| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.12.2015 |
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Teşekkür ederim.
Sayın Divan, değerli milletvekilleri; 11 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 8'nci maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
İstiklal Marşı'mızın yazarı millî şair Mehmet Akif Ersoy'un bugün ölüm yıl dönümünde kendisini ve şehitlerimizi, ölmüş gazilerimizi rahmetle anıyorum.
Yine, dün, 24 Aralık Noel Bayramı'ydı. Noel haftası dolayısıyla bütün Hristiyan âleminin Noel'ini ve bu Meclisteki Hristiyan arkadaşların Noel Bayramı'nı kutluyorum.
Geçen Mevlit Kandili'nde, o gün yine bu sıralarda konuşan değerli arkadaşımız Markar Eseyan'ın Müslümanların Mevlit Kandili'ni kutlarken, "Peygamberimiz" ifadesini kullanırken CHP sıralarındaki gülüşmeleri de esefle kınadığımı burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) - Kim görmüş ya? Nereden çıkartıyorsun ya? Olmayan şeyi ne konuşuyorsun öyle ya?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Nasıl böyle bir şey olabilir ya?
LEVENT GÖK (Ankara) - Ne saygısız bir tipsin sen böyle! Ne kadar tahrikçi bir konuşma yapıyorsun böyle. Haddini bil bakalım sen, haddini bil!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Yine, biraz önce Aykut Erdoğdu'nun dört beş dakika...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Böyle bir şey söyleyemezsiniz, bu çok ağır bir itham, düzeltin oradan lütfen!
LEVENT GÖK (Ankara) - Olmayan bir şeyi nasıl konuşursun sen! Hepimiz burada Mevlit Kandili'ni kutladık.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Çıkar cevap veririsiniz grup başkan vekili olarak. Ben gördüğümü burada söylüyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) - Öyle bilmediğin, etmediğin asılsız konularda CHP'yi itham etme.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - CHP'nin bütün altı okunun altısı da gitmiş laiklik kalmıştı, o gün ondan da kurtuldunuz; hayırlı olsun!
LEVENT GÖK (Ankara) - Sen otur konuşmanı yap, işine bak! Sen CHP'yi mi konuşuyorsun burada?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Böyle bir şey olabilir mi ya?
LEVENT GÖK (Ankara) - Böyle bir şey olabilir mi Sayın Başkan?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Böyle bir konuşma olur mu ya?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Gök; konuşmasını bitirsin isterseniz.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Yine, biraz önce...
LEVENT GÖK (Ankara) - Konuşmacı tahrik ediyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hayır ama tahrik ediyor Sayın Başkan.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, konuşmamı lütfen kesmesinler.
LEVENT GÖK (Ankara) - Tahrik ediyor, olmayan konularda asılsız konuşmalarda bulunuyor.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Asılsız konuşma yapıyor, böyle bir konuşma olur mu ya?
LEVENT GÖK (Ankara) - Haddini bilecek bir konuşmacı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çıkıp gerginlik yaratıyorsun ya.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Siz haddinizi bilip oturur musunuz?
BAŞKAN - Sayın Kavcıoğlu...
LEVENT GÖK (Ankara) - Otur oraya! Sen Cumhuriyet Halk Partisini nasıl...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Oturur musun lütfen?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Böyle bir şey olabilir mi yahu?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Bu ne biçim konuşuyor?
LEVENT GÖK (Ankara) - Olmayan bir konuyu sen ne konuşuyorsun orada?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Oturur musunuz... Cevap verirsiniz.
BAŞKAN - Sayın Kavcıoğlu, siz...
LEVENT GÖK (Ankara) - Cumhuriyet Halk Partisine bir daha laf söyleme öyle.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hatibi niye tehdit ediyorsunuz?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Gördüğümü söyledim.
BAŞKAN - Sayın Kavcıoğlu, sözünüzü tamamlayınız lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) - Derhâl özür dile, saygısız!
