GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:19
Tarih:24.12.2015

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Parlamentonun çalışma dönemlerinde 2011'de Halk Bankası Genel Müdürü, KİT Komisyonuna geldiğinde şöyle bir açıklamada bulunuyor Komisyondaki milletvekillerine: "Gerek KOBİ bankacılığı gerekse bireysel bankacılık alanında kredi kullandırarak büyümeye devam ettik." diyor. Bravo, gayet iyi, aferin. "KOBİ kredilerindeki pazar payı yüzde 12,12 olmuştur, Halkbank olarak KOBİ'lere öncü ve lider banka olmayı sürdürdük." Bravo, alkış, helal olsun! Zaten Komisyon milletvekilleri de böyle söylemiştir ama 2012 yılı Sayıştay Denetim Raporu'nun 120 ve 125'inci sayfalarında denmiş ki: "Bir dakika... Bunlar kocaman bir yalan, böyle değil, iş böyle değil." Nasıl iş? Başkent Kurumsal Şubesinin 7287 sayılı müşterisi, yine Anadolu Kurumsal Şubesinin 4787 no'lu grup firması, Eylül 2011'de 250 milyon ABD doları nakit, 40 milyon ABD doları gayrinakdi açılan ve Aralık 2011'de 450 milyon ABD doları nakit, Aralık 2012'de 95 milyon ABD doları ilave ile 575 milyon dolara yükselen kredileri 18/12/2012 tarih 29/44 sayılı yönetim kararıyla yeniden yapılandırmış. Bu yapılandırmaların karşısında ipotek yok, devletin hazinesinin arazilerini teminat göstermiş. Bunlar da tabii ki teminat olarak alınamamış. Eylül 2013'te 909 milyon lira karşılık ayrılmış. "Bu bankanın bu işlemi şöyle bir işlemdir." diye devam etmiş.

Yine demiş ki: "2011 ve 2012 denetim raporlarında krediye açılan firmalar hakkında yeterli istihbarat yapılmaz, yapılmıyor, kısa zaman aralıklarıyla firmalara büyük miktarda nakit ödemeler yapıldı, firmaların öz kaynakları yetersiz, işletme sermayeleri negatif, bilançoları zararlı ve diğer bankalara aşırı borçlu, bu firmalar batmış be kardeşim." Sayıştay, ben dememişim, yorum yok, devam ediyor. Halk Bankasının yönetimince de bu alacakların tahsil edilmesinden ümit kesilmiş ve battığı görüldüğünden olsa gerek ki 2012 yılı bilançosunda 1,9 trilyon zarar yazılmış ve bu, zarar hanesine geçilmiş ama burada bitmemiş tabii, ne demişti az önce? "KOBİ kredileriyle biz KOBİ'leri destekledik, büyük bir artış yaptık, esnafa kredi verdik." Şimdi, 2001 yılında Halk Bankası, yüzde 65 oranında kredilerini KOBİ'lere kullandırıyormuş. Ne olmuş? Yüzde 23'e inmiş demek ki 2011'de. Yani bir büyük yalan, olsun, tamam, yalan olsun, devam.

Peki, esnafa ne yapmış? 2001 yılında 1 milyon esnafa Halk Bankası kredi veriyormuş, şimdi sayı 300 bine inmiş. Böyle olunca da dedik ki: "Devletin bu sistemi bu kadar boş değildir yani bunu mutlaka baypas eden, kontrol eden bir yapı vardır, bir de buna bakalım, bu nedir?" diye. Bankalar Kanunu'na baktık, 32'nci maddede diyor ki: "İç denetim faaliyetleri tarafsız, bağımsız bir şekilde gerekli mesleki özen gösterilerek yeterli sayıda müfettiş tarafından yapılır." Yani "Bankaların müfettişleri bu işleri yaparlar" diyor. Peki, sonra ne yaparlar? Bunu bağımsız denetçiye verirler, bir de bağımsız denetim raporu düzenlenir.

