| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 27.02.2016 |
CHP GRUBU ADINA HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, dün Başbakan konuştu, bugün de bana Başbakanlık bütçesi üzerine konuşmak nasip oldu.
MUSA ÇAM (İzmir) - Farz oldu, farz.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bugün görüştüğümüz bütçe Başbakanlık bütçesi, doğru, ama bu ülkede bir Başbakan var mı, yok mu, bu bir tartışılır arkadaşlar, değil mi?
Sürem yedi dakika. Bakın, bu Başbakan böyle giderse gelecek dönemki Başbakanlık bütçesini konuşurken bir dakikalık bile konuşma ihtiyacı olacağını düşünmüyorum.
Şimdi, bütçeye girmeden, Sayın Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığından Başbakanlığına uzanan hikâyesine bir bakalım hep birlikte. AKP hükûmetleri döneminde para kasalarıyla, ayakkabı kutularıyla sıfırlama işlemleri yapılırken Sayın Davutoğlu'nun da bütün komşularımızla ilişkilerimizi sıfırladığını hep birlikte görüyoruz. Bakın, Sayın Başbakan Ekim 2013'te dış politikayı altı temel ilkeye dayandırıyor. Bir: Güvenlik ve özgürlükler arasında denge. İki: Komşularla sıfır sorun. Üç: Çok boyutlu bir dış politika. Dört: Proaktif bir bölgesel politika. Beş: Yepyeni bir diplomatik tarz. Ve altı: Ritmik diplomasi. Bunları siz duymamışsınızdır, merak da etmiyorsunuzdur ama bu, Başbakanın söylemi Dışişleri Bakanlığı döneminde.
Geldiğimiz noktaya baktığımızda durumumuza güler misiniz, ağlar mısınız? Bir şeyi başarmış -sayesinde- dost, müttefik, komşu, ne varsa hepsini sıfırlamış arkadaşlar. Dün "Bu coğrafyada özne olacağız." diyordu ama görüyorum ki bu coğrafyada sıfat bile olamayacak duruma getirmişler durumu.
Dışişleri Bakanlığında ilklere imza atan Sayın Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde de ilklere imza atmaya devam ediyor. Bakın, bunları da sizlerle paylaşmak istiyorum. Doksan iki yıllık cumhuriyet tarihinde ilk kez toprak kaybettik arkadaşlar, ilk kez toprak kaybettik. Neden bahsettiğimi biliyorsunuz, değil mi? Süleyman Şah Türbesi'nden bahsediyorum. 22 Şubat 2015 gecesi yanına da askerleri alarak gece yarısı kahramanlık hikâyeleri yazıyordu saraydan önce basın açıklaması yapabilmek için. Şimdi merak ediyorum, o kahramanlık hikâyelerini yazarken paydaşı, ortağı kimdi? Şimdi çıksın, Türkiye Cumhuriyeti'ne bunu anlatsın diyorum.
Bitti mi? Hayır bitmedi. Tarihte ilk kez yetkilerini devreden Başbakanla karşı karşıyayız arkadaşlar. Dün ekonomi konseyi kurulmuş 50 kişilik, içinde bakanlar var, adalet konseyi kurulacak, eğitim konseyi kurulacak, enerji... Nerede? Kaçak sarayda kurulacak. Bakanlar var ama Başbakan yok içerisinde arkadaşlar. Boşuna demedim "Gelecekte böyle bir konuşmaya ihtiyaç olmayacak." diye. Yaptıklarınız ortada.
17-25 Aralıkta beraber yürüttüğünüz cemaat tarafından aldatıldınız. Suriye'de can dostunuz Esad tarafından aldatıldınız. Yardım ve yataklık yaptığınız terör örgütü tarafından 358 güvenlik görevlimiz şehit edildi, PKK terör örgütü tarafından da aldatıldınız. IŞİD'in aldığı canlardan sonra televizyon programlarına katıldınız, bu kızgın çocukların katliamlarından sonra oylarınızın yüzde 4 arttığını söylediniz. Doğru, IŞİD tarafından da aldatıldınız. Mitinglerde "Beyaz Toroslar gelir!" dediniz. Son Ankara patlamasındaki aracın rengini merak ediyorum ama Genel Başkanım siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz dediğinde de alınıyorsunuz. Peki, bu bütün bu saydıklarımı "CHP yaptı." mı diyeceksiniz? Dün Sayın Davutoğlu "CHP'nin ayak oyunları." diyordu bu kürsüde, ben de diyorum ki "Sayın Davutoğlu, bunlar sizin ayak oyunlarınız mı acaba, merak ediyorum." Doksan iki yıllık tarihimizin her dönemine sahip çıkıyoruz ama on üç yıllık Hükûmetiniz döneminde yaptıklarınızı reddimiras yapıyorsunuz.
