GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:47
Tarih:28.02.2016

CHP GRUBU ADINA BÜLENT ÖZ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan Türk Tarih Kurumunun 2016 bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Komisyonda Türk Tarih Kurumunun 2015 yılındaki Yurt Dışındaki Tarihî Türk Eserlerinin Tespiti Projesi'nden bahsetmişti. İşte o yurt dışında, Kâbe'yi korumak için Osmanlı'nın yaptığı bir kale vardı. "Ecyad Kalesi yıkılıyor." diye Türkiye dünyayı ayağa kaldırmıştı. 3 Kasım 2002'de AKP iktidara geldi, 28 Kasım 2002'de Suudi Kralı Ecyad Kalesi'nin yerine dikilecek binaların temelini attı. Artık Türkiye'de Kralın dostları vardı fakat ne yazık ki bu dostluklar Ecyad Kalesi'nin yıkılmasını engelleyemedi. Şimdi, Suudi uçakları semalarımızda. Kâbe'yi korumakla başlayan yolculuktan sınırlarımızı korumaya geldiğimiz nokta ibret vericidir.

Arkadaşlar, sınırlarımız içerisindeyse Çanakkale Kilitbahir Kalesi'nin restorasyonu yaklaşık beş yıldır bitirilememiştir. Tabii bu projeyi Kültür Bakanlığı yürütüyor ama sınırlarımız içerisinde oluşunun, tarihimiz açısından öneminin göz önünde bulundurulması bakımından, Kurumun bu tarz projelere destek vermesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, Kurumun 2015 yılında 115 kişiye burs imkânı sağladığı, 2016 yılında ise 60 kişiye daha burs verilmesinin planlandığı belirtiliyor. Kurumun bütçesinin 10 milyon 233 bin lira öngörüldüğünü söylüyor Sayın Bakan.

Arkadaşlar, peki, Kurumun mali yapısı nasıldır? 2014 yılı Sayıştay raporlarında 127 milyon 515 bin Türk lirası tutarındaki bütçe gelirlerinin tamamı İş Bankası hisse senetlerinden elde edilen iştirak gelirleri, mevduat faiz gelirleri, yayın, satış ve diğer gelirlerinden oluşmaktadır. Kurumun 2014 yılı net geliri 153 milyon 489 bin TL, 2014 aktif toplamı 900 milyon 594 bin TL olarak raporlanmıştır. Bu kurum ticari bir kurum değildir, bankalarda mevduat tutup faiz geliri elde ederek Türk tarihine ve kültürüne hizmet edemez. Gelirlerinin neredeyse tamamı İş Bankası tarafından Atatürk'ün vasiyet ettiği hisse gelirlerinden sağlanmakta olmasına rağmen, Kurumun parasının ne kadarı Atatürk'ün kurduğu İş Bankasında kıymetlendirilmektedir, o da ayrı bir tartışma konusudur.

Değerli milletvekilleri, ilk kez 2013 Yılı Bütçe Kanunu'nun E Cetveli'nde, Kuruma, özel hesap yoluyla bütçe dışı, denetim dışı harcama yetkisi verilmiştir. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara aktarılabilir nitelikte 2 bin TL başlangıç ödeneği konulmuş, bu ödeneğe 13 milyon TL'lik ödenek eklenmiş ve tamamı harcanmıştır. 2014 yılı kesin hesabında da manzara aynıdır. Başlangıç ödeneği bin TL, eklenen ve harcanan ödenek 40 milyon TL'dir. Kurumun, bu 40 milyon dışındaki harcamaları ise 21 milyon 260 bin TL'dir. Bu para, kâr amacı gütmeyen birtakım kuruluşlara aktarılan paradır. Kimdir bu "birtakım kuruluşlar", bunu açıklamanızı bekliyoruz. Kurumun bütçe ve muhasebe sistemi içinde yapılacak bu tür harcamalar için neden özel hesaba ihtiyaç duyulmuştur? Türk Eğitim Vakfı kuruluşundan bugüne 223 bin 600 öğrenciye, Çağdaş Eğitim Vakfı ise her yıl yaklaşık bin öğrenciye burs veriyor. Türk Tarih Kurumunun elindeki bütçeyle 115 öğrenciye değil, her yıl 1.000-2.000 öğrenciye burs vermesi gerekmez mi? Kurumun, tarihini, kültürünü, 1923 aydınlanma devriminin ve cumhuriyetin faziletlerini bilen, genç cumhuriyetin kuruluş felsefesine bağlı kuşakların yetiştirilmesine daha fazla katkı sunması gerekmektedir.

Arkadaşlar, Kurum, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti" olarak kurulmuştur. Emperyalizmin ordu içerisindeki iş birlikçileriyle tezgâhladığı 12 Eylül gerici faşist darbesiyle bu dernekler kapatılarak Türk Tarih Kurumu olarak yeniden oluşturulmuş, özerkliği zedelenmiş ve bilimsel yapısı dejenere edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Kurumun misyonu web sayfasında "Türk ve Türkiye tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışıyla araştırmak ve yaymak; bu alandaki araştırmaları desteklemek ve toplumdaki tarih bilincini geliştirmektir." der. Fakat bugün üzerinde konuştuğumuz kurumlar, Atatürk'ün Türk tarihine ve kültürüne sahip çıkmak adına vasiyetinde korunması için özel önem verdiği kurumlar maalesef değildir. Her fırsatta "Biz ülkeyi askerî vesayetten kurtardık, sivilleştik." diyenler, bugün 12 Eylül faşizminin darbe yasalarının üzerinde oturarak hükûmet etmeye çalışmaktadırlar.

Büyük Atatürk "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." demiştir. Türk devrimini boşa çıkarma misyonuyla hareket eden ve tarihî gerçekleri ters yüz etmek üzere emperyalizmden beslenen kimi tarihçilerin Cumhuriyet Dönemi ve Atatürk üstünden sürdürdükleri yalanlara Türk Tarih Kurumunun sessiz kalması kabul edilemez. Mustafa Kemal Atatürk kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerin bir gün bu yalanlara alet olacağını, bu yalanların esiri olacağını düşünmüş müdür? (CHP sıralarından alkışlar) 2002'den günümüze Atatürk'ü yok sayanların Kuruma atanmasına, Kurumun bağlı olduğu makamda oturanlar tarafından tekrarlanan yalanlara Türk Tarih Kurumunun sessiz kalması, bu da düşündürücüdür. Kurumun, Atatürk'ün bağımsızlık ruhunu ve çağdaşlaşma idealini kırmak zorunda olduğunu bilen emperyalistler tarafından desteklenen, Cumhuriyet Dönemine ilişkin olarak sistematik bir biçimde sürdürülen yalana dayalı tarih yazıcılarına karşı cumhuriyet dönemine atfedilen yalanları boşa çıkaracak yayınlara imza atması, bu konuda çalışan akademisyenleri ve yazarları desteklemesi, kurucusuna olan Mustafa Kemal Atatürk'e olan borcudur diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu bütçeye ret oyu vereceğimizi belirtiyor, yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)