GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, ÖSYM Başkanı yok, Sayın Bakan yok, o zaman AKP milletvekili arkadaşlarımın içerisinden özellikle Millî Eğitim Komisyonunda olan arkadaşlarıma sesleniyorum, daha sonra da duyarlı arkadaşlarıma sesleniyorum.

Bakın, 44'üncü maddeyle ilgili gelen olay şudur: "Elektronik ortamda yapılan sınavların kayıtları ile basılı ortamda yapılan sınavların cevaplarına ait elektronik veriler asgari on yıl süreyle arşivlenirler ve güvenli bir ortamda saklanırlar. Sınavlarda kullanılan soru kitapçıkları sınav sonuçlarının ilanından bir yıl sonra, cevap kâğıtları ise iki yıl sonra imha edilir." idi; şimdi gelen, değerli arkadaşlarım, "Sınavlarda kullanılan soru kitapçıkları sınav sonuçlarının ilanından altı ay sonra ve cevap kâğıtları ise bir yıl sonra imha edilir."

Şimdi size soruyorum çok ciddi olarak, arkadaşınız olarak. Az önce Sayın Akif Hamzaçebi dedi ki: "Anayasa'ya aykırı." falan. Niye yasaya aykırı? Artık bu soruları, bu imtihanları kim yapıyor? Şirketler yapacak yani biz bu işi şirketlere devrettik. Peki, şimdi on yıldan bir yıla ve altı aya inmesinin nedeni nedir? Burada cevap vermiş, diyor ki: "Saklama süreleri uzun olduğu için çok maliyet oluyor, bunu aşağıya çekiyoruz." Peki, sınavları yapan kim? Şirketler. Şirketler saklasın. Hayır, onları maliyetten kurtarıyoruz yani devlet bunca yıl kendisini maliyetten kurtarmamış, daha göreve başlamayan şirketi maliyetten kurtarıyor. Bu birinci sorum.

İkinci sorum şu arkadaşlar -lütfen, çok önemli- diyorum ki: Peki, bir dava açıldı. Bu şirketler bu imtihanı yapıyor. Öğrenci arkadaşlarımız dava açtı. Size soruyorum: Altı ay ve bir yıl içerisinde hangi dava sonuçlanır? Bir yıl sonra bir evrak istenirse, imha edildiğinde, buna nasıl bir cevap vereceğiz?

Değerli arkadaşlarım, gerçekten, bu çok tehlikelidir, yanlıştır, şirketlerin menfaatine gibi gözüküyor ama öğrencilerin menfaatine değildir. Sevgili Başkanım, lütfen bunu bu kısa zamanda bir daha bir değerlendirelim. Bu yanlıştır.

Değerli arkadaşlar, bakın, Komisyonda tartışmadığımız için, bunları görüşemediğimiz için, Millî Eğitim Bakanım burada olmadığı için, seslenecek kimse bulamıyorum. Sizlere sesleniyorum: Bakın, 4+4+4'le ilgili Adalet Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İyimaya dün dedi ki burada: "Bir arkadaşımız Millî Eğitim Komisyonunda roman okudu."  Tamam?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Doğru.

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Doğru mu? Doğru. Bak arkadaşım, ben de diyorum ki: Sayın?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bağırma!

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Yani bir laf atarsan ben de sana laf atarım, benim konuşmamı çirkinleştirmiş olursun. Tamam mı arkadaşım? Sen benim ne dediğime bak. Ben sana sesimi duyurmaya çalışıyorum ama senin bir sesin yoksa, yapılacak bir şey yok. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, Almanya'da seçilen parlamenter arkadaşımız İsmail Ertuğ, genişlemeden sorumlu üyeye -Size söylüyorum Değerli Arkadaşım, "Doğru" dediğiniz için- Stefan Füle'e sormuş, Avrupa Komisyonundan sorumlu olan arkadaşa -ne kadar ciddi dinlediğinizi görüyorum, siz gözlüklü arkadaşa soruyorum, sizi işaret edene- diyor ki: Komisyon, dört yıllık eğitimden sonra dokuz yaşındaki çocukların okuluyla ilgili, özellikle kız öğrencilerle ilgili ve Avrupa standartlarıyla ilgili 4+4+4'e, bakın ne demiş: "Komisyon, Türk Parlamentosu ve Türk toplumunda devam eden İlköğretim Yasası değişikliklerini yakından takip ediyor. Komisyon, eğitim sistemine yönelik önemli herhangi bir değişikliğin geniş danışma ve müzakereye tabi olması gerektiğine inanıyor ve bunun yapılmadığını dikkatle izliyor." Şimdi, bu cevap size yeterli midir?

Ben o konuşmayı yaparken ne demiştim arkadaşlar? "Ben bu konuşmayı sadece bir tek şey için yapıyorum, yirmi dört tane sivil toplum örgütü, meslek odası ve okullarımızın değerli danışmanları bu konuda yorum yapmış. Bunu konuşalım, geniş müzakere edelim, öyle bunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin önüne getirelim" dedim. On iki saatlik konuşmam, oradaki bu arkadaşların tüm söylemlerini orada dile getirmemdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sizlerle kavga etmiyoruz, sizlerle önerileri doğru bir şekilde, halkımızın yararına çıkarmaya çalışıyoruz. Karar yüce Meclisindir.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özkoç.