GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:47
Tarih:28.02.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde ikinci konuşmacı olarak söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisinizi saygıyla selamlıyorum.

Vakıf, kişinin kendisine ait taşınır ve taşınmaz mallarını, helal kazançlarını, emeklerini, kendisine göre kutsal gördüğü bir gayeye hasretmek olarak tanımlanır. Vakıfta Allah rızası, insan sevgisi ve kamu yararı vardır.

İnsanlık var olduğundan beri toplumsal yardımlaşmaya ihtiyaç duymuş, bu duygu değişik toplumlarda değişik şekilde tezahür etmiş, bizim kültürümüzde vakıflar olarak kendisini göstermiştir. İslam'la beraber tüzel kişilik kazanan vakıflar, Selçuklu döneminde külliyelere, medreselere, hanlara, hamamlara ve kervansaraylara vücut vermiş, Osmanlılar zamanında da bir medeniyet olarak altın çağını yaşamıştır.

Değerli milletvekilleri, kadim bir medeniyetin sonucu olarak dünya medeniyeti hâline gelen vakıflarla ilgili bazı örnekler vermek istiyorum. Anadolu'nun, Balkanların, kısaca Osmanlı'nın gittiği bütün coğrafyada nerede bir tarihî han, hamam, kervansaray, çeşme, mescit, darületfal, darüleytam, darülaceze, bimarhane, sebil, çeşme, medrese, külliye, çarşı, hastane görürseniz biliniz ki vakıflar eliyle yapılmıştır. Hepsinin bir hayratı ve bir akarı vardır. Hepsi bir abide, hepsi bir şaheserdir. Tezhibiyle, tezyiniyle, hüsnühatlarıyla, kündekâri kapılarıyla, el dokuması halıları, kilimleriyle, şamdanlarıyla, tombaklarıyla, el yazması Kur'an-ı Kerimleriyle en büyük zenginliklerimizdir.

Ecdadımız daha İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çıkmadan insan kişiliğini koruyan vakıflar kurmuşlardır; yün vakıfları bunun en güzel timsalidir. Bir vâkıf yaşlı kadınlar aç açık kalmasınlar diye bir vakıf kuruyor, aradaki zararı vakıf tazmin ediyor. Hayvan haklarını daha dünya bilmezken bizim ecdadımız göçmen kuşları koruyan, onlara yem veren vakıflar kuruyor. Hasta leylekleri tedavi eden vakıflar kuruyor. Kedilere "darülmiyav", köpeklere "darülhavhav" diyerek, kuş evleri yaparak hayvanlara ne kadar sevgi ve özen gösterdiğini gösteriyor. Sadaka taşları, sadaka vakıfları kuruyor. Hayır sahipleri sadakalarını gecenin karanlığına terk ediyor, ihtiyaç sahipleri de ihtiyacı olan parayı oradan alıyor, ne alan vereni biliyor ne de veren alanı. Öksüzleri koruyan vakıflar kuruyor. Çocukları pikniğe götüren vakıflar kuruyor. Evlenemeyen kızların çeyizlerini ödeyen vakıflar kuruyor. Hizmetçi kadınların kırdığı kapları ödeyen, hizmetçi kadınlar zarar görmesinler diye vakıflar kuruyor.

Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; bu anlayışın devamı olarak, vakfiyelerinde eğitim şartı bulunan vakıfların gayelerini gerçekleştirmek üzere Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi kurulmuştur, bunu dikkatinize sunmak isterim. Bu vakfın kurucusu, Mimar Sinan Vakfı, Fatih Sultan Mehmet Vakfı, 2 tane de hanım sultan olan Nurbanu Valide Sultan ile Hatice Sultan Vakfıdır. Bu üniversite, geleceğin Mimar Sinanlarını, geleceğin hat sanatı ustalarını ve geleceğin hukukçularını yetiştirecektir.

Vakıf, insanın yalnızlık ve yabancılık çektiği modern dünyada ona yalnız ve yabancı olmadığını hatırlatmaktır; fakirin gülen yüzü, zenginin var oluş gayesidir. En önemlisi, vakıf şifadır, bazen açlığa, bazen yalnızlığa, bazen zamana, bazen hastalara.

Bu anlayışla, İstanbul'da, yine bir hanım sultan adına Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi kurulmuştur. Bu üniversitenin kurucusu ise Osmanlı'nın kurduğu mazbut vakıflardan birisi olan Bezmiâlem Valide Sultan Vakfı, Silahtarağa Vakfı ve cennetmekân II. Abdülhamit Sani vakfıdır. Bu üniversite İbni Sina gibi hikem sahibi hekimler yetiştirecektir.

Değerli kardeşlerim, Fatih'in vakfiyesindeki bir cümleyi size söylemek isterim: "Mazaallah, herhangi bir gıda vaki olduğu zaman, böyle bir hâl karşısında ehlierbaba silah verile." diyerek hayvan haklarına yine bir kez daha dikkat çekmektedir.

Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve tüm kurumların bütçelerinin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)