GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif Hamzaçebi'ye görevinde başarılar dilediğine, Artvin Cerattepe'de halkın direnişini desteklediğine, sokağa çıkma yasaklarının gün geçtikçe arttığı bir sürecin yaşandığına, Cizre'de bazı binalarda mahsur kalan insanların cenazelerinin teşhisi ve alınmasıyla ilgili ailelerin yaşadığı sıkıntıya, Adana'daki cinayetin kadın bedeni üzerinden yapılan işkencenin son örneği olduğuna ve erkek egemen zihniyetin cinsiyetçi yaklaşımının Türkiye tarihine kara bir leke süreceğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:39
Tarih:16.02.2016

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Yeni görevinizde başarılar diliyorum. İlk kez sizin olduğunuz oturuma katıldığım için şimdi söylemek zorunda kaldım, başarılar diliyorum.

BAŞKAN - Çok teşekkür ederim, sağ olun.

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, Artvin Cerattepe'de yaşanan olayı gerçekten kınıyor, oradaki halkın direnişini de selamlıyorum. Herkesin yerelde yapması gereken, ne istiyorsa, yereli ne istiyorsa onun gerçekleştirilmesi gereken düşünce ve anlayışın hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum.

İkincisi: Sizin de bildiğiniz gibi, sokağa çıkma yasaklarının gün geçtikçe arttığı bir süreçten geçiyoruz. Evet, sokağa çıkma yasağı bugün Sur'da 76'ncı gününde; Cizre'de 66 ve Silopi'de de kısmi olarak 66'ncı gününü devam ettiriyor. Bu da yetmezmiş gibi bu kadar sivil ölümlerin, evlerin ve yaşanan alanların bu kadar yakılıp yıkıldığı bir süreçte, İdil'de de bugün sokağa çıkma yasağı tekrar ilan edildi.

Cizre'de "vahşet bodrumu" olarak ifade ettiğimiz bodrumlarda kalan insanların cenazeleri ne yazık ki yakılmış bir şekilde birçok ile gönderildi. Her ne kadar valilik açıklamasıyla "10 cenaze" dense, TRT alt yazı olarak "100 cenaze"nin olduğunu ifade etse de bugün itibarıyla baktığımızda, devletin ve Hükûmetin ne kadar çelişkili hareket ettiğini bir kez daha görmüş oluyoruz. Şu anda tespit ettiğimiz, Şırnak, Silopi, özelde Silopi Habur Sınır Kapısı, Urfa, Mardin ve Gaziantep'e gönderilen cenazelerin yakılması ve gerçekten, bir şekilde bütünlüğünün bozulması nedeniyle ailelerin teşhis etmesini bile zorlaştıran bir durumla karşı karşıyayız. Bu da yetmezmiş gibi, bu acı yetmezmiş gibi aynı zamanda ikinci bir işkence ve acı ailelerine yaşatılmak isteniyor. Cenazelerin teşhis edilmesi için aileler bir yandan Gaziantep'e, bir yandan Mardin'e, bir yandan Şırnak'a, Cizre'ye, Urfa'ya ve Silopi'ye koşturmak zorunda kalıyor. Yani, bu, Türkiye'de gerçekleştirilen bir işkencedir; ölüsünü, cenazesini bile almaya gidemeyen aileler söz konusudur. Bu sorunun gerçekten bir an önce çözülmesi gerekir. Aileler için, şu anda ancak DNA testleriyle açığa çıkacak bazı teşhisler söz konusudur. Bunların bir an önce ele alınması gerektiğini ve bu yaşanan vahşeti bir kez daha, buradan, kınadığımızı ifade ediyoruz. Ailelere yaşatılan işkenceyi de kabul etmediğimizi bir kez daha buradan söylemek istiyoruz.

Yine, aynı şekilde, kadın cinayetleri üzerinden ifade ediyorum: Bugün de bir kadın katledildi yine Adana'da; evet, ne yazık ki kadın bedeni üzerinden yapılan işkencelerin en son örneği. Yani ilk başta Ekin Van üzerinden Varto'da yaşandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, sözlerinizi tamamlayınız Sayın Demirel.

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ekin Van'ın Varto'da katledilmesi ve çıplak bedeninin bütün kamuoyuna gösterilmesine ilişkin tepkilerimizi buradan ifade etmiştik. Ama ne yazık ki aynı iktidar döneminde aynı şeyi Cizre'de gördük. Ki kadın bedenini katletmek, işkence etmek ve çıplak bedenini tüm kamuoyuna yansıtmak ve bunun üzerinden de bir zafer işareti olarak bunu ifade etmek kabul edilecek bir durum değildir. Biz 2016 Türkiyesi'nde bunu asla kabul etmeyeceğimizi... Erkek egemen zihniyetin cinsiyetçi yaklaşımı, bir kez daha Türkiye tarihine kara bir leke sürmüştür. Cizre'de yaşananların, bunun emrini verenlerin, bunu yapanların ve bunu servis edenlerin mutlaka kamuoyunda açıklanması, ulusal ve uluslararası sözleşmelere de aykırı olarak gerçekleştirilen bu durumun, bunları yapanların mutlaka yargılanması gerektiğini bir kez daha ifade ediyor, bunu kabul etmediğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Teşekkür ediyorum Başkanım.