| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın İç Tüzük'ün 69'uncu maddesini uygulamasıyla ilgili tutumunun İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 27.01.2016 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, yani gerçekten anlamakta zorlanıyoruz. Sayın Başkandan defalarca söz hakkı istememize rağmen İç Tüzük'e uygun hareket etmediğini bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum. Sayın Başkan tarafsız bir şekilde Parlamentoyu yönetmeyle görevli olmasına rağmen ne yazık ki söz hakkımızı engellemiştir, 2 partinin direkt hem grubumuza hem de Osman başkanın şahsına yapmış olduğu ithamlara yönelik bizim grubumuza söz hakkı vermeyerek AKP Grubuna daha biz yerimize oturmadan söz hakkı vermiştir. Başkanı başta tarafsızlığa davet ediyorum.
İkincisi: Sayın Başkan bitirmeden önce bir Hükûmet sözcüsü gibi ifadeler kullanarak ve bir AKP grup başkan vekili gibi ifadeler kullanarak, tekrar, Hükûmet burada olmasına rağmen, Hükûmetin cevap vermesi gerekirken ne yazık ki bir Meclis Başkan Vekili olarak orada tarafsızlığını gerçekleştirememiştir. Ben bunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Evet, söz hakkı istedik, konuşmalarda ifade ettik. Şu anda arkadaşlarımız İçişleri Bakanlığındadır. Bugün -beş gündür ifade ediyoruz- Cizre'de 28 kişi bir bodrum katında yaşam mücadelesi veriyor; 4'ü yaşamını yitirmiş, 24 kişi, 2'si çok ağır ve bunların hepsi sivil vatandaş. Bunların ölümünden ve bunların katledilmesinden birinci derece sorumlu devlettir ve Hükûmettir. Bunu bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Neden? Çünkü oraya ambulans gönderilmesi için çaba içerisindeyiz. Görüşmelerimiz oraya ambulans gönderilmesi içindi. O yüzden açılışta Sur'a ve sokağa çıkma yasaklarına değindim, oradan haber almadan burada bir şey söylemek istemedik, yanıltmak istemedik ama şimdi görüyoruz ki "Ambulans gönderildi." denilen yer -aslında olay yerine ambulans gönderilmemiş ve başka yere ambulans gönderilmiş- oranın etrafı sarılarak, tanklarla, toplarla şu anda ateş altındadır. Orada bundan sonra yaşanacak ölümlerden birinci derecede sorumlu, beş gündür burada Türkiye kamuoyuna ifade ettiğimiz ve o yaralılara zamanında ambulans göndermemesinden, AİHM'in kararına uymamasından kaynaklı birinci derecede sorumlu AKP Hükûmetidir ve devlettir; orada bu saatten sonra yaşamını yitirecek her bir şahsın sorumlusu AKP Hükûmeti ve devlettir.
Bize ifade edilen ithamlara ilişkin de şunu söyleyeyim: Biz burada insan haklarını savunuyoruz, insan yaşamının her şeyden önemli olduğunu söylüyoruz. Bugün eğer 24 vatandaşımızın orada yaşam mücadelesine ilişkin bir sıkıntı varsa bu sorunu çözecek yer bu Parlamentodur, Hükûmettir ve bu konuda yetkili kimse. Ben bu konuda Hükûmetten de aynı şekilde bir cevap vermesini istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)