GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:61
Tarih:24.03.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 32'nci maddesi üzerinde MHP Grubu teklifi'yle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş Milletvekili olarak bir konuya açıklık getirmek istiyorum bugünkü konuşmalar sebebiyle. Son günlerde bölücü terör örgütü mensubu bazı öğrencilerin üniversitelerde kendilerine alan açmaya yönelik hareketlerine Kahramanmaraş'ta da rastlanmıştır. Olaylar Emniyet ve adli makamlarca çok yakından takip edilmiş, neticede, çoğu üniversite öğrencisi olup PKK terör örgütünün propagandasını yaptıkları, PKK terör örgütü adına faaliyette bulundukları, yardım ve yataklık ettikleri, PKK terör örgütüne eleman kazandırdıkları iddialarıyla toplam 27 gözaltı yapılmış, bunlardan 12'si tutuklanmıştır. Somut olay budur.

Değerli milletvekilleri, ister batılı ister doğulu ister kuzeyli ister güneyli olsun, sağduyu sahibi hiçbir baba ve anne oğlunun örgüt üyesi olmasını, teröre bulaşmasını istemez. Kahramanmaraş'ta da oğlunun tutuklandığını öğrenen ve koşarak Kahramanmaraş'a gelen bir babanın oğlunun önünde diz çökerek maalesef, gittikleri yolun doğru yol olmadığını beyanla örgütten ayrılmazsa babalık hakkını haram edeceğini ağlayarak söylediği müşahede edilmiştir. Kim bu babayı oğlunun önünde diz çöktürerek yalvarır hâle getiriyorsa yüce Mevla belasını versin! (MHP ve AK PARTİ sıralarından "Amin" sesleri) Kahretsin! (MHP ve AK PARTİ sıralarından "Amin" sesleri)

Kıymetli milletvekilleri, güneydoğu insanı mütedeyyindir, birlikten ve bütünlükten yana, saygıdeğer kişilerdir. Çok yakın zamanda, oğlunu, kızını istismar edenlere, bölücülere de gereken şamarı, silleyi vuracaktır. Evet, sille atmaya da başlamıştır, telaş bundandır. Üniversite gençliği de birlikten, bütünlükten yanadır; emperyalistlere ve taşeronlarına gerekli cevabı verecek, derslerine çalışacak, vatana, millete ve ailesine yararlı insanlar olarak yetişecek ve irfanlar ordusuna katılacaktır. Arzumuz ve temennimiz budur.

Değerli milletvekilleri, bugün itibarıyla, maalesef, şehit cenazeleri gelmeye devam etmektedir. Nusaybin'de şehit düşen bir kardeşimiz Uzman Çavuş Raşit Atcı'nın cenaze merasimine katılmak üzere dün Kahramanmaraş'taydım. Şehidimize ve bugünkü 5 şehidimizle birlikte hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Şehit cenazelerine katılmak üzere Kahramanmaraş'ta bulunduğum sırada bir dostumun Suriyeli bir vatandaşla yaptığı konuşmayı burada nakletmek istiyorum. Suriyeli vatandaş "Bombalar, silahlar bizden uzakken işimizde gücümüzdeydik; ne zaman ki bizim de başımıza bomba yağmaya, silah atılmaya başlandı işin vahametini anladık." diyor.

Dün Güneydoğu'nun bazı illerinde benzer olayları önemsemeyenler ateş bacayı sarınca feveran etmişlerdir. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın önündeki cadde beş gündür kapalıdır, trafiğe kapalıdır. Keşke böyle olmasaydı, keşke terör hafife alınmasaydı, keşke terörisler ellerinde silahlarla karakolların önünden elini kolunu sallayarak geçmeseydi ve bu acılı günleri yaşamasaydık diyorum. Bu sebeple, terörü besleyenlerin utançları bir tarafa ama terör asla ve hiçbir zaman küçümsenmemeli, asla ve hiçbir zaman ötelenmemelidir.

Değerli milletvekilleri, verileri hukuksuz olarak kaydedenleri cezalandıralım, gereksizleri, istenmeyenleri silelim; bu tamam ama işimize gelmediği zaman da hukuksuz olarak verileri yayma gibi bir şerefsizliğe de asla düşülmemelidir, verileri kanunsuz yayarak bundan siyasi çıkar sağlama alçaklığına da tenezzül edilmemelidir. İnsan kaynağımız verilerden çok daha önemlidir. İnsanı koruyalım, teröre kurban vermeyelim, teröristleri şımartmayalım.

20 Temmuz 2015'ten bugüne kadar geçen süre içerisinde 300'e yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Tablo dehşet vericidir. Asayiş, emniyet altüst olmuştur, huzur kalmamıştır. Bugün sizlere soruyorum, özellikle de AKP'li vekil arkadaşlara soruyorum: Cudi'de çiçek toplanıyor mu? Ağrı'da piknik yapılıyor mu? Dicle, Fırat'ın sularında yüzülüyor mu? Özlemler vuslata dönüştü mü? Teröristler sınır dışına mı çıktı yoksa dağdan şehre mi indi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Devamla) - Değerli vekiller, bunları düşünmenizi diliyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)