GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:39
Tarih:16.02.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 97 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 18'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızdayım.

Günümüzde ülke ekonomilerinin verimlilik düzeyleri ve üretim yapıları istikrarlı bir ekonomik büyümeye kavuşabilmek ve refah artışı sağlayabilmek açısından büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, dünyada araştırma geliştirme ve inovasyon faaliyetlerine yönelim ivme kazanmakta ve ülkelerin daha az kaynakla daha fazla katma değer yaratma çabası içerisinde oldukları görülmektedir.

Dinamik bir nüfus yapısına sahip olan Türkiye'nin 2023 yılı itibarıyla küresel bazda ilk 10 ekonomi arasında yer alabilmesi, 25 bin dolarlık kişi başına millî gelir ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi için mutlaka, muhakkak surette AR-GE ve inovasyon alanlarında atılım yaparak üretim yapması, dönüşüm yapması, dönüşüm gerçekleştirmesi gerekmektedir. Ancak baktığımızda, mevcut durum itibarıyla bu hedef sadece hayaldir.

Değerli milletvekilleri, 1950 yılında Güney Kore'nin fert başına düşen millî geliri 100 dolar civarındadır, Japonya'nın 130 dolar civarındadır, Türkiye'nin fert başına düşen millî geliri 200 dolar civarındadır. Bugün Güney Kore'nin satın alma paritesine göre fert başına düşen millî geliri 35.485 dolardır, Japonya'nın 46 bin küsur dolardır. Geçen süre içerisinde Güney Kore 350, Japonya ise yaklaşık 359 kat fert başına düşen millî gelirini artırmıştır. Türkiye ise ancak 50 kat artırabilmiştir.

Değerli milletvekilleri, her iki ülkenin nüfusu, yüz ölçümü, coğrafi şartları, iklim şartları ile ekonomik göstergeleri birlikte değerlendirildiğinde başarıları karşısında tek kelimeyle şapka çıkarmamız lazımdır.

Değerli milletvekilleri, Japonya-Kore-Türkiye karşılaştırmasında esasında ülkelerin yer değiştirmesi gerekiyordu. Zira, hadisişeriflerde buyruluyor ki "İki günü aynı olan ziyandadır." Bu sadece uhrevi işler için değil, dünyevi işler için de böyledir. Siz hem böyle bir inanca mensup olacaksınız hem de -tabirimi mazur görünüz- yerlerde sürüneceksiniz.

Türkiye'nin imkânları Japonya'da, Güney Kore'de olsa herhâlde fert başına düşen millî gelir 100 bin dolar olurdu diye düşünüyorum. Bu ülkede taş taş üstüne koyana minnet duyarız ancak olması gereken bu değildir. Her gün kapınızda, telefonunuzda yalvarırcasına iş istemeler bu ülkeye asla yakışmamaktadır. Her gün gazetelerde yer alan imar yolsuzlukları, adam kayırma iddiaları, para sıfırlama iddiaları, Rıza Sarraf'ın arkasında kuyruk oluşturma iddiaları bu güzelim ülkemize yakışmamaktadır.

İslam inancı, inancımız en küçük bir yolsuzluk iddiasının dahi soruşturulmasını emretmektedir. Israrla söylüyorum, Cumhurbaşkanının bineceği otomobili Güney Amerika'ya götürmesi israftır ve İslami değildir. Finlandiya Cumhurbaşkanının örnek alınmasını tavsiye ederiz.

Kıymetli milletvekilleri, dünya genelinde 2009 yılında 1,2 trilyon dolar AR-GE harcaması yapılmıştır. Tahminlere göre, 2012 yılında bu rakam 1,4 trilyon dolara çıkacaktır. Çin 2009'da AR-GE'ye 154 milyar dolar harcamıştır. Japonya'nın harcaması 138 milyar dolardır, Güney Kore 40 milyar dolar harcamaktadır. Türkiye'nin ise harcaması sadece 11,1 milyardan ibarettir.

Yüksek teknoloji ürünleri daha rekabetçi ve katma değeri yüksektir. Asya-8 ülkelerinin yüksek teknolojili mallar ihracatı rakamı 576 milyar dolar, Çin'in 476 milyar dolardır. Çin, Japonya, Güney Kore ve diğer ülkeler bu başarıyı yakalamıştır. Cevabı, çalışmaktır, dürüst olmaktır, hırsızlatmamaktır, israf etmemektir, sorumluluk sahibi olmaktır, ideal ve heyecan sahibi olmaktır, adil olmak, işi ehline vermek, israf yapmamaktır.

Değerli milletvekilleri, AR-GE olmazsa olmazımızdır. Bakınız, Çin'de AR-GE faaliyetlerinde çalışan kişi sayısı 1 milyonun üzerindedir, Güney Kore'de 250 binin üzerindedir, ülkemizde ise bu rakam 65 bin civarındadır. Patent açısından baktığımızda, Çin'de 2011'de alınan patent sayısı 172 bindir, Türkiye'de bin rakamına bile ulaşmamıştır.

Sonuç olarak şunları söylemek istiyorum: Türkiye'de değil çağı yakalamak, maalesef, çağın oldukça gerisinde kalmamak için AR-GE faaliyetlerinin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - ...desteklenmesi kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bu sebeple tasarıyı destekliyor ve hayırlı olsun diyoruz.

Bu vesileyle yüce heyetinizi de saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)