GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yargı erkini baskı altına aldığı ve yönlendirdiği, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve Anayasa'ya aykırı yaklaşımlarda bulunduğu iddiasıyla Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında Gensoru açılmasına ilişkin önergenin (11/3) ön görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:66
Tarih:04.04.2016

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hakkımda, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına verilen gensoru önergesi vesilesiyle huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, saygıdeğer üyeler, hepinizi ayrı ayrı saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle belirtmek isterim ki hakkımda verilen gensoru, herhangi bir somutluğa dayanmamakta; tamamen belli bir algı operasyonu çerçevesinde, çarpıtmalardan ve asılsız yorumlardan ibarettir. Böylesi bir önergeyi vermek ve bunu gensoru gibi çok ciddi bir müesseseyi kullanarak yapmak fevkalade yanlış olmuştur. Gensorunun ne olduğu Anayasa ve İç Tüzük'te belli; bu, onların hiçbirine uymuyor, buradan özellikle ifade etmek isterim.

Türkiye bir hukuk devletidir. AK PARTİ hükûmetleri, hukuk devletini güçlendirme noktasında çok ciddi reformlara imza atmıştır. Hükûmetlerimiz döneminde attığımız adımlar, yaptığımız reformlarla, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığını sürekli güçlendirdik, tahkim ettik.

Ben, şimdi, yüce heyetinize sormak istiyorum: DGM'lerin konuşmaya dahi cesaret edilemediği bir Türkiye'de, DGM'leri ve ÖYM'leri kaldırarak, hukuk devletini biz geriye mi götürdük?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sulh cezalar ne olacak?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Hukuk devletini zayıflattık mı? YAŞ ve HSYK'nın meslekten ihraç, memurların, uyarma ve kınama cezaları karşısında haksızlığa uğrayanın "Haksızlığa uğradım." demesini Anayasa'nın yasakladığı bir Türkiye'de bu yasakları kaldırarak hak aramanın önündeki engelleri kaldırdık da hukuk devletini zayıflattık mı? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Mahkeme kararlarını uygulamıyorsunuz.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Türkiye'de darbe yapanların yargılanmasını engelleyen Anayasa geçici 15'i yürürlükten kaldırarak darbe yapmış komutanları milletin yargısının huzuruna çıkararak hukuk devletini, demokratik devleti geriye mi götürdük?

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Evet.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Alkışlanacak işler yaptık, takdir edilecek işler yaptık.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - E, sonra özür dilediniz ya yanlış yaptık diye!

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Neyi alkışlayacağız ya?

CEYHUN İRGİL (Bursa) - "Kandırıldık." diye özür dilediniz ya!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Memurlara toplu sözleşme hakkını, uluslararası insan haklarına ilişkin anlaşma hükümleri ile iç hukuk hükümlerinin çatışması hâlinde uluslararası sözleşme hükümlerine üstünlük veren kuralı Anayasa'ya koyarak hukuk devletini geriye mi götürdük? Kim yaptı bunu? Biz yaptık, biz, biz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Uygulamaya bak, uygulamaya!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bütün anlaşmaların altına imza koymuşuz. Hepsini hukukun üstüne çıkaran adımı biz attık.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - E, mahkeme kararlarını uygulamıyorsunuz!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Kadınlar lehine pozitif ayrımcılığı, çocuklar lehine pozitif ayrımcılığı, kişisel verileri koruma hakkını Anayasa'ya ve hukukumuza biz getirdik, biz. Hukuk devletine böyle sahip çıkılır. Darbecilerin önünde, arkasında şak şak yapmakla çıkılmaz, bunların gereğini yaparak çıkılır.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - İnsanı da susturdunuz insanı!

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ya "millî kumpas" diyordunuz! "Paralelin kumpası" diyordunuz!

