| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 07.03.2016 |
TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın "Aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemleri" başlıklı 6'ncı maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın bu 6'ncı maddesiyle, Maliye Bakanına Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek yasalaşacak olan bütçe kanununu âdeta yeniden yapma, yeniden şekillendirme yetkisi verilmektedir.
Sayın milletvekilleri, şimdi sizlere sormak istiyorum: Madem yaptığımız kanunda her türlü değişikliği yapma yetkisi Maliye Bakanına verilmiştir, söyleyeceğimiz her şey Maliye Bakanının yetkisi karşısında beyhudedir, bizim günlerdir burada gece gündüz yürüttüğümüz bütçe görüşmelerinin, hatta bütçe kanununun, hatta Başbakanın, Hükûmetin, hatta yere göğe sığdıramadığınız sarayın ne anlamı var? Oysa, Anayasa'nın 163'üncü maddesinde "Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez." hükümlerine yer verilmiştir. İşte, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 6'ncı maddesine yerleştirilen bazı hükümlerle Anayasa'nın bu hükmü tamamen yok sayılmaktadır. Çünkü, bu maddeyle verilen yetki kapsamında Maliye Bakanı, kamu idarelerinin personel giderleri, sosyal güvenlik kurumlarının devlet primleri giderleri tertiplerinde yer alan ödenekleri anayasal ve yasal ilkelere aykırı olarak Maliye Bakanlığı bütçesinde bulunan yedek ödenek tertibine aktarmakta ve buradan da bazı kamu idarelerinin hizmet alımı ve sermaye giderleri tertiplerine aktararak ödeneküstü harcama kaynağı olarak kullanmaktadır. Böylece, bütçe kanunuyla Meclise getirilmiş olsa çok ciddi itirazlarla karşılaşacak olan harcama kalemleri ve popülist harcamalar, âdeta bir Ali Cengiz oyunuyla mümkün hâle getirilmektedir. Bu, Anayasa'yı tanımamaktır. Cumhurbaşkanının da Anayasa'yı tanımadığı ülkemizde Hükûmet de Anayasa'yı tanımaz, Anayasa'ya uymaz ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin anayasal bütçe hakkını işte bu şekilde gasbeder.
Saygıdeğer milletvekilleri, yine 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda "Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasında ödenek aktarmaları kanunla yapılır... Personel gideri tertiplerinden, aktarma yapılmış tertiplerden ve yedek ödenekten aktarma yapmış tertiplerinden, diğer tertiplere aktarma yapılamaz." hükümlerine yer verilmiş olmasına rağmen, Hükûmet bu hükümleri yok sayarak Anayasa'mıza göre Bakanlar Kuruluna bile verilemeyecek yetkileri Bütçe Kanunu'nun 6'ncı maddesine yerleştirdiği bu hükümlerle yalnızca Maliye Bakanına vermektedir. Anayasa'nın 7'nci maddesine göre "Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisine maliye kökenli bir Maliye Bakanı tarafından getirilen Bütçe Kanunu Tasarısı'nda bu anayasal ve yasal ilkeler yok sayılmaktadır. Hükûmet, 5018 sayılı Kanun'un 20'nci maddesine aykırı olarak verilen ödeneğin üstünde harcama yapmaktadır, 21'inci maddesine aykırı olarak da merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasındaki ödenek aktarmaları kanunla yapılması zorunluyken burada Maliye Bakanını yetkilendirmektedir. 5018 saylı Kanun 10 Aralık 2003 tarihinde kabul görmüştür. AKP iktidarı o kadar yoldan çıkmış durumdadır ki kendi çıkardığı kanunun bile etrafından dolanmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşları adına, temsilî demokrasinin de gereği olarak vekâleten kullanacağı anayasal bütçe hakkı bu maddeyle yok sayılmaktadır. Bu maddenin bu hâliyle kabulü Anayasa'ya aykırıdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)