| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.02.2016 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Dün terör karanlık, soğuk ve insanlıktan çıkmış yüzünü bir kez daha göstermiştir. Ankara'nın ve devletin göbeğinde yapılan bu kalleş ve sinsi terör saldırısını ve tüm terör saldırılarını lanetliyorum. Yine, Diyarbakır'da da sabah saatlerinde maalesef 6 askerimizin şehit düştüğü haberini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Terör olaylarında yaşamını yitiren, şehit olan askerlerimize ve yaşamını yitiren sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına ve tüm Türkiye'ye başsağlığı diliyorum.
Özel istihdam bürolarıyla ilgili HDP grup önerisini görüşmek üzere karşınızdayım. Önerinin lehinde görüş bildireceğim
Şunu ifade etmek istiyorum: Özel istihdam büroları, çalışma yaşamında bugüne kadar sürekli AKP iktidarının ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği konulardır. Yine, şu anda, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda güvenceli esneklik ve uzaktan çalışma ve özel istihdam bürolarıyla ilgili bir kanun tasarısını görüşüyoruz. Tasarının görüşmeleri esnasında öğrendik ki bu tasarı bütün sosyal taraflarla görüşülmeden Meclise getirilmiş. Özellikle, 2008/104 sayılı Avrupa Direktifi üzerinden özel istihdam bürolarının gündeme getirildiğini öğrenmiş olduk. Ama Avrupa direktifleri, bütün sosyal tarafların birlikte konuyu tartışarak, birlikte konuda uzlaşarak gündeme getirmesiyle ortaya konuluyor.
Şunu ifade etmek istiyorum: Özel istihdam büroları, özellikle tüm sosyal tarafları bir arada dinleyerek, konuşularak gündeme getirilmiş değil. Komisyon görüşmeleri sırasında öğrendik ki Çalışma Bakanlığı işçi temsilcilerini davet etmiş, "Sizin bu konudaki görüşlerinizi alalım." demiş. Ama bakıyoruz, TÜRK-İŞ yetkilisi orada açıkça ifade etti: "Bizim özel istihdam bürolarıyla ilgili görüşümüz alınmadı." dedi. Sadece, uzaktan çalışmayla ilgili görüşleri ifade edilmiş. Onunla ilgili bir günlük bir çalışma yapmışlar ve yapmış oldukları çalışma neticesinde de bir metin üzerinde uzlaşmışlar. Ama TÜRK-İŞ yetkilisinin ifadesine göre, diyor ki: "Geldik buraya, bizim uzlaştığımız metin burada yok. Yani uzaktan çalışmayla ilgili bir metin üzerinde anlaştık, ama bu metin bu kanun tasarısında yok. Daha ötesi, özel istihdam bürolarıyla ilgili konuyu biz hiç konuşmadık. Yine, güvenceli esnek çalışmayla ilgili hükümleri ise hiç tartışmadık." Baktığımız zaman, Bakanlığın bunu sosyal taraflardan kaçırarak gündeme getirdiği anlaşılıyor; oysa bu kanun, özel istihdam büroları, AKP iktidara geldiğinden bugüne kadar sürekli ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen bir metin. Özellikle 2008, 2009 yılında bu kanun Meclisten çıkmış ama Sayın Abdullah Gül bu kanunu iade etmiş. Bakın, AKP iktidarında 836 kanun Sayın Abdullah Gül'ün önüne gitmiş ama 4 tanesini iade etmiş ve iade ettiği 4 tane kanundan birisi bu, özel istihdam büroları. Dolayısıyla bu kanunu konuşurken, tartışırken Abdullah Gül'ün, Sayın Cumhurbaşkanımızın görüş ve önerilerinin de dikkate alınması gerekirdi diye düşünüyoruz.
Tabii, özel istihdam büroları, özellikle Türkiye'deki iş ve çalışma yaşamını temelinden etkileyecek, iş ve çalışma yaşamını bozabilecek hükümler getiriyor.
Şimdi, 2015 verilerine göre ben size bazı bilgiler vermek istiyorum: Türkiye'de toplam 1 milyon 736 bin 830 iş yeri var ve iş yerlerinden 1 ila 9 işçi çalıştıran iş yeri sayısı 1 milyon 482 bin, geri kalanlar da 10 ve daha fazla işçi çalıştırıyor. Yani yaklaşık 300 bin civarında 10 ve daha fazla işçi çalıştıran iş yeri var, 1 milyon 482 bin de 10 ve 10'un altında işçi çalıştıran iş yeri var.
