GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:41
Tarih:18.02.2016

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesiyle ilgili, Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği değişiklik önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, dün Ankara'da, Başkent'in göbeğinde meydana gelen terör saldırısında yaşamını yitiren yurttaşlarımıza ve şehitlerimize, bugün Diyarbakır'daki saldırıda yaşamını yitiren yurttaşlarımıza ve şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Nereden gelirse gelsin, kimden gelirse gelsin her türlü terörü de lanetliyorum.

Sayın milletvekilleri, tasarının 3'üncü maddesinde tasarıda kullanılan tanımlar yer alıyor. Daha bu tanımlar kısmında aslında bu tasarının ne kadar ihtiyaca cevap veremeyecek olduğunu, ne kadar amacından uzak olduğunu çok açık ve net bir şekilde görürüz.

Değerli arkadaşlar, tasarıya baktığımızda yasanın içeriğindeki, tasarının içeriğindeki en önemli kavram açık rızadır. Açık rıza o kadar önemli; tasarının birçok maddesinde, eğer açık rıza olmazsa işlenmeyeceği yazmaktadır. Özel nitelikli kişisel veriler, açık rıza olmazsa üçüncü kişilere aktarılmayacak, açık rıza olmazsa yurt dışına aktarılmayacak. Önemli bir madde. Komisyonumuza gelen ilk tasarıda açık rıza "Belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza." şeklinde tanımlanmış idi. Bu tanımı biz alt komisyonda tartıştık ve açık rızanın daha somut olarak belirlenmesi gereğine bütün arkadaşlar, bütün siyasi partilerin üyeleri; AKP'nin, MHP'nin, HDP'nin ve CHP'nin üyeleri, ortak bir karara vardık. Başkanlığımızı da Sayın Hakkı Köylü yaptı. Ve biz dedik ki: "Arkadaşlar, bu açık rızayı somut bir hâle getirelim, tartışmadan uzaklaştıralım." Oraya açık rızanın yazılı olması hâlini ekledik. Değil mi Sevgili Başkanım? Oraya "Onaylanmış olmak kaydıyla sesli veya sözlü elektronik rıza" olarak ekleyelim ve bu konudaki tartışmayı ortadan kaldıralım dedik, alt komisyonda böyle kararlaştırdık ittifakla. Daha sonra, esas Komisyonda görüşülmeye başlandığında Adalet Bakanlığının itirazıyla bu değişiklik ortadan kaldırıldı ve ilk hâline dönüldü. Bunu anlamak mümkün değil, bütün partilerin üyelerinin ortak olarak karar verdiği bir değişikliği tekrar esas Komisyonda değiştirdik.

Sayın milletvekilleri, kişisel verilerin korunması temel bir haktır. Bu anlamda kişinin kendisiyle ilgili bilgilerin işlenmesine, özgürce, konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olarak, tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta onay verdiği bir beyan olarak algılanması gerekir ve bu onayın her türlü tartışmadan uzak olması gerekir. Böyle bakıldığında açık rızanın yazılı olması, tereddüdü ortadan kaldıracak en etkili yöntem olarak görülecektir.

Temel amacı bireyi koruma olan yasa tasarısında, kişinin iradesini sakatlayacak her düzenleme tasarıyı amacından uzaklaştıracaktır arkadaşlar. Kişinin temel hak ve hürriyetini bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda eğer kişinin iradesi esas olmaktan çıkarsa bu, kişisel verileri koruma anlayışından daha çok tam bir fişleme anlayışına hizmet eder. Hep söylüyor, Bakanım da söylüyor, Komisyondaki arkadaşlarımız da söylüyor, diyorlar ki: "Bu yasaya fişleme yasası demeyelim." Demek ki fişlemenin kötü bir şey olduğunu herkes biliyor. "Fişleme demeyelim, böyle konuşmayalım." Ben de merak ediyorum değerli arkadaşlar: Bu yasaya ne eklenirse bu yasa fişleme olur? Öyle değil mi? Madem fişleme kötü bir şey, madem fişlemeyi hiçbirimiz istemiyoruz, o hâlde bu yasaya neyi eklersek fişleme olur? Arkadaşlar, bu hâliyle bu yasa tam bir fişleme anlayışını taşıyor ve bu konuda kamuoyundaki tartışmalara da haklılık kazandırıyor.

Ben Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)