| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 23.12.2015 |
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlarım.
Önergemizin mantığı çok açıktır; eğer on yıl müddetle bir vergi istisnası uygulanıyorsa artık bu istisna olmaktan çıkmış kural olmuştur. Dolayısıyla, Meclis olarak, Magna Carta'dan, Fransız İhtilali'nden bu yana çok orijinal bir yeniliğe imza atmış bulunuyoruz, hepimize hayırlı olsun.
Vergi salmak da -benim bildiğim kadarıyla- Anayasa'da Meclise aittir, vergi kaldırmak da Anayasa'da Meclise aittir fakat biz istisnai maddelerle, böyle bir hileişeriye metoduyla böyle bir yol bulduk, devam edelim diyorsunuz.
Biz, hiç değilse bu süreyi beş yıldan iki yıla indirelim, bunun başka bir alternatifi var mı, kendi aramızda tartışalım önerisiyle bu önergeyi vermiş bulunuyoruz.
İkinci bir yanı, bu istisnanın ne ölçüde işe yarayacağıdır. Eğer vergi istisnası yaratıyorsanız, buradan çıkan kaynağın doğru anlamda yatırıma yönlendirilmesi esastır. Baktığımız zaman, bu konudaki etkinlik analizi -biraz önce Ankara Milletvekilimiz Bülent Kuşoğlu Bey'in de ifade ettiği gibi- henüz önümüzde yoktur.
Dahası, yine bu vergi istisnasıyla meram, amaç, eğer Türkiye'ye yabancı yatırımcının veya yerli yatırımcının daha fazla yatırıma yönelmesi yönünde bir teşvik yaratmaksa bunun da çok fazla bir faydasının dokunacağını düşünmüyorum çünkü eğer öyle olsaydı geçen on senede bunun sonuçlarını görmüş olurduk, madde 1. Eğer önümüzdeki döneme dönük bir umudumuz olacaksa burada da sadece teşvikle ve tabir yerindeyse bir miktar rüşvetle yatırımcıyı ikna etmek yerine yatırım iklimini düzeltmekle yola çıkılabilir, bununla başlanabilirdi diye düşünüyorum. Yani, insani gelişmişlik endeksinde 3 basamak birden düşmememizden bahsediyorum. Yani, en büyük 17'nci ekonomiyken 19'uncu ekonomi durumuna düşmememizden bahsediyorum. Yani, Türkiye'de demokrasinin bütün kurallarını bir kenara bırakarak şirketlere el konulmaması, kayyum atanmaması, gece yarıları baskın düzenlenmemesi, medya kuruluşlarının mallarının Anayasa'ya aykırı bir şekilde müsadere edilmemesi gibi yatırım ikliminin düzeltilmesinden bahsediyorum. Hukukun olmadığı yerde iki kuruş teşvikle yatırımcı yatırıma ikna edilemez. Bunu sadece ben söylemiyorum, rakamlar söylüyor. Eğer devam edersek, özgürlüklerden bahsederken medya ve ifade özgürlüğünün olmadığı, yargının tam bağımsız olmadığı, emir komuta zinciriyle insanların içeri atıldığı, doğru haber yazdığı için gazetecilerin tutuklandığı bir ortamda siz vergi istisnasıyla yatırımları teşvik edemezsiniz. Bu kadar aykırı haberlerin ve bu kadar aykırı algıların oluştuğu bir ortamda hiçbir yatırımcı -yerli veya yabancı- önünü görmez, önünü görmeyen kişi de yatırıma yönelmez.
O yüzden gelin, bizim önergemize destek olun. Biz bu olayı, bu kadar kırılgan ve hassas bir hâle getirdiğiniz için ekonomiyi, şu anda kaldırın demiyoruz bu istisnayı, sadece süresini beş yıldan iki yıla indirin. Önümüzdeki bir yıl, iki yıllık dönemde, gelecek bütçe döneminde Sayın Bakan veya işte, bizim sayın iktisatçı milletvekilleri otururlar, bunu telafi edecek başka bir madde geliştirirler ve bu sayede hiç olmazsa biz de on yıllık bir istisnayı beş yıl daha istisna olarak koruma ve bir zamanlar -hatırlayacaksınız, yaşları benim kadar olanlar hatırlayacak en azından- olağanüstü hâlin olağan hâle dönüştürülmesi gibi bir başka ayıbı Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisine işletmemiş oluruz diye düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)