Baktığımız zaman, toplam çalışan işçi sayısı da, SGK verilerine göre yaklaşık 12 milyon 800 bin kişi. Kanun tasarısına baktığımızda, 1 ila 9 işçi çalıştıran iş yerlerinin tamamında özel istihdam büroları işçi istihdam edebilecek; bu da işçi sayısına baktığımızda 4 milyon 96 bin civarında insanı ilgilendiriyor. Yine 10 ve üzerinde çalışan işçi sayısını baz aldığımızdaysa 8 milyon 704 bin işçi var. Bunların da yüzde 25'i 2 milyon 176 bin kişi yapıyor. Yani toplamda kayıtlı işçi dediğimiz, işçi sayısını ilgilendiren bölümü 6 milyon 272 bin. Ama bize ifade edilen şu: "Özel istihdam bürolarıyla biz kayıt dışı çalışan işçileri kayıt içine almayı hedefliyoruz." deniliyor. O da yaklaşık 3-4 milyon civarında kayıt dışı işçi olduğunu varsayarsak, 10 milyon çalışanı ilgilendiren, aileleriyle beraber 30-40 milyon kişiyi ilgilendiren bir tasarıyı görüşüyoruz.
Az önce de ifade ettim, iş ve çalışma yaşamını temelinden sarsacak, iş ve çalışma barışını temelinden bozacak bir yasadan bahsediyoruz. Burada tabii, bu verilerle birlikte bu kanun neyi getiriyor, -özel istihdam büroları- ona bir bakmak lazım. Bir iş yerinde maksimum dört aylık çalışabilecek bir kiralama söz konusu. Yani işçiyi üretimin bir parçası gibi gören, deyim yerindeyse bir mal gibi gören bir anlayış söz konusu. Aynı işçiyi özel istihdam bürosu, bir yılın içerisinde 4 tane iş yerinde kiralayabiliyor. Dolayısıyla, işçinin iş yeriyle bir bağlantısı kalmıyor. Yani bu belki 4 diyoruz ama en fazla dört ay, belki iki ay çalışıp ayrılacak, bir ay çalışıp ayrılacak. Yani bir işçi, bir iş yerinde bir yılda 10 defa iş yerlerini değiştirmek zorunda kalabilir.
Dolayısıyla, çok tehlikeli bir durum. İnsanı, insan gibi görmeyen, işçiyi insan gibi görmeyen bir anlayış ve yaklaşım söz konusu ve özel istihdam bürolarının dünyadaki uygulamasına baktığımız zaman, 2014 verilerine göre 415 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz, bir emek pazarından bahsediyoruz. 415 milyar dolarlık bir emek sömürüsünden bahsediyoruz. Dünyada özellikle 10 özel istihdam bürosu var. Dünyadaki yüzde 25'lik özel istihdam pazarını elinde tutuyor. Yani, baktığımız zaman, aslında özel istihdam büroları bizim bildiğimiz dayıbaşının yasallaşmış şekli, bir kölelik sistemi. Dolayısıyla, bu tasarı, özel istihdam büroları çıkarılırken iş ve sosyal barışı bozmayacak bir yapı gündeme getirilmelidir.
Yine, meselenin bir başka boyutu, iş kazaları boyutu. Bakın, işçi ile işveren arasında daha önce taşeronu getirdiniz. Taşeronluk uygulaması sizin dönemizde yaygınlaştı. 2002'de 300 bin taşeron işçisi varken şu anda 1,5 milyonun üzerinde ama geldiğimiz nokta iş cinayetleri. Her yıl yaklaşık 1.700-1.800 civarında işçimiz yaşamını yitiriyor. Dolayısıyla, bu yasayla özel istihdam bürolarının kiraladığı işçilerin iş güvenliği de mümkün olmayacak. Bunların özellikle görüşülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz, yine, aynı özel istihdam bürolarının Anayasa'nın 48, 49, 50, 51, 53, 54, 55 ve 60'ncı maddeleriyle direkt ilgili olduğundan Anayasa'nın bu hükümlerine de aykırı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, 5 ve 17'nci maddelerini de dolaylı olarak ilgilendirmekte bu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...tasarı. Bu sebeple, bu tasarının gündemden kalkmasını talep ediyoruz.
Yine, HDP'nin grup önerisi, bu konunun araştırılmasına yöneliktir, dünyadaki uygulamalarının araştırılmasına yöneliktir. Öneriyi destekliyoruz, araştırılması gerekir diyoruz. İnsanı gözden kaçırmayalım diyoruz.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)