Bakın, bağımsız denetim raporu. Firma -buradaki firma da çok enteresan, adını söylemekte yarar görüyorum, AKİS Bağımsız Denetim diye bir firma- diyor ki 2011 yılında: "Efendim, bu banka ibra edilmelidir." Peki, gayet güzel. 2012 yılında "banka ibra edilmelidir." diyor. İyi, gayet iyi. 2013 yılında "banka ibra edilmeli" cümlesini kullanmıyor, diyor ki: "Efendim, durum budur, bilgilerinize arz ederim." Geldik 2014'e, "Önemli bir husus görülmemiştir ama bazı sorunlar vardır." diyor bu denetim şirketi. Başlıyor kıvırmaya. Kıvır, tamam, tam sana göre.

Ondan sonra devreye Kamu Denetçileri Kurumu giriyor çünkü Bankalar Kanunu gereğince oraya da bilgi vermek zorunda. Bir tek oraya değil, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna da bilgi vermek zorunda. İkisine de bilgi veriyor, ikisi de "Aman birader, bizi bu işe karıştırma, bu iş ucu kötü bir değnek, aman bizi uzak tut." diyor. Peki.

Sonra -Sayıştay bir daha devreye giriyor, durmuyor- Sayıştay diyor ki: "Ya, bu 7287 sayılı firma var ya, aha, bu, 2012'de tek kuruş ödemedi, bir öteleme daha yaptı, bunun hiçbir teminatı yok, bunun üzerine gidin." diyor ama yine gidilmiyor. Arkasından Sayıştay bir rapor daha yazıyor, diyor ki: "Arkadaşlar, bu ne iş?" Süre de doluyor tabii. Böyle işte. Maalesef böyle oluyor. Diyor ki: "Bu krediyi kim açtı?" Diyorlar ki: "Genel Müdür." "Ama Genel Müdür olamaz." diyorlar. "Niye?" Bankalar Kanunu'nun 51'inci maddesi diyor ki: "Kredi açma yetkisi, Yönetim Kuruluna aittir."

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Genel Müdürü de söyle, Genel Müdürü!

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Genel Müdür kim?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim?

HALUK PEKŞEN (Devamla) - "Oğlum Süleyman" var ya, o işte.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onu söyle, onu söyle! Ayakkabı kutucusu.

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Şimdi, kredinin izlenmesine ilişkin süreçte...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Sayın Başkan, toparlayacağım efendim izin verirseniz.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Külliyen yalan! Okuma özürlüsün sen! Yalan söylüyorsun!

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Pekşen, toparlayınız lütfen.

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Sayın Başkan, kredi bir yıl ödemesiz yapılandırılıyor 2013 yılında bir kez daha. 2013'ten bugüne kadar bu krediye ilişkin hiçbir ödeme yapılmıyor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Önce kanunu oku, kanunu! Kanunu doğru yorumla!

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Bankalar Kanunu 93'üncü maddesi, BDDK'ya görev veriyor, yine 95'inci madde BDDK'ya görev veriyor, yine 97'nci madde BDDK'ya görev veriyor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Bankalar Kanunu'nu oku! Önce kanunu anla, ondan sonra! Yalan söylüyorsun! Kanunu okumuyorsun!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nasıl verildi o kredi, bir de onu söyle! Kredi kartını ödeyemiyor, kredi kartını! "Bireysel krediyi ödeyemiyor" diye Sayıştay raporu var.

HALUK PEKŞEN (Devamla) - 97'nci madde BDDK'ya görev veriyor. Bütün bunların üzerinden Bankalar Kanunu'nun 160'ıncı maddesi diyor ki: "Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçirenler zimmetten yargılanırlar."

Arkadaşlar, Halk Bankası bir zimmet suçlusu örgütsel yapıyla kontrol altındadır.

BAŞKAN - Sayın Pekşen...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Süre bitti, süre.

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Buradan Ankara Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum: Bankalar Kanunu'nun 162'nci maddesi sana görev veriyor, BDDK sana görev veriyor. Murakıp raporlarını bekliyorum, bunu yargı mercisine taşıyacağım.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Süre bitti, süre.

BAŞKAN - Sayın Pekşen, başka bir önergede de konuşabilirsiniz.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, on beş dakika daha verin, ona yetmez.

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Ve size saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)