| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 16.12.2015 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubu önerisinin aleyhinde söz aldım usulen, ancak üzerinde ve lehinde konuşacağım.
5 Haziranda Diyarbakır'da... (AK PARTİ sıralarından "Hayırlı olsun" sesleri)
Bakın, terbiyeli olun! Yine, size söylüyorum!
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, lütfen Genel Kurula hitap edin.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Terbiyeli olun! Tamam mı? Terbiyeli olun! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, hatibi dinleyelim.
Sayın Tanrıkulu, siz Genel Kurula hitap edin efendim.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tabii, bakın, ölenlerin kimliği, ölenlerin siyasi kimliği ve öldürenlerin kimliği ortada. O nedenle böyle gülerek izliyorsunuz, hiçbir acı da duymadınız, ne 5 Hazirandan duydunuz ne 20 Temmuzdan duydunuz ne de 10 Ekimden duydunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Yapma Sezgin Bey, yapma!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Çünkü zihniyet akrabalığınız var ve DNA'larınız IŞİD örgütüyle örtüşüyor, DNA'larınız örtüşüyor.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Çok ayıp, çok ayıp!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, ben belgeyle konuşacağım sizlere. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, bakın, Cilvegözü var, Reyhanlı var, Niğde var, daha sonra bu saldırılar oldu.
Ben geçen dönem burada "Türkiye IŞİD'i ne zaman terör örgütü olarak gördü? Terörle Mücadele Yasası'nın 1'inci maddesi ve TCK'nın 314'üncü maddesi uyarınca 'Türkiye IŞİD'i' diye bir örgüt var mıdır? Ne zaman terör örgütleri listesine alınmıştır?" diye sordum. Bana hiç kimse cevap vermedi. Verdiğiniz cevap şu, biraz önce de sayın hatip söyledi: Bakanlar Kurulunun 16 Haziran 2014 tarihli kararnamesi ile -elimde şu anda- yine Bakanlar Kurulunun 21 Mayıs 2014 tarihli kararnamesi, bunlarla IŞİD terör örgütünün terör örgütü olarak görüldüğü ifade edildi.
Değerli arkadaşlar, bu büyük bir kandırmaca. Ben avukatım, bu işleri de iyi bilirim. Eğer siz "Türkiye IŞİD'i" diye bir örgüt tanımlamamışsanız Terörle Mücadele Yasası uyarınca da işlem yapmazsınız, TCK uyarınca da işlem yapmazsınız. Çünkü "Türkiye IŞİD'i" diye bir örgütü Emniyet Genel Müdürlüğü 2015 yılına kadar terör örgütleri listesine almamıştır; almışsa eğer, gelin bize belgesini gösterin. Bunu nereden biliyorum? Değerli arkadaşlar, Yargıtay kararından biliyorum. 2014 yılında Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi, Mısır uyruklu bir IŞİD üyesine ceza veriyor IŞİD terör örgütü üyesi olmaktan ama Yargıtay bozuyor. Yargıtayın bozma gerekçesinde şu var değerli arkadaşlar: "IŞİD adlı oluşumun 3713 sayılı Kanun'un 1'inci ve TCK'nın 314'üncü maddelerinde tanımlanan terör örgütü ya da silahlı terör örgütü olduğunu gösterir örgütün kuruluşu, kurucuları, lideri, amacı, stratejisi, eylemleri, Türkiye'de ve Türkiye dışında, Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlarına karşı gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan verilmiş karar hukuka aykırıdır." deyip dosyayı bozuyor. Bunu neden söylüyorum? Bu kararın tarihi 7 Nisan 2015. Eğer Emniyet Genel Müdürlüğü, yakaladığı bu IŞİD mensubunun dosyasına Emniyet Genel Müdürlüğünün IŞİD'i terör örgütü olarak tanımladığı yazıyı koysaydı -çünkü yok, olsa koyar- Yargıtay böyle bir bozma kararı vermeyecekti ama vermiş. Niye? Çünkü siz, IŞİD'i, Hükûmet olarak terör örgütleri listesine almadınız. Emniyet Genel Müdürlüğü, 2015 yılına kadar "Türkiye IŞİD'i" diye bir örgütü tanımlamadı. Bana gösterdiğiniz, Hükûmetin bana gösterdiği, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin küresel IŞİD örgütünün mal varlıklarının yasaklanmasına ve dondurulmasına ilişkin karar, 2 karar da bu. IŞİD'le siz bu kararla mı mücadele ettiniz arkadaşlar? Bununla mı mücadele ettiniz, soruyorum.
