GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 17-25 Aralık süreciyle ilgili cumhuriyet savcılılıklarının gönderdiği fezlekelerin ve eklerinin milletvekillerinin tetkikine açılmamasının yanlış bir uygulama olduğuna ve bu konuyla ilgili Meclis soruşturması önergelerinin tekrar gündeme getirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:11
Tarih:08.12.2015

OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim, bilindiği gibi 17-25 Aralıkla ilgili cumhuriyet savcılığının gönderdiği fezlekeler vardı. O zaman Cumhuriyet Halk Partisi bir olağanüstü toplantıda bu fezlekelerin gündeme alınmasını istemişti. Daha sonra, Meclis Başkanlığı olarak, bu fezlekenin geldiği bilgisi paylaşılmış ancak bu fezleke ve eklerinin milletvekillerinin tetkikine açılmasına ilişkin bir ibare olmamıştı. Ben de bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına başvurmuş ve değerli milletvekillerinin inceleme ve tetkikine açılmaması işleminin yanlış olduğunu ifade etmiştim ama görülmektedir ki, 17-25 Aralıkla ilgili bu fezlekenin milletvekillerinin tetkikine açılmaması iradesinin, bilerek ve istenerek soruşturmayı ve incelemeyi engellemek amacıyla yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Gerçekten çok vahim bir durumla karşı karşıyayız.

Şimdi soruyorum: Siz bunları açıklarken milletvekillerinin inceleme ve tetkikine açık tutuyorsunuz da 19 Mart 2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş fezleke ve eklerini neden milletvekillerinin tetkikine ve incelemesine açık tutmadınız? Bunun, Meclis Başkanlığının taraflı bir tutumla, yapılan bir soruşturmanın muhtevasını değerli milletvekillerinden saklamak iradesiyle Anayasa'nın ve İç Tüzük'ün Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiği yetkileri, milletvekillerine verdiği yetkileri doğrudan kısıtlamak amacıyla yapıldığı gayet açık ve nettir. Şimdi ben soruyorum: Madem bu teamül idiyse 17-25 Aralıkla ilgili fezlekeleri niye teamülen milletvekillerinin incelemesine açmadınız? Neden? Böyle bir şey olabilir mi? (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Vural.

OKTAY VURAL (İzmir) - Dolayısıyla, bu konu çok vahim bir konudur, teamül ve İç Tüzük'ün, Anayasa'nın milletvekillerine verdiği hak gasbedilmiştir. Bu ifadeniz doğrudan doğruya, zorakice bu hakların yönetim tarafından gasbedildiğini ortaya koyar. Ben bu konuda Ankara İdare Mahkemesi Başkanlığına dahi başvurdum. Şimdi soruyorum: Hangi çifte standarttır ki bunları incelemeye açıyorsunuz da AKP'li 4 bakanla ilgili fezleke ve eklerini incelemeden sakladınız? Dolayısıyla, bu konu tezekkür edilmesi gereken ve bu konuda bu idareyi kullanan kim ise o dönemin yöneticileriyle ilgili, Meclis Başkanlığının, fiilen milletvekillerinin bu fezleke ve eklerini inceleme hakkını ortadan kaldıran, gasbeden işlemi hakkında hukuki işlemleri dahi başlatması gerektiği gayet açık ve net. O bakımdan bunu grupların da dikkatine sunmayı görev addettim ama bütün huzurlarınızda şu görülüyor ki, 17-25 Aralıkla ilgili fezleke ve ekleri o günün yönetimi tarafından milletvekili incelemesinden bilerek ve istenerek, kasıtlı olarak saklanmıştır ve milletvekilinin milletin verdiği yetkiyi kullanması gasbedilmiştir; bu kadar açık ve nettir. Aziz milletim bu oyunu görsün. Bütün bunlarla ilgili, 17-25 Aralık süreciyle ilgili maalesef değerli milletvekillerinin hiçbirisi bu ekleri inceleyememiştir, bu fezlekeyi okuyamamıştır. Bunlarla ilgili Meclis Başkanına başvurduğumuz zaman, efendim, türlü türlü cevaplar verilmiştir ama bugünkü uygulamanız gösteriyor ki o günkü yönetim doğrudan doğruya aziz milletimin gözünden bu fezlekeleri kaçırmak için böyle fiilî bir durum yaratmıştır. Meclis fiilî durumlarla değil, İç Tüzük, Anayasa ve teamüllerle yönetilir. Dolayısıyla, bu yaklaşımınız karşısında değerli grupların da zannederim söyleyecekleri hususlar vardır. Ondan sonra nasıl bir davranış şekli benimseyeceğimiz hususunun da tezekkür edilmesi gayet açık ve nettir.

Milletvekillerinin inceleme ve tetkikine açılmamış fezlekeler konusunda milletvekillerinin irade beyanı kullanması da mümkün olmadığına göre, buna göre de muhtemelen bu soruşturma önergesine ilişkin uygulamanın da, Meclis Başkanlığının bu fiilî durumu ortaya koymasından dolayı yapılan uygulamanın da fiilen olmadığı anlamına gelir. Meclis soruşturma önergeleri de kadük olmadığına göre, bu Meclis soruşturma önergelerinin ivedilikle tekrar gündeme getirilmesi gerektiği açık olmaktadır.

Ben bunu ifade etmek istiyorum.