| Konu: | Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 11.02.2016 |
İRFAN BAKIR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sözlerime başlamadan önce son iki günde 9 şehit vermemizin üzüntüsünü, acısını hep birlikte yaşıyoruz. Sadece ana ocaklarına değil bizlerin yüreğine de ateş düşmekte. Şırnak, Cizre ve Sur'da şehit olan asker, polis ve memurlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.
97 sıra sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, tasarının hazırlanmasında emeği geçen, ülkesi için çalışan, başka hiçbir amaç gütmeyen, tamamen eğitimde, bilimde ve ilimde bir adım daha nasıl ileriye gidebilirizin planlarını yapan ve uygulamaya çalışan arkadaşlarıma emeklerinden dolayı teşekkür ederim.
Bizde yapılan hiçbir hizmete hasetlik olmaz, sonuçta hepimiz ülkemiz için çalışmaktayız, en azından ben böyle düşünüyorum. Konuşmamın başında belirtmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti için yapılacak her bir olumlu çalışmanın destekçisi, milletimiz için olumsuz gördüğümüz her şeyin de karşısında olacağız.
Yasalaşmak üzere olan kanun tasarısına gelirsek: Öncelikle Sayın Bakan Fikri Bey'e Komisyon toplantılarındaki yapıcı ve uzlaşmacı tavrından dolayı teşekkür etmek gerek. Ancak 33 maddeden oluşan ve görüşülmekte olan kanun tasarısının -yanlış hatırlamıyorsam- 2 ya da 3 tane maddesi oy birliğiyle Komisyonda kabul edilmiştir, diğerleri oy çokluğuyla iktidarın isteği doğrultusunda sonuçlanmıştır. Biz isterdik ki, tüm maddelerde mutabık kalınsın, anlaşmaya varılsın. Eminim ki, o zaman ülkemiz için çok daha olumlu sonuçlar elde etmiş oluruz. Umarım ki, bundan sonra ülkemiz için alınacak kararlarda sadece iktidarın dediği değil muhalefetin de söyledikleri dikkate alınır. Çünkü o zaman, inanın, belli bir kesimin değil tüm vatandaşlarımızın yararına sonuçlar elde edilecektir. Hele ki birliğe, beraberliğe en ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda bunun önemi büyük. Bir ülkenin gelişmesinde, ekonomisinin büyümesinde, buna bağlı olarak refahının artmasında günümüz koşullarında AR-GE'nin önemi kaçınılmazdır. AR-GE'ye yapılacak olan mantıklı, öngörülü yatırımların mutlaka karşılıkları fazlasıyla alınacaktır. Gerek kamunun gerek özel sektörün AR-GE yatırımlarına, yüksek teknolojiye ve markalaşmaya zaman ve emek harcaması, bu yatırımlara yönelik teşviklerin artırılması ülkemizde istihdam, üretim, sanayileşme ve hizmetler sektörü bakımından önemli adımların atılmasını sağlayacaktır.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak mantıklı politikalar sonucunda oluşturulacak bu yatırımların, ülkemize sağlayacağı faydaların bilinci içerisindeyiz ve üzerimize de düşen her türlü görevi yapmaya hazırız.
Seçim bildirgemizde de büyük önem verdiğimiz üretime, tasarıma ve AR-GE'ye yapılması gereken teşviklerin artırılması konusu bizlerin bu konuya verdiği önemin bir göstergesidir.
Bunun yanında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak geliştirdiğimiz olduğumuz tüm politikalarda her zaman gerçekçi ve öngörülebilir olmaya özen gösterdik. Halkımızı yanıltıcı, yanlış, gerçeklikten ve ulaşılabilirlikten uzak hiçbir vaatte bulunmadık.
Yapılacak olan AR-GE alanındaki tüm yatırımların kalıcı olması ve faydasının sürdürülebilir olması için üniversite-sanayi-devlet iş birliği kapsamlı modelin uygulanması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü bilim ve teknoloji üretmek için öncelikle sağlıklı işleyen bir eğitim sisteminin olması ve bu sistemde de bilim üretecek bireylerin yetiştirilmesi gerekmektedir.
Evet, değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 97 sayılı Kanun Tasarısı'ndaki çoğu maddeye grubumuz olarak katılmakla birlikte, aslında gerçekçi, yapısal bir reform içermediğini maddeleri okuyunca görebiliyoruz. Bunun sonucunda ülkemizin bilim ve teknoloji alanında küresel rekabet içerisinde önümüzdeki yıllarda girmesi mümkün görünmemektedir. Çünkü yakın geçmişe baktığımızda izlenen politikalar sonucunda, bu kanun tasarıyla, AR-GE harcamalarının millî gelir içerisindeki payının yüzde 3 olacağı inandırıcılık taşımamaktadır. Daha geçtiğimiz yıl AR-GE harcamalarının millî gelir içindeki payı yalnızca yüzde 1,02 olmuştur. Bunun için konulacak hedeflerin gerçekçi, ulaşılabilir ve öngörülü olması gerekmektedir. Bu, yalnızca bu kanun tasarısı hakkında değil, tüm konularda olması gereken bir hedeftir.
Size 2015 yılı Avrupa Birliği Raporu'ndan bir ifadeyi söylemek istiyorum: "Türkiye'de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşları TÜBİTAK, KOSGEB ve Ekonomi, Kalkınma ve Maliye Bakanlıkları tarafından yürütülen birçok kamu destek programı yer almaktadır. Ancak söz konusu programlar kapsamlı bir çerçevede yer almamaktadır." deniliyor. İşte bu kapsamı artırmak için bilime, eğitime, enerjiye, sanayiye, ticarete, esnafa, köylüye, çiftçiye, girişimcilere öğrenciye destek vermeli, onları teşvik etmeliyiz.
Hazır, teşvik konusuna değinmişken Isparta'mızın 2'nci teşvik bölgesinde oluşu sanayi, ticaret, enerji ve turizm potansiyelinin düşmesine ve gelişmekte geç kalmasına yol açmaktadır. Oysaki Isparta ilinin ticaret, enerji, ulaşım, sanayi ve turizm potansiyeli konumu gereğince yeteri kadar iyidir. Ancak, yeterli teşviklerin yapılmaması, yatırımların azalmasına yol açmıştır. Her geçen gün sanayideki, ticaretteki, turizmdeki umudumuzu kaybediyoruz. Biz Isparta'nın bir an önce 4'üncü ya da 5'inci teşvik bölgesine geçirilmesini talep ediyoruz. Bu konuyu yazılı bir soru önergesi olarak da sormuştuk. Ancak henüz ilgili bakanlıktan cevap alamadık. Bu konuya da dikkat çekmek istiyor, bu hususta daha hassas ve eşit olmanızı temenni ediyorum.
Şimdiden, görüşülmekte olan kanun tasarısının ülkemize ve tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)