GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:58
Tarih:10.03.2016

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; HDP'nin Türkiye'de bulunan kadın ve mülteci sığınmacıların yaşadığı sorunlarla ilgili önerisi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Konuşmamın gündemi, Suriye'de yaşanan çatışma ve bu çatışmanın neden olduğu en büyük mesele olan mülteci sorunu ve daha da hassas değerlendirilmesi gereken kadın mültecilerdir.

Suriye'de süren savaşın 5'inci yılında yeni aktörlerin de dâhil olmasıyla savaş yeni boyut kazanmış, çatışmalar daha da şiddetlenmiştir. Maalesef, savaşın başladığı yıllardan beri artarak devam eden bir göç hareketliliği yaşanmaya devam ediyor. Yanı başımızda yaşanan insanlık dramına Türkiye, duyarsız kalmayarak, âdeta tarihe mal olacak destansı bir kardeşlik örneği sergileyerek, Suriyeli kardeşlerimize kapılarını açarak onlara sahip çıkmıştır. Türkiye, kurum ve kuruluşlarıyla ilkesel bir tutum takınmış, zorda olana, yardıma muhtaç olana ırkı, dini ve mezhebiyle ilgilenmeyerek, elini uzatmıştır. Bu topraklarda yüzyıllardır tarihiyle, kültürüyle bir arada yaşayan ve aramızda akrabalık, dostluk bağları olan Suriyeli kardeşlerimizin sorunlarına kendi sorunlarımız gibi eğilmek en önemli vazifelerimizdendir.

Mazlumla zalimin mücadelesi insanlık tarihiyle yaşıttır. Bizler de Türkiye olarak mazlumların yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, Suriyeli kardeşlerimizin ilk ev sahibi Türkiye'dir. Türkiye, bu hususta, imkânlarının sınırlarını zorlayarak organize olmaya çalışmıştır. AFAD ve Kızılayı bu hususta tebrik etmek istiyorum. Suriyeli misafirlerimizi kadın özelinde ayrı bir değerlendirmeye tabi tutarak bir çalışma gerçekleştirmiştir. AFAD, bu konuda bilinçli bir programa imza atarak gerçek ve hassas bir uygulamayı hayata geçirmiştir. Ülkemizde bulunan Suriyeli kadın sığınmacı sayısı 1 milyon 600 binden daha fazladır. Bu sığınmacı kardeşlerimizin hayatlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir. Bugün kampları, geçici barınma merkezlerini gezdiğimiz ve bilgi aldığımızda bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz ki bu merkezler birçok kurum ve kuruluş tarafından gezilmiş, koşulları itibarıyla takdir toplamıştır. Türkiye de bu sınavdan yüz akıyla geçmiştir.

Peki, AFAD'ın yaptığı bu çalışmalar nedir? Kendisinden, makamdan bizzat aldığım bilgiyi tek tek, madde madde okuyacağım, çok önemsiyorum çünkü.

1) 600 AFAD personeline Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sponsorluğunda uluslararası koruma, erken yaşta ve zorla evlilikler hakkında yasal mevzuatla ilgili eğitimler verilmiştir.

2) Bütün barınma merkezlerinde kadın komiteleri kurularak kadınların karar alma süreçlerine katılımı ön planda tutulmuştur.

3) Bütün barınma merkezlerinde kadınlara yönelik hobi kursları ve sosyal tesisler açılmıştır.

4) Barınma merkezlerinde muhtarlara, kadınlara ve erkeklere yönelik aile içi eğitim seminerleri verilmektedir.

5) AFAD koordinasyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve erken yaşta evlilikleri önleme programı kapsamında, Nizip 1 kampında 395 kadınla 17 toplantı gerçekleştirilmiştir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sponsorluğunda Çalışana Destek Projesi gerçekleştirilmiş, 81 ilde AFAD'a ve Başkanlığımızda görevli olan çalışana destek projesi gerçekleştirilmiştir. Burada 56 sosyal çalışmacı, psikolog ve sosyolog eğitici eğitimini alarak stres ve öfke kontrolü eğitimlerini bir ay süreyle tamamlamışlar, bu alanlarda görevlendirilmiştir.

7) Her ay ilgili kurum ve kuruluşların, yerelden STK'ların katılımlarıyla birlikte, toplumsal cinsiyete ve cinselliğe dayalı şiddet çalışma grubu toplantısı yapılmakta ve çalışmalar takip edilmektedir.

8) Barınma merkezi yönetimlerinin erken yaşta evlilik hakkında vermiş olduğu bilinçlendirme eğitimleri sayesinde erken yaşta evlilikler azalmaya başlamıştır.

9) Bazı barınma merkezlerimizde Suriyelileri yasal evlilik yaşına teşvik etmek için düğün masrafları merkez yönetimince desteklenmektedir.

10) Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde AFAD tarafından gebelik ve emzirme hakkında Arapça broşürler ve hijyen kitleri dağıtılmaktadır.

11) Barınma merkezlerinde yemek dağıtıldığı dönemlerde hamile ve emziren kadınlara özel beslenme menüleri dağıtılmıştır.

12) Barınma merkezlerinde, toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilerek sağlık ve güvenlik, eğitim alanında yeterli sayıda kadın personel istihdam edilmektedir.

