GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:50
Tarih:02.03.2016

CHP GRUBU ADINA ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, sayın bakanlar, değerli milletvekilleri; Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihazlar Kurumunun bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Öncelikle, ilaçla ilgili konuşmaya başlamak istiyordum, ancak seçim bölgem olan Bursa'da OYAK Reno işçilerinin üç gündür emek için, kendi maaşlarının artırılması için mücadele ettikleri zaman yaşadıklarını polis müdahalesi karşısında hiç hak etmedikleri bir muameleye tabi olmalarını, İçişleri Bakanımız burada olsaydı ona yöneltip emek arayan insanlara bunun yapılmaması gerektiğini bizzat söylemek istiyordum ama artık kayıtlardan ulaşır.

Evet, 2016 yılı bütçesinde ilaca ayrılan pay 21,4 milyar TL olarak gerçekleşecek, öngörülen bu. Aslında, baktığımızda, çok da kötü bir rakam değil ancak 2004 İlaç Fiyat Kararnamesi ve 2009 yılında çıkan global bütçe uygulamasıyla bu ilaç harcamaları eczacıları, eczaneleri ve vatandaşları çok büyük bir baskı altına almıştır. 34 OECD ülkesi içinde kişi başı ilaç harcaması en düşük Türkiye'dedir; OECD ortalaması 527 dolarken bu rakam Türkiye'de 140 dolardır. Baktığınız zaman çok gibi görünür ancak ortalamada çok düşüktür. Türkiye'de koruyucu sağlık hizmetlerine değil, tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelindiği için de bu rakam gittikçe artmaktadır.

Eczanelerin birçoğu düşük cirolu eczaneler kapsamına girip yüzde 56'sı kredi kullanmaktadır. Bu yüzde 56'nın da yüzde 66'sı sürekli kredi kullanmaktadır. Hasta muayene ücretlerini tahsil eden ve 79 milyon insana hizmet veren Sağlık Bakanlığının ve SGK'nın 276 trilyon, yeni parayla 276 milyon muayene ücreti için ayıracağı personel giderini eczaneler üstlenmekte; toplamda, yıllık 3 milyar gibi bir parayı Sağlık Bakanlığının ya da Sosyal Güvenlik Kurumunun tahsil etmesi gerekirken eczaneler tahsil ediyor. Tabii ki de büyük sıkıntılar burada oluyor; her gelen "Ben buraya muayene olmadım, niye muayene ücreti ödüyorum?" diye sayısız tartışmalar, arbedeler çıkıyor. Bunun da bir an önce kaldırılması gerekiyor. Biraz önce Adalet ve Kalkınma Partisinden konuşan Sayın Hatip Ali Pulcu "Teyzeler dua ediyor." diyor ama gelip eczanelere baksa, o teyzeler neredeyse ağza alınmayacak laflar ediyor çünkü bir haftalık pazar parasını gidip eczanede muayene parası olarak bırakıyor. Bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor.

Diğer bir konu ise ülkemizde satılan bitkisel ilaçlar. Cinsel gücü artırıcı, diyabet, zayıflama, kas geliştirici ilaçların birçoğu İnternet'te, marketlerde izinsiz ve ruhsatsız satılıyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda Sayın Bakanımıza sorduk, sağ olsun, dün cevap vermiş; bu konuyla ilgili de yaklaşık 1.100 siteden 260'ının kapatıldığını; 2,5 milyon ceza kesildiğini ve İnterpol kapsamında da takiplerin yapıldığını söylemiş. Ama şu anda oturduğunuz yerden, akıllı telefonlarınızdan girip de bu sitelere baktığınızda, hemen karşınızda, şu gösterdiğimiz İnternet sitelerine on saniyede ulaşabiliyorsunuz ve hiçbir engellemeyle de karşılaşmıyorsunuz. Ama...

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Hangi siteler bunlar?

ERKAN AYDIN (Devamla) - Bak bu siteler Bülent Bey, size göstereyim.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Aman gözünü seveyim, reklama giriyor.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakana da göster.

ERKAN AYDIN (Devamla) - Reklama giriyor, evet.

Şimdi, tabii, daha üzücü olan ise sabah saatlerinde bu konuşmayı hazırlarken -çok üzülerek, haberlere girdiğimizde- İzmir'in Karşıyaka ilçesinden Belgin Elmalı kardeşimiz, daha 15 yaşında, İnternet'ten sipariş ettiği zayıflama ilacıyla gencecik bu güzel kızımız hayatını kaybetmiş. "Kontrol var." deniyor, "Ceza var." deniyor, "Önlem var." deniyor ama maalesef bununla ilgili herhangi bir kontrol olmadığının... Daha sıcak, bugün, çok acı bir tesadüfle de karşılaştık; hayatının baharında hayata gözlerini yuman bir kardeşimiz... Şimdi, bunlar çok iyi araştırılmadığı için, girdiğinizde işte "Kalp krizi geçirdi. Fenalaşıp da hayatını kaybetti." deniyor ama iyi incelendiğinde ya zayıflama ilacı ya cinsel gücü artırıcı ilaçlar ya da vücut yapıcı, kas geliştirici ilaçlardan kaynaklandığı görünüyor. Bu konunun da -Sayın Bakanımız cevap vermiş ama- bir kez daha üzerine gidilmesinde büyük fayda var diyorum.

Gene, eczanelerde 300'e yakın ilaç bulunmamakta. Bu ilaçların fiyatı ucuz olduğu için, üretici firmalar maliyeti kurtaramadığı için bunun üretimini yapmıyorlar ama hayati önemi haiz -kadın doğum uzmanları bilir, ismini vermeyeceğim, reklama girmesin- 5-6 liralık ilaçlar piyasada yok, tiroit ilaçları piyasada yok; bunun gibi, şeker, diyabet, kolesterol ilaçları, antidepresanlar bulunmuyor tamamen sabit kur uygulamasından dolayı. Bir kur yükseltme oldu, o da 0,70'le çarparak tekrar euro 3,30 iken 1,95'ten hesap edilmeye başlandı. Ve bunun yanında birçok ilaç bulunamadığından Türk Eczacıları Birliği kanalıyla yurt dışından getirilmeye çalışılıyor. Bu ilaçlar gelene kadar birçok hasta ilaçla tedavi göremediği için hayatını kaybediyor, yaşama gözlerini yumuyor. Bir an önce konunun gündeme getirilip bunların da çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Aslında o kadar çok konu var ama yedi dakika içerisinde bunların hepsine süre ayırmamız, ifade etmemiz mümkün görünmüyor. Bu konuya dikkat çekmek ve Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun da bu konularla ilgili çözüm üretmesini sağlamak için söz aldık diyorum. Sözlerimi tamamlarken de Türkiye'nin ilacının Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu söylüyor, en güzel ilaç sevgidir diyorum, sevgiyle kalın diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)