GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:55
Tarih:07.03.2016

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ben biraz mülteci kadınlardan söz etmek istiyorum yine 8 Mart Haftası nedeniyle ama ondan önce, gerçekten yani o kadar uzun yıllardır duyduğumuz bir laf ki bu, "Terör nereden gelirse gelsin, kimden gelirse gelsin, hangi yerden gelirse gelsin." Yani böyle bir şey yok. "Nereden gelirse gelsin, kimden gelirse gelsin." dediğiniz zaman siz alıp...

BAŞKAN - Bana sataşmada bulunmuyorsunuz değil mi Sayın Kerestecioğlu?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Yok, yok, herkese. Yani sataşma değil, sadece bir değerlendirme yapmaya çalışıyorum Sayın Başkan, estağfurullah.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Söz alın Sayın Başkan.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Sadece, hani derler ya, topu atmış oluyorsunuz bir yerlerden.

Şimdi, bir ülkede 7 Haziran öncesinden beri yüzlerce insan öldüğünde yüzlerce insan öldüğünde... Ben tasnif etmiyorum, nereden; oradan, buradan, asker, polis, gerilla, sivil diye bir şey yapmıyorum.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Terörist.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Onu siz söyleyin, ben demiyorum.

"Kimden gelirse gelsin." diyebilir misiniz? Yani, siz bu ülkeyi yönetiyorsanız eğer hiç mi... İdarenin -hani hukukta okuduk yıllarca- pozitif yükümlülüğü vardır, sorumluluğu vardır, hesap verirliği vardır, cezasızlık diye bir şey yoktur; emniyet görevlilerinin, güvenlik görevlilerinin, askerin sorumluluğu vardır. Yani, insanlar, farklı ülkelerde, en ufak, küçücük bir yolsuzluk nedeniyle istifa ediyorlar, intihar ediyorlar. Kimse intihar etsin demiyoruz ama hesap versin, gerçekten hesap versin. Ve aynı şekilde, muhalefet etmek de cesur olmaktır biraz. Cesaretle gerçekten bu ülkede barışın kurulmasını istiyorsanız, gittiğiniz yerlerde yaptığınız raporlamaları cesaretli bir şekilde paylaşmanız ve duyurmanız lazım.

FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Neyi bildirecek?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - "O terörü de kınıyoruz, bu terörü de kınıyoruz." diyerek, arkasında hiçbir değerlendirme yapmadan, kime ait olduğunu bilmeden bir şeyi kınayamazsınız çünkü o zaman arkası gelir, gerçekliğini görmemiş olursunuz.

FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kimden geldiği belli.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Yani, nedir aslında? Bunu kim yapmıştır, IŞİD mi yapmıştır? Yok, işte öbürünü -"PKK" diyorsunuz- o mu yapmıştır? Devlet terörü müdür bu? Olayın arkasında devlet var mıdır, istihbarat var mıdır? Bütün bunları değerlendirmeden "Nereden gelirse gelsin." diyemezsiniz. Ayrıca, iktidarda olduğunuz sürece de "Nereden gelirse gelsin." diyemezsiniz.

FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Kimden geldiği belli, belli.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Biz diyebiliriz, biz diyebiliriz ama siz diyemezsiniz çünkü hesap vermesi gereken iktidarda olandır. Bunu sadece AK PARTİ iktidarı için söylemiyorum; şu anda CHP de olsa, MHP de olsa, HDP de olsa aynı şekilde hesap vermek zorundadır.

FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Genelleme yapmayın.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Yani, ben, bir gün bu Mecliste, gerçekten, terör nedir, başıboş bir şey midir yoksa felsefi olarak nedir, tartışabilmeyi çok istiyorum. Umarım, böyle bir tartışma da açarız.

Kadınlara gelince, evet, sabah konuşmamda söylediğim gibi, Cizre'deki kadınlara "Suriye'ye gidin, siz de oraya göç edin." diyen güvenlik görevlileri gibi, aynı şekilde Suriye'den maalesef göç etmek zorunda kalan ve Türkiye'ye gelen mülteci kadınlar göç ederken defalarca ölümle yüzleşirler.

Şimdi, bir kaçak olarak yalnız yola çıktığınızı düşünün. Suriyeli mülteci kadınlar tecavüze ve tacize uğramamak için günlerce uyanık kaldıklarından, üstelik bu şiddet polisler ve göç alanında çalışan kişilerce de sürdürüldüğünden, insan kaçakçılarının kendileriyle cinsel ilişki pazarlıkları yaptıklarından bahsediyorlar. Kadınlar için savaş sadece ölüm değil, cinsel şiddet ve tecavüz anlamına da geliyor. Bugün Türkiye'de Suriyeli kadın mültecilerin çoğu Türkçe bilmiyorlar, çoğunlukla ev içinde kaldıklarından hem Türkçeyi öğrenemiyorlar hem de yaşadıkları ortamı tanıyamıyorlar.

Bölgede çalışma yapan uzmanlar, Türkiye'de, özellikle sınır illerinde küçük yaşta, 12-13 yaşında kız çocuklarının dahi seks işçiliğine zorlandığını belirtiyorlar. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneğinin İstanbul sorumlusu Gizem Al Kadah, iş bulamadığı için çaresizlik nedeniyle seks işçiliği yapan kadınlar arasında trans Suriyeli göçmen kadınların da çok yaygın olduğunu söylüyor. Gerçekten, herkes kendi topraklarında ve barış içinde yaşamalı, buna sebep olmamalıyız.

Maalesef, sürem kalmadığı için daha fazlasına şu anda değinemiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlarım. (HDP sıralarından alkışlar)