GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 8'inci tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:53
Tarih:05.03.2016

CHP GRUBU ADINA NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yüce Meclisi ve ekranları başında bizleri izleyen yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, yangın yerine dönen ülkemizin şehitlerini saygıyla anıyorum; ruhları şad olsun, ülkemizin başı sağ olsun.

Sayın Grup Başkan Vekili, özellikle 23 Nisana gönderme yaptınız; 23 Nisan sayesinde burada oturuyorsunuz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) 23 Nisan burada olmasa...

COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Elbette.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Tamam, göndermenizi ben olumlu olarak alıyorum, yani kutladığınız için ama oradan oraya geçmenin doğru olmadığını belirtmek istiyorum bu arada.

COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Kesinlikle, 23 Nisan bizim için şeref levhasıdır.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, cumhuriyetin ve Atatürk'ün bize sağladığı çağdaş eğitim olanakları, eşitlikçi, laik eğitim fırsatıyla, Mardinli 8 çocuklu bir aileye sağladığı olanaklarla okuyup tıp eğitiminden sonra, doktor olarak Amerika'ya gidip bilimsel çalışmalarla kimya alanında Nobel Bilim Ödülü kazanan Profesör Doktor Aziz Sancar'ı buradan kutluyorum ve onunla onur duyduğumuzu, gurur duyduğumuzu bir kere daha belirtmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Eğitimin gücünün ve öneminin bir göstergesi olarak, Afganistan'daki kız çocuklarının eğitim ve öğrenim görmesi için verdiği mücadele sırasında ağır yaralanan ve mücadeleyi bırakmayan 17 yaşındaki Pakistanlı kız Malala Yusufzay ve Hintli Satyarthi'yi 2014 Barış Ödülünü paylaştıkları için buradan -eğitimin gücünün ve başarısının- Mustafa Kemal Atatürk'ün Meclisinden sevgiyle selamlıyorum.

Benden önceki konuşmacılar detaylı bilgi verdiler, ben de bazı noktalara değineceğim. Millî Eğitime ayrılan bütçe 76 milyar civarında. 2016 bütçesi hemen hemen 2015 bütçesinin kopyası, pek değişiklik yok sizin anlayacağınız. Biraz sonra Sayın Bakan buraya çıkacak, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakana, Maliye Bakanına bu kadar büyük bütçe ayırdı diye, methiyeler okuyacak. YÖK'e ayrılan 23 milyarı da koyduğumuz zaman 100 milyar civarında bir paranın bütçeye konulduğunu, ayrıldığını görüyoruz.

İlköğretim için harcadığımız para, OECD ülkelerini dikkate aldığımızda, OECD ülkelerine -biliyorsunuz- gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olarak baktığımızda, 8.281 dolara karşılık bizim ülkemizde harcanan para 2.577 dolar yani üçte 1'i sayın milletvekilleri. Yükseköğretimde kişi başına harcamalar ise 10 bin dolar civarındayken bizim ülkemizde 5.500 civarında yani Meksika'yla sonunculuğu paylaşıyoruz.

Millî Eğitim bütçesinin -biraz önce sayın konuşmacılar da belirttiler- yüzde 80'ine yakın kısmı personel giderleri, yatırım için ayrılan para ise yaklaşık olarak yüzde 12 civarlarında. Dolayısıyla, bizim hocalarımız, dekanlar, profesörler ellerine bir çanta almışlar, kapı kapı dolaşıyorlar iş adamlarını. İş adamlarına gittikleri zaman da iş adamları diyor ki: "Biz ne yapalım? AKP'nin havuzuna aktardık, para kalmadı." Dolayısıyla, yatırım yapılamıyor.

Van'ın Özalp ilçesinde bir ilkokuldan geçen gün bana fotoğraflar gönderdiler. 122 sıra kırık arkadaşlar, 122 sıra kırık, pencereler delik! Böyle bir millî eğitimde öğrencilerimizi, biz, çağdaş Türkiye'nin geleceği olarak üniversitelere hazırlıyoruz.

2014 kesinhesaplarına baktığımızda da, vallahi, işte, benim gibi bir profesör Sayın Bakanımız, vur ensesine al lokmayı misali, 2014'ten 15 milyarı hemen başka yere aktarmışlar ama sesi sedası çıkmıyor; onun gücü öğretmene, öğrenciye ve akademisyenlere yetiyor.

Eğitimde kaliteye baktığımız zaman da maalesef, biraz önce hocalarımız söyledi, matematik ve Türkçeye baktığımızda, Sayın Bakan geldiğinde, matematikte 50 sorudan 11,4 cevaplanırken 5,2'ye düşmüş arkadaşlar; Türkçede de 21,3'ten 15,8'e düşmüş.

Şimdi, geçenlerde bana İzmir'den bir "tweet" attılar, bir üniversite hocası olan, öğretim üyesi olan birisi sınıflara gidiyormuş. Biz gidebilir miyiz? Gidemeyiz. Ama, dolaşıyormuş sınıfları, öğrencilere soru soruyormuş "Ağırlık çekimini kim buldu?" diye. Çocuklar da gayet güzel "Newton." diye cevap veriyorlarmış. O da diyormuş ki: "Newton'dan önce çekim kanunu yok muydu?" Şimdi, çocukların kafasını karıştırıyorlar. Sayın Bakan, bunlardan hiç haberiniz yok mu? Yani Kayseri'de matematik öğretmeni, her gün "tweet" atılıyor, kızlara sarkıntılık yapıyor, taciz ediyor. Ne oluyor millî eğitimde? Dolayısıyla, Sayın Bakan, neresinden baksak, maalesef, çok kötü durumda, hele araştırmaya baktığımızda. Japonya'da 1 milyona 5 bin civarındayken yayın, bizim Türkiye'de ise çok daha düşük rakamlarda. Patent sayısına bakıyoruz, yine Japonya'da 1 milyon kişi başına 5 bin civarındayken Türkiye'de 9. Yani, bu kadar Millî Eğitim... Rakamlara baktığımızda, OECD'yle karşılaştırdığımızda gerçek tablo ortaya çıkıyor. Ama biraz sonra çıkacaklar "2002'ye kadar şöyle, 2002'ye göre böyle yükseldik, böyle arttık, böyle büyüdük." diye buradan hava atacaklar. Bunu hep beraber biraz sonra göreceğiz.

Şimdi, Sayın Bakan, özellikle bu Akademik Teşvik Ödeneği Yönetmeliği doçentlik kriterleri gerçekten çok kötü. Üniversitenin borçları, hele üniversite hastanelerinin borçları, maalesef arkadaşlar, 4 milyar lirayı bulmuş durumda, piyasa borçları artmış durumda. Biz soruyoruz, cevap vermiyor ama YÖK Başkanı geçen gün çıktı, milletvekiline vermediği cevabı basında açıkladı.

Değerli arkadaşlar, bu arada, tabii ki, özellikle mobbing, baskı, terör üniversitelerde o kadar yoğun arttı ki, yani bunları buradan protesto etmek istiyorum. Maalesef, üniversiteler akademik bir ortam değil, falakayla eğitim görülen yerler olarak görülmesi gerekiyor.

Onun için, protesto için ben ağzımı bantlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

(Hatibin ağzını bantlaması ve kürsü önüne pankart konulması)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Demir.

Ek süre talebiniz varsa verebilirim Sayın Demir.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Öyle kalabilir Sayın Vekilim. Öyle kalsın.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bravo!