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Şuraya bak ya!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Süreme bunu lütfen ilave eder misiniz? Konuşamıyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) - Olmayan bir konuyu kimse burada konuşamaz.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, lütfen...
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hatibi niye tehdit ediyorsun Sayın Grup Başkan Vekili?
LEVENT GÖK (Ankara) - Asılsız suçlamayı yapamaz orada öyle.
BAŞKAN - Sayın Gök...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Çıkar, cevap verirsiniz.
LEVENT GÖK (Ankara) - Senin neyine cevap vereceğim ben, neyine cevap vereceğim ben!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Konuşmamı başa alır mısınız lütfen, süremi kullanıyorlar.
LEVENT GÖK (Ankara) - Terbiyesize bak!
BAŞKAN - Sayın Gök, konuşması bittikten sonra size söz verebilirim.
LEVENT GÖK (Ankara) - Lütfen, gayet tabii.
Böyle saygısız bir konuşma olur mu yahu, kabul edebilir miyiz burada!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Kalkar cevap verirsiniz.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Ne gerek var girmeye ya böyle bir şeye?
LEVENT GÖK (Ankara) - Çıkmış burada şey anlatacak.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Şimdi, biraz önce Aykut Erdoğdu'nun her seferinde çıkıp burada yine yalan yanlış ifadeler kullanırken konuşmasının sonunda...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vicdanlı ol ya, vicdanlı ol ya.
LEVENT GÖK (Ankara) - Vicdanlı ol be, vicdanlı ol be; nasıl bir konuşmacısın?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - ...bir dakika bizim dilimizle konuşmasını ifade ederken, bir dakika bizim dilimizle ifade ederken AK PARTİ döneminde...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vicdanlı ol ya!
LEVENT GÖK (Ankara) - Nasıl bir konuşmacısın?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - ...yapılan arsızlıkları, yolsuzlukları, hırsızlıkları...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ahlaksızlıkları...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - ...nasıl cezalandırdığımızı, yapanları nasıl yargıya intikal ettirdiğimizi bizim adımıza ifade ettiği için kendisine de buradan teşekkür ediyorum.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O zaman niye "yalan" diyorsun madem böyle bir şeyse?
LEVENT GÖK (Ankara) - Yahu sen nasıl bir konuşmacısın, nasıl bir konuşmacısın?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya böyle bir şey olur mu ya? Yalan, yanlış...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Beş dakika yalan yanlış konuştunuz, bir dakika da bizim adımıza konuşurken doğru konuştunuz, teşekkür ediyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) - Baştan aşağı yalan, ihtiraslı bir konuşma; şuna bak, terbiyesize bak ya!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Sayın milletvekilleri, şimdi, dün yine Haluk Pekşen'in konuşmasında...
LEVENT GÖK (Ankara) - Sana ben cevap vereceğim de oturacaksın oraya.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Biz merak ettik, hangileri yalandı? Bir sürü şey saydı, hangisi yalandı?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ne yalandı, söyler misin? "Şu yalandı." de bakalım.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Bakın, burada ne yalan söylediğini de ifade edeyim: Bankalar Kanunu'yla ilgili konuşurken, bankaları anlatırken...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yahu, ben, Bankalar Kanunu'ndan konuşmadım ki hiç.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - ...kredi kullanılmasını -Haluk Pekşen'i söylüyorum- yönetim kurulu yetkisinde kredi verilebildiğini söylerken genel müdürün kendisinin kredi kullandırdığını ifade etti. Bankalar Kanunu'nun 51'inci maddesini okumuş olsaydı veya okumuyorsa da bize sorsaydı kendisine izah ederdik, 51'inci maddesinde, doğru, kredi açma yetkisi yönetim kurulu üyelerine aittir fakat yönetim kurulu gerekli gördüğü hâllerde, gerekli usul ve sistemlerle bunu genel müdüre, kredi komitesine ...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hiç haberin yok. Onun limitleri var. Halk Bankasında bunun limitleri var. Hiçbir fikrin bile yok konuyla ilgili. Hiç fikrin bile yok.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - ... ve aşağıya doğru limitlerinde kullanır. Onun dışında bir şey yoktur.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hiçbir fikrin yok.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Bakın, 2000'li yıllarda sizin bankaları nasıl yönettiğinizi müsaade ederseniz anlatayım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Neyine müsaade edeceğim? Fikrin bile yok yani, genel müdürlükle ilgili limitleri var.
BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, hatip konuşmasını bitirsin ondan sonra isterseniz kürsüden konuşursunuz.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Bakın, 2000'li yıllarda bankaları, on beş yıl iktidardaydınız, nasıl hortumladığınızı anlatayım, müsaade edin.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya, biz iktidarda değildik. Her şeyin yanlış kardeşim ya!
LEVENT GÖK (Ankara) - Senin nereni, nereni düzelteceğiz?
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Nasıl? 1991-1995'te kim iktidardaydı? SHP. CHP'nin devamı değil mi?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - On beş yıl ben iktidardayım diyorsun, on beş yıl.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - 1999'da koalisyonlarda, hepiniz..
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Refah da iktidardaydı o zaman.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Sayın Bakanım Zekeriya Bey orada, bakandı, BDDK'nın ilk kurucu Başkanıydı. 2000'li yıllarda bankaların nasıl durumda olduğunu kendisi de size izah edebilir.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Beş kişiye sataştın. Maşallah, rekor kırdın.
LEVENT GÖK (Ankara) - Maşallah! Maşallah!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - 2000'li yıllarda Bankalar Kanunu'nu bile çıkarmayı beceremediniz. Yıllarca bu kanunu çıkarmadan bankaları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, süremi kullandılar, üç dakika istiyorum.
BAŞKAN - Sayın Kavcıoğlu, üç dakika değil efendim...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Süremi grup başkan vekili kullandı, o yüzden daha fazla süre istiyorum.
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamanız için bir dakika ek süre veriyorum.
LEVENT GÖK (Ankara) - Efendim, daha fazla konuşursa üç grup da sataşmadan dolayı söz alacak.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Üç dakika daha konuşsa bütün Meclise sataşacak!
BAŞKAN - Bir dakika Sayın Kavcıoğlu.
Buyurun.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Bakın, 2000'li yıllarda bankaları nasıl yönettiğinizi, BDDK'nın ilk Başkanı olarak Sayın Bakan Zekeriya Bey de bilir. O yıllarda, Güneş Taner "Bugün Bankalar Kanunu çıksa Türkiye'ye 1 milyar dolar maliyeti var." derken, siz bu kanunu çıkarmayarak bankaları hortumladınız. 2001-2002 krizinin de 100 milyar dolar Türkiye'ye maliyeti oluştu. O günkü şartlarda Türkiye'ye bunu yaşatan yine bu sıralardaki MHP, DSP ve -işte, bakanlar burada- ANAP kadrolarıydı.
ERKAN HABERAL (Ankara) - Bankalar MHP'ye bağlı değildi ki.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - O gün bankaları nasıl paylaştığınızı da anlatayım: Koalisyon görüşmelerinde -yine içinizden eski siyasiler söyler bunu- bakanlıkların görüşmeleri yarım saatte biter ama hangi bankanın hangi partiye verileceği konusu günlerce sürerdi.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bayburt iline yazık ya! Yazık gerçekten, yazık ya!
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Bunun ispatı, bakın, 1999'da, Aykut Bey, bilirsiniz siz, Halk Bankası DSP'ye, doğru mu? Emlak Bankası MHP'ye, doğru mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Vakıflar Bankası ANAP'a verildi.
ERKAN HABERAL (Ankara) - Emlak Bankası batmadı, siz batırdınız.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Konuşmamı...
BAŞKAN - Sayın Kavcıoğlu, süreniz bitmiştir.
Teşekkür ederiz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kürsüyü batırdı sayın konuşmacı.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Devamla) - Ama süremi kullandılar.