| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 30.12.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Evet, bir kanun maddesi getirildi, yine bir süre uzatma. Neyle ilgili süre uzatma? Taşeronlarla ilgili. Niçin bu kanun getirilmişti? Ne zaman süre verilmişti? Niye, hangi amaçla bu yapılmıştı? Hepimiz şöyle bir algımızı yoklayalım, geriye dönüp bir bakalım. Soma'da yaşadığımız o büyük faciadan sonra, asıl işveren ve yardımcı işlerin düzenlenmesiyle ilgili bir kanundu bu ve taşeron işçiliğini ortadan kaldıracağını düşündüğümüz bir teklifti. Önce bunu 2015 yılının 31 Aralığına uzattılar. Şimdi bu da yetmedi, nereye uzatmaya çalışıyorsunuz? Bir yıl sonraya uzatmaya çalışıyorsunuz. Yani amaç burada belli: Türkiye'de taşeronu bitirmek istemiyorsunuz, böyle bir niyetinizin de olmadığı bu kanun teklifiyle ortaya çıkmış oldu.
Evet, AKP iktidarları dönemine baktığımızda hep şöyle bir savunma getiriyorsunuz: "Türkiye'deki taşeronu biz getirmedik." Doğru, siz getirmediniz. Siz iktidara geldiğinizde Türkiye'de, kamuda 100-150 bin taşeron varken bugün 1 milyon 200 bine çıkan bir taşerondan bahsediyoruz. Bütün işleri, asıl işleri taşeronlaştırdınız ve böyle bir niyetinizin olmadığı da bu kanun teklifiyle bir kez daha ortaya çıktı.
Bakın, size bir şey anlatayım, belki eski milletvekilleri bilir ama yenileri bilmiyor bu konuyu: Kozlu faciasından sonra ben bir kanun teklifi vermiştim; yer altı madenciliğinde taşeron işçiliğinin kaldırılması ve orada asıl işçiliğin yapılması konusunda bir kanun teklifi vermiştim. Soma faciasından sonra, Soma katliamından sonra bu kanun teklifi buraya geldi. Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak şu sıralarda otururken, AKP Grubuyla beraber bu kanun teklifini kabul ettik ve bu kanun teklifini gündeme aldık.
Tabii, o zaman sırada 590 tane daha kanun vardı, gündemin ilk sıralarına alınması gerekiyordu. Bir gün sonra da bu kanun teklifini Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilerinin oylarıyla ön sıralara aldık. Tarihinde ilk defa AKP, Meclisin tatil olması için burada yoklama istedi ve iki gün -çarşamba ve perşembe günleri- Meclisi tatil ettiniz ki insanlarımızı bu taşerondan kurtarabilmek için, bu ölüm tuzağından kurtarabilmek için getirdiğim kanunu burada AKP oylarıyla kabul etmemek, reddetmek için. Tabii, o acılı günlerde bunu reddetme şansını kullanamadınız. Ne yaptınız? İlk defa muhalefet partileri dışında AKP, yoklama isteyerek Meclisi iki gün tatil etti ve şimdi, yine vatandaşla dalga geçiyorsunuz.
Seçim meydanlarında "Taşeronluğu kaldıracağız." dediniz, 7 Haziran ile 1 Kasım arasında "billboard"ları süslediniz, "Taşeron işçiliğine son vereceğiz." dediniz, getirdiğiniz bu kanun teklifiyle de taşeronluğu tekrar kurumsal hâle dönüştürüyorsunuz, "Taşeronluğu kaldıracağız." da demiyorsunuz. 24'üncü Dönemde getirdiğiniz tüm kanun teklifleriyle taşeronluğun kurumsallaşması için elinizden gelen her şeyi yaptınız.
Sevgili arkadaşlar, amcanızın oğluna, teyzenizin çocuğuna, etrafınıza bir bakın, o kamu hastanelerine taşeron diye, temizlikçi diye yerleştirdiğiniz akrabalarınıza bakın. "İş bulduk." diyorsunuz onlara ama 1.000 liralık, -bugün itibarıyla açıklandı- 1.300 liralık asgari ücrete mahkûm ediyorsunuz ve bugünün Cumhurbaşkanı, geçmişin Başbakanı gittiği her yerde 3 çocuktan bahsediyor, 3 çocuk. Vatandaş evlenecek, evini kuracak, eşiyle beraber mutlu bir yuvası olacak, 3 çocuk yapacak ama 1.300 lira maaşla geçinecek. Bu çocukları 1.300 liralarla sizin gibi özel okullarda değil, onları zorladığınız imam-hatiplerde bile okutma şansı yok arkadaşlar, orada bile okutma şansları yok.
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Evlenmeye de teşvik, çocuğa da teşvik, çeyiz parası, hepsi var!
HAYDAR AKAR (Devamla) - O, senin çocuğun gibi doktor olma, avukat olma şansını yakalayamayacak. Onların çocukları sizin çocuklarınız gibi özel kolejlerde, hani bir zamanlar Fethullah Gülen'in kolejlerinde okutuyordunuz da apar topar başka kolejlere kaydırdığınız çocuklarınız gibi şanslı olmayacak. O çocukların okuma hakkı yok mu? Taşeron işçisi olarak çalışan, temizlikte ve yardımcı işlerde taşeron işçisi olarak çalışan bu gençlerimizin, bu kardeşlerimizin evlenme, evlendikten sonra çocuklarına iyi bir eğitim aldırma hakları olmayacak mı arkadaşlar?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Var, var, okullar var ya, yapıyoruz da. Kaç tane okul yapıldı, yapma, kaç tane derslik yapıldı. Okuyacak, milletvekili bile seçilecek, gelecek buraya.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bakın, on dört yıldır kamunun tüm imkânlarını kullanıyorsunuz. Getirdiğiniz maddelere bakın, insan utanır, utanır; yeni parayla 300 milyar liralık, eski parayla 300 katrilyonluk bir bütçeyi on dört yıldır yönetiyorsunuz ve getirdiğiniz, erbaşa 90 liralık zam, asgari ücret 1.300 lira ve taşeron olarak çalışan işçilerin taşeronluk süresinin devamı.
Evet, arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün, aynı şartları sizin haiz olduğunuzu düşünün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Devamla) - Taşeronu kaldıracağız, kaldırmalıyız diyor, hepinize sevgiler saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)