Başka başarılarınıza da bakmak istiyorum. Bakın, ülkemizde terör var mı? Var. Eskiden 1 terör örgütü vardı, sayenizde 2 tane oldu(!) Ülkemizde işsizlik var mı? Var. 10,4; 6 milyon işsiz var. İşçi sınıfının problemleri var mı? Var. Sayenizde işçiler asgari ücretli köle hâline dönüştürüldüler. Çiftçilerimizin problemleri var mı? Var. Emeklilerin problemleri var mı? O da var. Yüzer lira verdikleri için, yıl içinde 100 lira zam yaptıkları için emeklilerin problemlerini çözdüklerini düşünüyorlar. Esnafın problemi var mı? Var. Memurun problemi var mı? O da var. "3600" dedik biz, siz "3000'e yeter." dediniz. Peki, ülkede yoksulluk var mı? Var. 17 milyon yoksulumuz var. Peki, yolsuzluk var mı bu ülkede? E, o da var. Yolsuzluk rakamını bize sormayın, biz tahmin yürütüyoruz ne kadar yolsuzluk yapıldığına dair. Dün de Başbakan dedi ki Genel Başkanımıza: "Tahminlerle söylüyorsunuz." Ama yolsuzluk rakamını en iyi bilenin, en net bilenin kaçak sarayda oturduğunu da hepimiz biliyoruz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) "Kaçak saray" diyorum çünkü sizden öğrendik. Abdullah Öcalan'a "İmralı" diyorsunuz, PKK'ya da "Kandil" diyorsunuz, biz de "kaçak saray" diyoruz, bunu da sizden öğrendik. Peki, vatandaşın borcu var mı? Var. 2002'de 6,5 katrilyon, bugün geldiğimiz noktada 382 katrilyon lira borcu var vatandaşın. İş kazaları var mı? Var. Tebrik ediyorum, Avrupa'da 1'inci yaptınız, dünyada 3'üncü yaptınız ölümlü iş kazalarında Türkiye'yi. Peki, bunlar var da Başbakan dün ne anlattı burada, bunlarla ilgili bir şey anlattığını duyanınız var mı?
Bir de olmayanlara bakalım. Mesela, bu ülkede adalet var mı? Yargı var mı bu ülkede, yargı? O da yok değil mi? Sakın Anayasa Mahkemesinin verdiği kararın bu ülkede yargı olduğu için doğru karar olduğunu zannetmeyin. Çünkü o, Abdullah Gül'ün Tayyip Erdoğan'a doğum günü hediyesiydi arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Devam ediyorum. Demokrasi var mı? Yok. İfade özgürlüğü var mı? O da yok. Basın özgürlüğü var mı? O da yok. Tarafsız bir cumhurbaşkanı var mı bu ülkede? O da yok. Bu ülkede Başbakan var mı? O da yok. Hadi, bunlar tamam. Vatandaşın can güvenliği var mı bu ülkede? O da yok. Hangi başarı öyküsünden bahsediyorsunuz?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - 1 Kasım var, 1 Kasım, sandığa gömüldüğünüz tarih.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bakın, 7 Hazirandan sonra "Ülkeye kaos gelecek." dediniz, geldi mi? Geldi, bildiniz, doğru söylediniz.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - 1 Kasım var, sandığa gömüldüğünüz tarih. 11 seçimdir sandığa gömüldünüz, neticeler ortada.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bu kaosun adı da "AKP"dir.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - 1 Kasım var, konuş, 1 Kasım.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Son olarak şunu söylemek istiyorum: "Basın ve ifade özgürlüğünde...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sandığa gömüldünüz ya.
HAYDAR AKAR (Devamla) - ...Avrupa ülkelerinden geri değiliz." diyor Sayın Başbakan.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Konuştun, konuştun sandığa gömüldün.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sayın Başbakan size buradan seslenmek istiyorum: Bu ülkede siz ne kadar özgürseniz, özgür Başbakansanız basın da o kadar özgürdür diyor, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)