana şapka çıkarttıran bu olay, AKP'nin yandaşlarına rant için bir ilin sınırlarıyla oynamasının ötesinde, kendisi gibi düşünmeyenlere, oy vermeyenlere karşı takındığı düşmanca tavrı da göstermektedir. Anlaşılan, AKP, yerel seçimlerdeki yenilgisini kabullenememiştir. Bu tavır, Tayyip Erdoğan'ın, seçim yenilgisinden sonra "Yirmi sekiz kez geldim, bu olur mu?" cümlesiyle iyice belirginleşmiştir. Halkın tercihine saygı göstermemiş, tam tersine, cezalandırma yöntemine başvurmuştur. Zaten yetersiz olan yatırımları, 2009 yılından sonra askıya almıştır. Cezalandırmanın son aşaması ise Antalya topraklarının Konya'ya bağlanmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILDIRAY SAPAN (Devamla) - Ama bu baskılar, haksızlıklar, sınırlarımıza tecavüzler Antalyalıları korkutamaz. Tam aksine, tepkilerimizi artıracak, sınır tecavüzcüleri ilk seçimde seçmenin tokadını yiyecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sapan.