GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:38
Tarih:11.02.2016

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Ülkemizin gelişmesi açısından ve teknolojide ilerlemesi açısından atılmış bir adımdır. O nedenle, doğru buluyoruz ve eksik buluyoruz, bunun yanında da yetersiz buluyoruz. Yetersiz buluyoruz çünkü ayrılan bütçe, gelişmiş ülkelerdeki ayrılan bütçelerin yarısı, hatta bazı ülkelerin üçte 1'i kadardır. Bunun yanında, burada ayrılan payı, ayrılan zamanın verimli bir şekilde sonuç alınması açısından da yetersiz buluyoruz çünkü burada yaptıkları çalışmalarda İran'ın dahi gerisinde kalmış bulunuyoruz. Eksik buluyoruz çünkü eğitim ayağı eksiktir. Eğitim ayağı sağlıklı olmayan bir işin sağlıklı bir şekilde yürümesi de mümkün değildir. Bugün, eğitimde Orta Doğu Teknik Üniversitesini bitirmeye çalışan bir anlayış; bugün, TÜBİTAK dediğimiz Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunu yerle bir eden bir zihniyetin burada yapacağı çalışmalardan sağlıklı bir sonuç alacağı kanaatinde değiliz biz.

Değerli arkadaşlar, Hükûmet, geldiği günden bu yana sürekli olarak siyasal imamları kadrolaştırıp kurumların başına getirmeye çalışıyor ve getirdi de. Bunlar, aynı zamanda, kendileri gibi olan kişileri bu kurumlara dolduruyorlar.

Şimdi sizlere soruyorum: Bugün, sağlıklı bir eğitim almayan, iyi, nitelikli bir elden geçmeyen ve o şekilde eğitim alan insanlarımızla, öğrencilerimizle, gençlerimizle dünya çapında yarışma şansımız var mı? Yoktur. Bugün, sağlıklı eğitime en çok ihtiyacımız olan dönemdir. O yüzden bizler diyoruz ki: Önce eğitimi sağlıklı bir şekilde ele almalıyız.

Üniversite açmakla övünüyoruz ama nitelikli üniversitemiz kaç tane var, dünyada kaç tane ilk 500'e giren üniversitemiz var, düşünüyor muyuz? Bir tane var, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, onun da çanına ot tıkamaya çalışıyoruz. Niye? Çünkü onları dinlemiyor; çünkü kendisi akli düşünceye inanıyor; çünkü kendisi naklî düşünceye değil, akli düşüncenin getirdiklerine inanıyor; ondan dolayı işini bitirmeye çalışıyorlar.

Değerli arkadaşlar, teknik eleman yetiştirmek, mühendis yetiştirmek, yüksek lisans yaptırmak, lisansüstü yaptırmak, doktora yaptırmak; bunlar sağlıklı eğitim kurumlarının ele alıp da en sağlıklı bir şekilde yetiştirip ortaya salması gereken işlerdir. Şimdi, bizler en sağlıklı, en nitelikli eğitim kurumumuzu bitirmeye çalışıyoruz. Ondan sonra da AR-GE'ye para ayırıyoruz, AR-GE'ye zaman ayırıyoruz ve bunlarla da ilerleyeceğimizi sanıyoruz. İlerleyemeyiz. Önce kendi felsefemizi yaratmamız gerekir. Felsefeden korkan bir anlayışla biz bir adım dahi ileriye gidemeyiz. Kendi bilimimizi üretmemiz lazım. Kendi bilimimizi üretmemiz için özgür, hür iradeli üniversitelere ihtiyacımız var. YÖK'ün kölesi olan üniversitelerin yapacağı fazla bir katkı yoktur bu AR-GE'ye. Ondan dolayı bizler diyoruz ki: Değerli arkadaşlar, bu ülke nitelikli eğitime geçmek zorundadır. Nitelikli eğitime geçmek için de hiç kimsenin kulu kölesi olmayan eğitim kurumlarına, öğretim görevlilerine ihtiyacımız vardır. Önce bunu düzelteceğiz, ondan sonra ülkemizin teknoloji üretmesini, bilim üretmesini ve felsefede de dünyayla yarışmasını sağlayacağız diyorum.

Hepinize teşekkür ediyor, sağlıklı ve mutlu AR-GE'ler yaratmanızı diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)