GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:129
Tarih:01.07.2012

MURAT BOZLAK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzun bir süredir, rahatsızlığımdan dolayı, Parlamento çalışmalarına katılmadım ama günübirlik, Parlamentomuzun yaptığı çalışmaları yakinen de izledim.

Gerçekten, ülkemiz adına üzüldüğümü burada ifade etmek istiyorum. Bir yıl süre ile çalışmalarımız bitti, birinci yılımız bitti. Sanki hiç zamanımız yokmuş gibi Meclisin tatile gireceği gün biz toplantı yürütüyoruz, hem de sabah saat dörtlere kadar toplantı yürütüyoruz. Oysa bugüne kadar bu çalışmaları çok rahatlıkla yürütebilirdik.

Şimdi, dışarıda gördüğüm kadarıyla, vatandaşta ve bende uyanan şey şu: AKP Türkiye'yi demokratikleştirecek. Bu anlamda da, işte, "1'inci yargı paketi geliyor, 2'nci yargı reformu paketi geliyor, 3'üncü yargı paketi reformu geliyor, 4'üncüsü de sırada." deniliyor. İnsanlarda müthiş bir beklenti var. Gele gele ne geliyor? Statüko geliyor. Ne geliyor? İşte, biraz sonra önerge verilecek zannedersem, verilmiştir de, özel yetkili devlet güvenlik mahkemeleri kaldırılıyor yerine yeni ihtisas mahkemesi oluşturuluyor. Eskiden özel yetkili mahkemenin düzenlenmesi, kuruluşu, Ceza Usulü Muhakemesi Kanunu ile belirlenmişti, bu sefer Terörle Mücadele Yasası içerisine alınmış. Hiçbir değişiklik yok. Sadece yapılan değişiklik, bu kurulacak yeni mahkemenin ismi yok, isim koymak gerekiyor. Eski mahkemelerin, bu mahkemelerin öncesi olan mahkemelerin isimleri vardı. İstiklal mahkemeleri vardı, Yassıada Mahkemesi vardı, sıkıyönetim mahkemeleri vardı, olağanüstü hâl mahkemeleri vardı, devlet güvenlik mahkemeleri vardı ve sizin getirdiğiniz bu özel yetkili mahkemeler vardı. Şimdi onları kaldırıyorsunuz, yerine isimsiz bir mahkeme kuruyorsunuz. Ben isim öneriyorum size: Buna da "AKP mahkemesi" deyin. "AKP mahkemesi" deyin, hiç olmazsa mahkeme isimsiz kalmasın. İşin doğrusu, burada sizin yaptığınız şey, ihtiyaç doğdukça, ihtiyacı, sıkıntıyı gidermeye yönelik çalışma yürütülüyor burada.

Sayın Bakan konuşmasının başında belirtmişti, şunu diyordu: "Mahkemelerimizin iş gücü arttı." Cezaevlerinden bahsetmedi. Cezaevleri de tutuklularla doldu. Şimdi, bu iki sıkıntıyı atlatabilmek için getirilmiş bu 3'üncü yargı paketinin ceza usulü muhakemeleriyle ve ceza kanunuyla ilgili bölümleri. Yani Türkiye'yi demokratikleştirmeye yönelik, demokratik hukuk devletine bu ülkeyi evirmeye yönelik bir çalışma değil. Sokakta giden insanı "Basın toplantısı yaptı." diye, "Basın toplantısına katıldı." diye "Gösteri yürüyüş yasasını çiğnedi." diye alıyorsun, özel mahkemeye gönderiyorsun, içeri atıyorsun; altı ay, yedi ay iddianameyle davası dahi açılmıyor. Dolayısıyla ne oldu? Cezaevleri tıklım tıklım doldu. İstif ettiniz insanları orada, cezaevinde. Şu an 8 kişilik koğuşta 18 kişi kalıyor. Diyarbakır'da, bizim milletvekili arkadaşımızın kaldığı koğuşta, 18 kişilik koğuşta 40 kişi kalıyor, "Nefes alamıyoruz, boğulacağız." diyor.  İşte, bu sıkıntıyı gidermek için şimdi bir çalışma yürütülüyor. Ya değilse, Türkiye'yi demokratikleştirmeye yönelik bir çalışma yok. "Mahkemelerin yükünü azaltacağız." diyorsunuz. Mahkemelerin yükünü bu şekilde de azaltamazsınız. Yasaları, yasaklayıcı mantığı ortadan kaldırmıyorsunuz; yasaklayıcı mantık olduğu gibi kalıyor, yasakları koruyorsunuz, özgürlüklere karşı durmuş oluyorsunuz.

Yani açıkçası sevgili AKP'li arkadaşlar, AKP'nin güttüğü politikada, AKP'li arkadaşların düşüncede demokrat ama pratikte statükocu, tutucu olduklarını, özgürlüklere karşı olduklarını görüyorum.

Sizi engelleyen ne? Gerçek anlamda bir iktidar gücü hâline geldiniz. Tıpkı 1930'ların Cumhuriyet Halk Partisi gibisiniz. Devletin idare ettiği parti değil, devleti idare eden parti konumundasınız. Sizin açılım yapmanızın önüne set çekecek herhangi bir güç de yok. Niye açmıyorsunuz? Niye açmıyorsunuz? CHP'nin 1900'lerde, 30'larda işlediği gibi günah işlemeyin. Bu ülkenin önünü açın, demokratikleşmeyi sağlayın.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bozlak.