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Anayasa Mahkemesine 40 bin tane başvuru var hak ihlalleriyle ilgili.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, HSYK'yla ilgili bizden önceki dönemde Cumhurbaşkanının, Yargıtayın, Danıştayın doğrudan üye seçme yetkisi, atama yetkisi yok; kürsüdeki adli, idari yargı hâkim ve savcılarının da seçme hakkı yok. 3 tane seçecek her boş üye için Yargıtay, sonra 1'ini Cumhurbaşkanı seçecek. "Temyiz kudreti yok." diyordu bu Anayasa ve yasalarımız, "Siz yapamazsınız, doğrudan seçemezsiniz..." Sekreteryası yok, bütçesi yok, binası yok, çaycısını dahi Adalet Bakanlığı veriyor, Teftiş Kurulu Adalet Bakanına bağlı. Peki biz ne yapmışız? Cumhurbaşkanına, Yargıtaya, Danıştaya, Adalet Akademisi Genel Kuruluna, kürsüde görev yapan adli ve idari yargı hâkim ve savcılarına doğrudan HSYK'ya üye seçme yetkisi verdik, hukuk devletini geriye mi götürdük, yanlış mı yaptık? Doğru yaptık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Adalet Bakanının rolünü azalttık. Dairelerin çalışmasına katılmıyor, oy verme hakkı yok; sadece belli konularda genel kurula başkanlık yapar hâle getirdik.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Niye başkanlıktan feragat ettiniz?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Teftiş Kurulu Adalet Bakanlığına bağlıydı, HSYK'ya bağladık, kötü mü yaptık? İyi yaptık. Yaptığımız düzenlemeler yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını, hukuk devletini güçlendiren düzenlemeler olmuştur; bunun altını burada özellikle çizmek istiyorum.

Bu adımlar sonucunda, Türkiye'de çok olumlu gelişmeler olduğu gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdindeki karnemiz de değişmiştir. 31 Aralık 2012'de 16.876 olan derdest başvuru sayısı 29 Şubat 2016 tarihi itibarıyla yüzde 50 oranında azalarak 8.500 olmuştur.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Niye çarpıtıyorsunuz? Anayasa Mahkemesine gidiyor, Anayasa Mahkemesine. Nasıl çarpıtıyorsunuz böyle ya? Kaç bin tane başvuru var Anayasa Mahkemesine!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bunlar, bizim attığımız bu adımların son derece başarılı ve doğru adımlar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Çarpıtmayın.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin ayrılmaz bir vasfıdır. Bu tartışmasız bir konudur. Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır. Hâkimler görevlerinde bağımsızdır. Görevlerini Anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani kanaatleriyle yaparlar. Bağlılıkları sadece Anayasa'ya, kanuna ve hukuka olmalıdır; onun dışındaki bütün bağlılıkları reddetmek yargı bağımsızlığının ayrılmaz bir vasfıdır.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sizin tek bağlılığınız var, o da saraya. Padişaha bağlısınız.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bir hâkim, savcı eğer vicdanıyla Anayasa, kanun ve hukuka bağlı hareket etmiyorsa, o zaman ideolojiye, başka başka şeylere, konjonktüre bağlı hareket edebilir ki böylesi biri bağımsız olamaz, böylesi bir vicdan adalete vesile olamaz. Onun için, biz önemli adımlar attık.

Bakın, herkesin konuştuğu sırlar vardı, şimdi burada söyleniyor. Bazı hâkim ve savcıların Türk milleti adına yargı yetkisini Anayasa, yasa ve hukuka bağlı bir vicdani kanaatle kullanmak yerine paralel devlet yapılanması adına hareket ettikleri...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Size paralel, size!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - ...dosyaların nasıl karara bağlanacağının Pensilvanya'ya veya Pensilvanya adına hareket edenlere sorulduğu" vesaire iddiaları ayyuka çıkmıştı.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya, Pensilvanya'ya güzelleme yazan siz değil misiniz, biz mi yazdık?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Selamı var Pensilvanya'nın!

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayenizde ayyuka çıktı, sayenizde.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, bu iddiaları en çok dile getirenler kimler biliyor musunuz?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Selamı var, selamı var Pensilvanya'nın!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şimdi, bakıyorum, bu iddialarla ilgili neler söylenmiş, neler.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Siz insanın aklıyla dalga geçiyorsunuz. Pensilvanya'ya defalarca teşekkür ettiniz.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, Sayın Kılıçdaroğlu: "Bu davalara bakan savcılara 'savcı' ve 'yargıç' dediğim için gerçekten üzgünüm..."

