| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Genişletilmiş Bilgi Değişimi Yoluyla Uluslararası Vergi Uyumunun Artırılması Anlaşması ve Eki Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 24.02.2016 |
MHP GRUBU ADINA KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, burada, bir uluslararası anlaşmanın onaylanması maddesini görüşüyoruz. Anlaşmanın tarafı ve konusu ilginç; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Genişletilmiş Bilgi Değişimi Yoluyla Uluslararası Vergi Uyumunun Artırılması Anlaşması. Amerika Birleşik Devletleri, bizim bu zamana kadar ciddi bedeller ödediğimiz NATO'nun yönlendirici gücüdür. Amerika Birleşik Devletleri, bizim müttefikimiz ve dostumuzdur ama son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'yle yapabildiğimiz şey, genişletilmiş bilgi değişimi yoluyla vergi uyumunun artırılmasından ibarettir. Amerika Birleşik Devletleri'yle başka, hemen hiçbir yerde uyumumuz kalmamıştır. Ülkemiz için ciddi sonuçlar doğurabilecek, hemen sınırlarımızın öte yanında gerçekleşen olaylarda Amerika Birleşik Devletleri bizim maalesef, karşımızdadır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti bir zoru başarmış ve tarihte Amerika ile Rusya'nın ikinci defa birlikte hareket etmesini gerçekleştirmiş ve bunu başarmıştır. Bugün, Suriye'de Amerika, Rusya, İran, aklınıza neresi geliyor ise Türkiye'ye karşı iş birliği içindedir. Buraya nereden geldik? Buraya diplomasinin, birlikte yaşamanın, devlet tecrübesinin birikimlerini, gereklerini küçümseyerek geldik. Bundan önceki cumhuriyet hükûmetlerinin dış politikasına "iç, dış düşmanlar" deyip bunun yerine "win win" geçerlidir diyerek geldik ama bugün, bütün masalardan "vın vın" kovulan bir ülke durumuna geldik. Yine buraya nereden geldik? Dış politikanın millî güç ile millî hedefler arasında bir ahenk, uyumlaştırma olduğunu, millî güce uygun hedefler koyma sanatı olduğunu, dış politikanın sürekli boşa çıkan hesaplar ve sürekli yenilenen tavırlar olması gerektiğini bir tarafa bırakıp değerli yalnızlığı kutsayarak geldik. Sıfır sorun dedik, komşularımızın hepsiyle sırf sorun hâline geldik.
Bu politika artık tıkanmıştır. Önümüzdeki dönemde bu ısrardan vazgeçmediğimiz takdirde, bu tutumdan vazgeçmediğimiz takdirde önemli bedeller, ağır bedeller ödemek durumunda kalacağız ama buna dair bir işareti görmüyoruz.
En son Ankara'da olan bombalı saldırıdan sonra, dünyada Birleşmiş Milletlere üye 200'e yakın hiçbir devlet başkanının yapmayacağı şeyi Sayın Başbakanımız yaptı; ertesi gün, bir emniyet müdürü, bir cumhuriyet savcısı gibi, failin kim olduğu, doğum yeri, tarihi vesaire konusunda önemli açıklamalar yaptı. İki gün sonra da bunları tekzip etmek zorunda kaldık. Türkiye Cumhuriyeti'ni dış politikasız, Türkiye Cumhuriyeti'ni devletsiz ve devlet adamlığı tavrından uzak bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Bursa Orhaneli'nde şöyle bir söz vardır; köyün geç anlayanı, anlamayanı için şunu söylerler, bir şeyi anlatmaya çalışırsınız, denir ki: "Bırak şununla uğraşma, o, akşamın olduğunu sığırın döndüğünden bilir." Arkadaşlar, akşam oluyor, sığır döndü ve ahırlara da girdi. Bir an önce millî güç unsurlarını seferber etme, bir an önce dış politikaya politika karıştırmayı öğrenme durumundayız. O açıdan, bu tür anlaşmaların değil, uğrunda bedel verdiğimiz anlaşmaların gereğini uluslararası alanda yerine getiren...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİR KOÇDEMİR (Devamla) - ...Hükûmeti görmek istiyoruz.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)