Bakın, kararnameyi de okuyorum: "Bu karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu karar hükümlerini Maliye Bakanlığı yürütür." IŞİD'le Maliye Bakanlığı mı mücadele etti? Evet, okuduğunuz bu arkadaşlar, bunun dışında başka bir şey yok Resmî Gazete diye. 2 Resmî Gazete'yi de okuyorum size, 2'sinde de bu var. Küresel IŞİD örgütünün -Türkiye IŞİD'i değil- 2015 yılına kadar, belki de şu anda bile küresel "Türkiye IŞİD'i" adlı örgütün Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tanındığına dair bir belge yok. Varsa gösterin bize, deyin ki: 2002 yılından bu yana, 2003 yılından bu yana, biz bu örgütü terör örgütleri listesine aldık, "Türkiye IŞİD'i" diye bir örgüt var, kurucusu bunlardır, faaliyetleri bunlardır ama olmadı.
Niye? Söyleyeyim size: Adıyaman'da yakalanıyor. Annesi gidiyor, polise diyor ki: "Benim oğlum IŞİD lehine faaliyet gösteriyor." Polis, polis memuru diyor ki: "Biz bir şey yapamayız." Suriye'ye gidiyor, eğitim görüyor, geliyor. Diyor ki: "Bak, oğlum gitti, geldi. Buna bir şey yapın. IŞİD lehine faaliyette bulunuyor." Polis memuru bir daha diyor: "Biz bir şey yapamayız." Ta ki bomba patlayana kadar... Eğer IŞİD terör örgütleri listesine alınmış olsaydı, o polis böyle davranamazdı ve Ankara saldırısından sonra da Sayın Başbakan şu ifadeyi kullanamazdı: "Eylem yapmadan yakalayamıyoruz." Eğer terör örgütleri listesine alınmış olsaydı, eylem yapmadan da yakalayabilirdiniz, terör örgütü üyesi olmaktan yakalardınız ama "Eylem yapmadan yakalayamıyoruz." lafının arkasında IŞİD'in terör örgütleri listesine alınmamış olması gerçeği vardır. Bunu kabul etmelisiniz çünkü zihniyet akrabalığınız var ve 2012 yılından beri IŞİD'in Türkiye'deki faaliyetlerini görmezden geldiniz, hoş gördünüz, destek oldunuz; bu çok açık. Bu Hükûmet destek oldu IŞİD'e, görmezden geldi. Niye? Şam'daki rejim nedeniyle. Dünyanın 70 ülkesinden, küresel IŞİD örgütünden vahşet örgütünün mensupları Türkiye üzerinden Suriye'ye katıldı. Oradan geldiler Türkiye'ye, bütün lojistiklerini Türkiye sağladı. Eğer böyle bir yasaklama kararı olsaydı, Türkiye bakımından da bu faaliyetleri bu kadar kolay yapamazlardı. Ta ki 2015 yılının Temmuz ayının 15'inde Yargıtay bu görüşünü değiştirdi; yine Emniyet Genel Müdürlüğünün kararıyla değil, kendisi Diyarbakır saldırısını gerekçe göstererek, Niğde saldırısı ve Musul saldırısını gerekçe göstererek 15 Temmuz 2015 tarihli kararında "Evet, IŞİD artık Türkiye bakımından da bir terör örgütü." dedi. Aradan geçen zaman ne kadar? Üç yıl. Bütün Türkiye'de faaliyet göstermişler. İstanbul'un orta yerinde, İstiklal Caddesi'nde bayraklarla yürümüşler, İstanbul Üniversitesinde eylem yapmışlar, Türkiye'nin her yerinde adam kazanma faaliyetleri yapmışlar. Türkiye'nin 70 ilinden IŞİD'e katılım var. Eğer IŞİD terör örgütü olsaydı, böyle bir listeye alınmış olsaydı, bu 70 ilimizden IŞİD'e katılmak mümkün olabilir miydi? Onların eleman kazandırma faaliyetleri kolay olabilir miydi? Çünkü görülmedi. Bu kadar açık.
