| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 29.12.2015 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
12 sıra sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne baktığımız zaman, Sayın Ahmet Davutoğlu 15 Eylül 2014 tarihinde şöyle bir cümle sarf etmişti: "Torba yasa dönemi rafa kalkıyor, torba kanunlar artık Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmeyecek." Sayın Davutoğlu'nun Başbakan seçildiği ilk dönemde kamuoyuna söylediği cümle buydu.
Şimdi, bu 12 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne baktığımız zaman "Yürütme" maddesiyle birlikte toplam 12 tane madde. 12 maddenin, Sayın Başkan, 5, 7, 9 yani 3 tanesi yürürlük maddesi, 2 tane madde de kanun hükmünde kararname.
Şimdi, değerli milletvekilleri, içinizde hukukçu olan arkadaşlarımız var. Anayasa'mızın 91'inci maddesinin sekizinci fıkrası diyor ki: Kanun hükmünde kararnameler öncelik ve evleviyetle Türkiye Büyük Millet Meclisine gelir, önce bu kanun hükmünde kararnamelerin kanunlaşması lazım.
Sayın Meclis Başkan Vekili, siz hukukçusunuz. Yani, evet, biz bunları destekliyoruz, kamuoyunun lehine olanları ama kanun hükmünde kararnameler Meclise gelmeden bu kaçıncı kanun hükmünde kararnameleri değiştiriyorsunuz Sayın Bakanım? Siz bir öğretim üyesisiniz. Yani, Anayasa'nın 91'inci maddesinin sekizinci fıkrasını okuduğumuz zaman gerçekten ne kadar yanlış ne kadar doğru olmayan işlemin yapıldığını açık ve net görüyoruz.
Şimdi, tabii, ilk önce Sayın Başbakanın bu verdiği sözlerinde durması lazım. Evet, burada gerek sizler gerek bizler, Cumhurbaşkanı, Başbakan, herkes Anayasa'mızın amir hükümleri uyarınca kanuna, Anayasa'ya bağlı kalacağına yemin ediyor.
Şimdi, benim elimde "gizli" ibareli -hem üst sayfasında hem alt sayfadaki kısmında- bir belge var. Bu hani meşhur, "devletin gizli sırları" diyorlar ya... Bu "gizli" ibareli belge, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "Kaçak sarayla ilgili haber yapan, Sayıştayın raporunu haber yapan basın mensuplarına, efendim, işlem yapın, işlemden bana bilgi verin."
Ben üniversitede öğrenciyken Sayın Profesör Doktor Burhan Kuzu Hocamız da anayasa hukuku hocası olarak araştırma görevlisiydi o dönem. Onun da anayasa kitaplarında der ki: "Efendim, yürütme organı yargıya talimat veremez, emir veremez." Sayın Burhan Kuzu Hocam, üniversitede sizin bize o öğrettiğiniz hangi metinde "Cumhurbaşkanı, cumhuriyet savcısına böyle, gizli ibareli dilekçe verir." diyor? Ne yapması lazım? Bir şikâyet dilekçesi gizli olur mu? Bir şikâyet dilekçesinde, burada Cumhurbaşkanının genel sekreterinin yardımcısı ona vekâleten şikâyet edebilir mi?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - İstemiştir, bilgi istemeyecek mi?
MAHMUT TANAL (Devamla) - Bu cumhuriyet savcısı da ne yapmış biliyor musunuz? Cumhuriyet savcısı da aynen bu talimatı harfiyen yerine getirmiş; hiç gecikmeden, gecikmeye mahal vermeden hemen yerine getirmiş. Değerli arkadaşlar, bu gerçekten hukuk devletiyle, yeminle vesaireyle bağdaşan bir husus değil.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Cumhurbaşkanı bilgi ister, her kurumdan bilgi ister.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Sayın Millî Eğitim Bakanımız buradayken -tabii, Şanlıurfalılar bana şikâyet ediyor, oyları da AKP'ye veriyor- Şanlıurfa ili Siverek ilçesi Çıkrık köyünde okul yapılmasına müracaat ettikleri hâlde okul yapılmıyor. 15 tane servis sürekli o köyde öğrencileri alıyor; yol yapılmadığı için köylü mağdur, öğrenciler mağdur, aileler mağdur. Sizden rica ediyorum: Bu Siverek ilçesinin Çıkrık köyünün müracaatlarını değerlendirin. Vatandaş köyünde okul istiyor kardeşim, başka bir şey istemiyor. Bu okulunuzun eğer yeri yoksa köyde oturan vatandaş okul yerini tahsis edeceklerini vadediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Eksik kalanınız eğer paraysa parayı da maaşımdan kısmen ben de öderim, devlet olarak siz de katkı verin, bu okulu yapalım arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)