| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 31.03.2016 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; turizm sektöründe yaşanan sorunların araştırılmasıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen turizm sektörünün değerli temsilcilerini ve çalışanlarını saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, bu sıkıntılı süreçte Muğla'mızın güvenliği için gece gündüz çalışan başta Sayın Valimize, kaymakamlarımıza, Emniyet Müdürümüze ve personeline, Alay Komutanımıza ve bütün personeline özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
Sayın milletvekilleri, konumuz turizm. Daha önce uyarı veren ancak bugünlerde âdeta can çekişen turizm sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini konuşacağız. Turizm sektörünün yıllardır çözüm bekleyen sorunları var. Bunların bir türlü hayata geçirilmeyen çözümleri de mevcut. Daha önce defalarca çözüm önerilerimizi ve turizmcilerimizin feryatlarını dile getirdik. Ne yazık ki bu önerilerimiz yok sayıldı.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan siyasi belirsizlikler ve son dönemde terör olaylarındaki artışlar gerçekten ülkemizin çetin bir süreçle karşı karşıya kaldığının açık göstergesidir. AKP iktidarının yanlış iç ve dış politikaları sonucu hem iç politikada hem de dış politikada sıkıntılar çözüleceği yerde daha da derinleşmektedir Ülkemizin başkenti Ankara'da bombalı araçlar patlatılıyor, İstanbul'un göbeğinde canlı bomba eylem yapabiliyor, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde, operasyonların devam ettiği il ve ilçelerimizde topraktan âdeta bombalar fışkırıyor. Ortaya çıkan tablo gerçekten vahim. "Çözüm" dediğiniz o melanet süreçte şehirlere yerleştirilen bombalar sadece İstanbul'u ve Ankara'yı vurmadı. İstanbul'da ve Ankara'da patlayan bombalar Muğla'daki turizmcimizi de vurdu. Bugün gelinen noktada Muğla gibi turistler açısından âdeta cennet olarak tanınan illerimizde endişeli bir bekleyiş hâkimdir. Turizm sektörü için söz konusu olan felaket senaryoları adım adım gerçeğe dönüşmektedir. Bugün bize düşen, ekranları başında bizlerden haber bekleyen turizmden ekmek yiyen vatandaşlarımızın sıkıntılarına derman olabilmektir. Burada hepimiz bunun farkında olarak hareket etmeliyiz.
Sorunların en başında maalesef güvenlik gelmektedir. O yüzden güvenliğin sağlanması için terörle mücadeleden asla geri adım atılmamalı, atılacak kararlı adımlarla terörle mücadeleden sonuç alınmalıdır.
Terörle mücadele sadece belli yerlerde değil, üniversiteler ve büyük şehirleri de kapsayacak şekilde teröristin olduğu her yerde yapılmalıdır.
Teröre destek olan, yardım ve yataklık yapan, bizzat terörist faaliyetlerde bulunan kim varsa; sivil toplum kuruluşu, öğrenci, akademisyen, milletvekili, bürokrat ayrımı yapılmadan herkesten hesap sorulmalıdır.
Terörün finansman kaynakları kurutulmalıdır.
Kaçakçılıkla, insan tacirleriyle, uyuşturucu kaçakçılığıyla gerçekten etkin bir şekilde mücadele edilerek terörün mali kaynakları kurutulmalıdır.
Kara paracılarla etkin bir mücadele yapılmalıdır.
Sınır güvenliği derhâl sağlanmalı, yurt dışındaki teröristlerle ülkemizdeki teröristlerin bağı kesilmelidir.
Terörle topyekûn mücadele edilmesi sağlanırsa turizm sektörünün sorunlarının başında gelen güvenlik sorunu ortadan kalkacak, huzur ve güven ortamı kalıcı bir şekilde yeniden tesis edilecektir.
Diğer yandan, TÜİK'in Muğla'nın en güvensiz il olduğuyla ilgili garabet çalışması ve bu çalışmanın sonucunda yapılan açıklama muhakkak düzeltilmelidir.
Hükûmetin açıkladığı Turizm Destek Paketi Muğla'daki turizmcilerimizi ve küçük esnafımızı maalesef teğet geçmiştir. Bu pakete göre turizmcilerimizden alınan ecrimisiller 3 taksite bölünmektedir ancak bu, turizmcilerimiz açısından çözüm değildir. Çözüm bu ecrimisillerin ya hiç alınmaması ya da en az yarı yarıya düşürülmesidir.
Yine Turizm Destek Paketi'yle uçak başına 6 bin dolar destek verilmesi öngörülmektedir. Bunun uçak başına değil, yolcu başına verilecek destek olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Turizm acentelerinin birtakım desteklerden faydalanabilmesi için öngörülen 400 bin ve üzeri turist getirme şartı kaldırılmalı, Türkiye'ye turist getiren bütün yetkili turizm acentelerini kapsayacak bir destek paketi açıklanmalıdır.
Yine açıklanan Turizm Destek Paketi'yle biraz önce söylediğim yetersiz önlemler sadece 1 Nisan-31 Mayıs arası geçerli olmaktadır. Gerekli revizyonlar bu pakette yapıldıktan sonra bu paketin turizm sektörü krizden çıkıncaya kadar sürdürülmesi konusunda bir karar alınmalıdır.
Muğla ile ilgili turizm verileri incelendiğinde görüleceği gibi Muğla'ya gelen turistin bir yarısı yabancı, diğer yarısı yerli turisttir.
Muğla'da 2 tane havalimanı var ancak 2 havalimanına da Ankara ve İstanbul dışından direkt uçuş bulunmamaktadır. Hükûmet, bu konuda, Muğla'daki havalimanlarına Türkiye'nin değişik yerlerinden direkt seferler koyarak turizme destek vermelidir.