Değerli arkadaşlar, bakın, şunu da ifade edeyim: Burada bir komisyon kurmakla hiçbir şey olmaz. Yani, ne soruşturmaya müdahale ederiz ne de başka bir şey ama toplumda bir inanç yaratırız, ölen yurttaşlarımızdan özür dilemiş oluruz ve bu işin üzerine yargı dışında bizim de kararlılıkla gideceğimiz konusunda bir irade ortaya çıkmış olabilir. Neden bundan kaçıyorsunuz? Ne olacak? Hangi komisyon raporlarıyla olmuş bugüne kadar ki bununla olsun? Eğer ortaklığınız yoksa, günahınız yoksa, parmağınız yoksa o işin içerisinde, gelin burada bir komisyon kuralım. Milletvekillerinin de bu işle ilgili olduğu, Parlamentonun da bu işle ilgili olduğu ve üzerine gideceği konusunda bir inanç yaratalım. Ama dün de sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili olarak verildi, kabul etmediniz; bugün de bununla ilgili vermiyorsunuz. Biz denetim görevimizi bu konularda yapmayacağız da ne zaman yapacağız?
İşte, Diyarbakır, Cizre, Silopi kan gölü. İnsanlarımızın bu Parlamentoya inancı kalmamış, sırtlarını dönmüşler, Ankara diye bir vilayet yok artık onların kafasında, yalnızlaştılar; vefasızlık gösteriyoruz. Bu Parlamento yasama döneminin başında bunları yapmak durumundadır. Eğer biz Parlamentoda bunların konuşulabileceği bir zemini yaratamazsak savaşanlar zaten savaşıyorlar, zaten savaşıyorlar. O nedenle, bu işler böyle laf atmakla, gülmekle, şey yapmakla olmaz arkadaşlar, olmaz. Gelin, beraber burada bir iradeyi ortaya koyalım.
Bakın, yasa teklifi verdik, Parlamentoda mutabakat komisyonu kurulsun diye, ortak akıl heyeti kurulsun diye verdik; yasa teklifi verdik, komisyon da değil. Bu Parlamentonun güvencesi altında çalışsın da Türkiye'nin Kürt meselesini gelin beraber, barış içerisinde çözeceğimiz konusunda bir inanç yaratalım. Bundan kaçmayın, kaçamayız. Kibirle, üstten bakmayla çözülmedi, otuz yıldır çözülmedi, 50 bin yurttaşımız yaşamını yitirdi. Güvenlik politikalarıyla çözülecek olsaydı bugüne kadar 50 kere çözülmüş olurdu. Yine çözülmeyecek, polis de gitse, ordu da gitse çözülmeyecek bu şekilde. İnsanlar yaşamını yitirecek, bizler üzüleceğiz, anneler ağlayacak ama bu sorun bu şekilde çözülmeyecek.
O nedenle, sorun yakınken, daha derinleşmeden bu Parlamentonun bu soruna el atması lazım.
Teşekkür ediyorum, önergenin lehinde de oy kullanacağımızı ifade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)