13) Kadınların güvenliği için tuvalet ve banyoların fiziki konumuyla ilgili gece aydınlatmaları tamamlanmıştır.

14) AFAD, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu iş birliğinde kadına yönelik şiddet, evlilik yaşı, resmî nikâh, kadın hakları ve başvuru mekanizmalarıyla ilgili Arapça broşürler hazırlanmış ve bunlar en yakın zamanda bütün kamplara dağıtılacaktır.

15) İslahiye, Harran ve Öncüpınar geçici barınma merkezlerine, daha sonra diğer merkezlerde de yaygınlaştırmak üzere, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütüyle dokuma tezgâhları kurularak, eğitici eğitimlerinin 2016 yılında tamamlanarak her iki ayda bir 1.240 mezun sağlayacak şekilde çalışmalar planlanmış, devam etmektedir.

Evet, AFAD'ın bu çalışmasından sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yaptığı çok önemli bir çalışmaya da değinmeden geçemeyeceğim. Aile Eğitim Programı dediğimiz, Aile Bakanlığımızın 5 ana modülden oluşan, sağlıktan aile içi iletişime ve ilk yardımdan medya okuryazarlığına, iktisada varan çok geniş kapsamlı aile eğitimi -Arapça diline çevrilmiş- ve 105 Suriyeliye eğitici eğitimleri vererek 20 bin Suriyeli kardeşimize, kadınlarımıza bu eğitim verilmiştir. Burada sosyal hizmetler ve sosyal psikologlar çalışmakta. Bununla birlikte, çok önemsediğimiz "refakatsiz çocuklar" dediğimiz çocuklar korunmaya alınmıştır. Göç yoluyla ülkemize gelen yabancı çocuklar için 8 tane bakım merkezi kurulmuş. Bunlar nereler? Ağrı, Konya, Yozgat, Gaziantep, Bilecik, Erzincan, İstanbul, Van. Burada şu an 300 çocuk var. Peki, daha neler yapılmış? 81 ilde çocuk komiteleri aracılığıyla çocuktan çocuğa uyum eğitimi verilmiş. Bunu çok önemsiyoruz, iki kültürün birbirine kaynaşması bu anlamda çok önemli. Reyhanlı'da yapılmakta olan, planlanan bir proje var ki bunlar da "çocuk köyü" adıyla adlandırdığımız -55'i villa tipinde, 99- tüm mülteci çocuklarının barınabileceği bir çalışma.

Evet, devlet bakanlıklar aracılığıyla bu çalışmaları yaparken sivil toplum örgütleri ve halkımız, ensar ve muhacir ilişkisi noktasında Suriyeli ailelerimizin, kadınlarımızın, özellikle çocuklarımızın yanında durmuştur. Bunlara da kısaca değinmek gerekirse, benim bizzat içinde bulunduğum Kadın, Aile ve Gençlik Merkezinde, bir vakıfta, kamp dışında yaşayan Suriyeli ailelerin, özellikle kadınların ve çocukların eğitimi projesiydi ki bugün 5 ilde 15 bin çocuğa ulaşılmış ve bu model, çalışma, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Suriyeli çocukların olduğu her ilde devam ettirilmektedir. Bu, Suriye müfredatı üzerinden, Suriyeli ailelerle birlikte diploma alacak şekilde planlanan bir projedir. Bunları sıralayabiliriz.

Bir tanesi daha var ki yetim kız çocukları için ve kadınlar için planlanmış bir eğitim projesi. Tabii ki biliyorsunuz, kadınların ve kız çocuklarının istismarını önlemenin en iyi yolu eğitime katmak ve eğitim almalarını sağlamak. Evet, bunları da Türk çocuklarıyla bir araya getirerek yurt dışından gelen misafir öğrenciler müfredatı üzerinden bu çocukların eğitimlerinin devamı sağlanmıştır.

Önemli bir eğitim çalışması daha var ki üniversiteyi yarım bırakmış, buraya gelen Suriyeli genç kızlarımızın ya da buraya geldikleri zaman üniversite çağına gelen çocuklarımızın Türkçe eğitim yeterlilik sınavını alabilmesi için Türkçe eğitimleri verilmiştir, dil eğitimleri verilmiştir, üniversiteye devamları sağlanmıştır.

Tabii, bunları yapıyoruz ama en önemlisi, bu Meclis çatısı altında yapılan bir çalışma var ki buna değinmeden geçmek istemiyorum. Bütün siyasi partilerimizin önergesi ve katılımıyla birlikte Mülteci Hakları İnceleme Alt Komisyonu kurulmuştur ki bizim bugünden beri konuştuğumuz, hassasiyet gösterdiğimiz konular bu alt komisyonda hızlıca ele alınmakta ve raporunu en kısa zamanda bizlerle paylaşacaktır.

Bir şeye daha değinmek istiyorum ki İçişleri Bakanlığı bünyesinde Göç İdaresi Başkanlığımız kurulmuştur, 81 ilde de teşkilatlanması tamamlanmıştır.

Vaktimiz sınırlı, anlatacak, söyleyecek çok şey var, bizler bu çalışmalarımızı bütün duyarlılığımızla devam ettiriyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)