GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın görüşmeler sırasında milletvekillerine karşı tutumuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:34
Tarih:28.01.2016

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sabah oturum başladığında, birleşim başladıktan sonra Genel Kurula bir uyarıda bulunmuştunuz Sayın Başkan, temiz bir üslubun kullanılması, yaralayıcı bir söz kullanılmaması, Genel Kurula hitap edilmesi şeklinde. Diğer gruptan arkadaşlar görüşlerini ifade ettiler, ben de bu uyarının yerinde ve doğru olduğunu belirterek teşekkür ettiğimi hatırlıyorum. Ancak, maalesef, zaman zaman bu uyarılar dikkate alınmadığından birkaç defa daha bu uyarıları yapma ihtiyacı doğdu, bunda sorun yok fakat Sayın Özgür Özel'in itiraz ettiği noktanın bir incelikli tarafı var. Elbette Meclisi yöneten sayın başkan vekili, Başkan, her hâlükârda önceden yeni bir sataşmaya mahal verilmemesi konusunda kürsüye gelmeden evvel uyarıları yapıyor, bu da doğal ve tabii. 66'ncı maddenin birinci paragrafında, kürsüdeki üyenin sözünün ancak Başkan tarafından kesilebileceği ifade ediliyor.

Kürsüye gelirken uyarı yapmak son derece doğal ve makul görüşmelerin selameti bakımından ancak hatip kürsüye gelmiş ise ve konuşmasına da başlamamış ise bu uyarıyı yapmamakta fayda var diye düşünüyorum. O zaman bu tartışma yapılırken Nasreddin Hoca'nın meşhur fıkrası geldi aklıma. Biliyorsunuz, çocuğun eline testiyi veriyor "Su getir çeşmeden." diyor ama iki de tokat atıyor. "Niye?", "Testiyi kırıp getirmesin diye."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani kürsünün başında, biraz da ona benzer. Yani hatip kürsüye gelince konuşmasına başlamamışsa artık o uyarıyı yapmamakta fayda var ama sözüne başlayıp da uyarı ihtiyacı doğarsa onu da takdir eder Başkan.

Teşekkür ederim.