Yine bu yıl birçok charter seferi ülkemizin içinde bulunduğu şartlar sebebiyle iptal edilmiştir. Bu boşluğu doldurmak için alınacak tedbirlerle Muğla'daki havalimanlarımıza başta Avrupa olmak üzere ülkemize turist gelen bölgelerden direkt uçuşların planlanması faydalı olacaktır. Mesela, Muğla'ya her yıl ortalama 3,5 milyon turist gelmekte, bunun 1,5 milyonu İngilizlerden oluşmaktadır. Ancak İngiltere'den Dalaman'a da Bodrum'a da direkt uçuş bulunmamaktadır.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız özellikle yaz sezonunda Türk Hava Yollarının uyguladığı fiyat politikasından çok muzdariptir. Bu sorun derhâl çözüme kavuşturulmalı ve yurt dışında yaşayan bütün vatandaşlarımızın tatillerini Türkiye'de geçirmeleri konusunda bir kampanya başlatılarak turizme içinde bulunduğu şu sıkıntılı süreçte önemli bir kampanya yapılmalıdır.
Muğla turizmine önemli katkılarda bulunan denizcilik sektörünün de önemli sorunları vardır. Mavi yolculuk deyince akla gelen Türkiye ve Muğla'dır. Mavi yolculuğun bu yıl yaşanan krizden etkilenmemesi için mavi yolculuktaki tekneler için uygulanan KDV oranının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesi sağlanmalıdır.
Mavi yolculuğun devam edebilmesi için kıyı yağmacılığına son verilmesi lazım. En önemli varlığımız olan kıyılarımızın korunması lazım.
Bölgemizde mavi yolculuk yapan tekneler yerli teknelerdir. Bunların imalatı ve bakımı için kullanılan tersane ve çekek yerlerinin çoğu, maalesef, değişik gerekçelerle ruhsat sorununu bugüne kadar çözememiştir. Bu sorun çözülemediği gibi, vatandaşlarımızın kendi imkânlarıyla yaptığı çekek yerlerine tekneler çekildiği zaman da çekilen her tekne için ciddi cezalar ödenmektedir. Bu sorun muhakkak çözülmelidir. Hatta bu çekek yerlerinin yerli ve yabancı yatlara hizmet verebilecek şekilde de teşvik edilmesi, geliştirilmesi ve dizayn edilmesi gerekmektedir.
Yabancı yatların ülkemizdeki konaklama süresinin doksan günden yüz seksen güne çıkarılması sektöre bir katkı sağlayacaktır.
Turizm sektöründeki işverenlerimizin SGK prim desteği beklentileri hiç olmazsa bu sezon karşılanmalıdır.
Belediye ruhsatlı veya turizm işletme belgeli bütün tesislerin kredi borçları yeniden yapılandırılmalı, yeni kredi ihtiyacı olanlara da bu konuda destek olunmalı, çözüm bulunmalıdır.
Diğer taraftan, turizm sektöründe çalışan yüz binlerce vatandaşımızın işsizlik ödeneğinden faydalanamadığı da bir gerçektir. Bunu bir daha hatırlatmak ve bu garabetin ortadan kaldırılarak bu kardeşlerimizin işsizlik ödeneğinden faydalanması konusunda bir çözüm üretilmesi gerekmektedir.
Yine bir diğer husus ise, Muğla'nın tanıtımı konusunda Turizm Bakanlığının öncülüğünde, Valiliğimizin, belediyelerimizin ve sektörün katılımıyla özel bir çalışma yapılmalı ve Muğla'nın bir bütün olarak tanıtımı konusunda ciddi bir kampanya yapılmalıdır. Muğla, gerçekten, yaylasıyla, sahiliyle, tarihî ören yerleriyle, tabii değerleriyle çok ciddi bir turizm potansiyeline sahiptir ancak tam manasıyla tanıtım yapamadığımız için istediğimiz sonucu bugüne kadar alamadık. Tam manasıyla tanıtım yapılırsa bir turist Muğla'ya gelse, ömür boyu Muğla'da tatil yapabileceği kendisine alternatif alanlar vardır.
Muğla'da turizmin on iki ay sürdürülebilmesi için spor kafilelerinin kamp yapabileceği bir spor altyapısına Muğla'mız kavuşturulmalıdır.
Sağlık turizmine yönelik yatırımlar teşvik edilmeli, devlet de bu yatırımlara öncülük etmelidir. Elbette daha çok sorun var, bunların hepsini dile getirmek konusunda burada zamanımız elbette ki yeterli değil. Eğer araştırma önergemiz kabul edilirse bu işin tamamı araştırılarak bütün sorunların masaya konması ve çözülmesi konusunda bir imkân olacaktır.
Değerli milletvekilleri, sayın Hükûmet yetkilileri; bu işin şakası yok. Biz, bugün saydığımız bu tedbirleri anlatırken bu çözümleri kendi kafamızdan uydurmadık. Sektörün bütün temsilcileriyle görüştük. Bu bakımdan, yukarıda saydığımız tedbirlerin hızla alınması için Meclis araştırma önergemizin kabul edilmesi gerekmektedir. Eğer bugün bunu yapamazsak, Muğla'da lokomotif sektör olan turizm sektörü göçerse bunun domino etkisi Muğla'daki bütün esnafımızı hatta köylülerimizi bile etkiler. Çözüm önerileri bizden, çözmek iktidardan. Bugün çözüm üretilemezse önümüzdeki süreçte yaşanacak maddi ve sosyal krizin vebalini kimse ödeyemez.
Bu vesileyle yüce heyetinizi tekrar saygı ve muhabbetle selamlıyor, önergemizin turizmcilerimiz ve Muğla'mız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)