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya, bırak Allah aşkına! Ya, kardeşim, belgeler sende, sen uzayda mı yaşıyorsun?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - "...Onurlu, güvenilir, vicdan sahibi yargıç ve savcılardan özür diliyorum..."

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya, belgeler, konuşmalar ortada ya!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Siz korkuyorsunuz, siz!

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya, paralel de bize mi paralel? Size paralel!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - "...Buradan bütün milletime sesleniyorum: Ne kadar süre geçerse geçsin bu davaları sürdüren, adaleti katleden bu savcı ve yargıçlardan eninde sonunda hesabını soracağım. Siz yargıyı, adaleti katlettiniz, kendinize 'yargıç' ve 'savcı' dediniz. Siz savcı da değilsiniz, yargıç da değilsiniz." Bunları kim söylüyor? (CHP sıralarından "Yalan mı?" sesi) Kılıçdaroğlu söylüyor, yalan falan değil, burada belgeleri. Daha başka onlarca, onlarca...

Bakın, paralel devlet yapılanmasıyla irtibatlı bazı konularla alakalı Meclis araştırması komisyonu kurulsun diye 9/3/2005'te CHP'nin verdiği araştırma önergesi, Sayın Kılıçdaroğlu'nun imzası var. Yine, bakın, daha sonraki dönemde Sayın Kılıçdaroğlu bazı yargıçlara ve savcılara sahip çıkan bir yaklaşım söylüyor.

Öte yandan, bakıyorum ben şimdi, Sayın Demirtaş: "Bugün hangi vali, hangi rektör, hangi kaymakam cemaatin gelenekçi gizli çekirdek komitesine danışmadan ciddi karar alabilir? Merak ediyorum ve soruyorum, kendinde bu gücü gören kaç tane vali var? Özel yetkili mahkemelerin birçok savcı ve emniyet müdürleri bu cemaatin kentlerdeki yarı gizli yapılanmalarına danışmadan karar alabiliyorlar mı?" Bir sürü laf var.

HAYATİ TEKİN (Samsun) - Şimdi AKP'ye danışmadan karar alabiliyorlar mı?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şimdi, bunları niçin söylüyorum? İtham etmek için söylemiyorum. Benim geçmişte söylediğim bazı lafları alıp bugün buraya taşımak son derece yanlış, sizi kurtarmaz.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Neden, geçmişinizden utanıyor musunuz?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ben şunu hep ifade ettim, ifade ettim...

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Yani söylemiş misiniz, anlayamıyoruz. O zaman, söylemişsiniz.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakan, siz bizim liderimizin söylediğini bile gelip burada yüzümüze vuruyorsunuz, olmadığımız yılların hesabını istiyorsunuz bizden.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Doğru yaptıklarını gördüğüm zaman onları söyledim. Yanlışı yaptıklarını fark ettikten sonra lehlerine benim konuştuğum tek bir kelime, tek bir cümle yoktur ama bakın, şimdi burada bunları söyleyenler bir yandan HDP'si, bir yandan CHP'si paralel yapının âdeta Parlamentodaki sözcüsü gibi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından "Ayıp ya!" sesleri) Bu gensoruyu onlar mı verdi, siz mi verdiniz merak ediyorum.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Size paralel, size!

LEVENT GÖK (Ankara) - Bak, bak, bak, bak "tweet"lerin burada. Oku, bak.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sensin paralel, sensin paralel! Paralelin sözcüsü!

LEVENT GÖK (Ankara) - Paralelci sensin, paralelci sensin!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen efendim, hatibi dinleyelim.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, çok net söylüyorum: Adalet Bakanı olarak Türk yargısı hakkındaki ayyuka çıkmış bu iddiaları duymamam, konuşmaları duymamam, yargıda olan biteni görmezlikten gelmem görevimi yapmamam anlamına gelirdi ve Anayasa ihlali olurdu. (CHP sıralarından gürültüler)

LEVENT GÖK (Ankara) - Bak, bak bunlar senin, "tweet"lerine bak!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Seni paralel seni!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Adalet Bakanı olarak ben vazifemi yaptım; Anayasa'ya, kanunlara, hukuka ve yargı bağımsızlığına sahip çıktım; bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Bak, bak bunlar senin "tweet"lerin, bak!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bugünlerde paralel devlet yapılanmasının lehine konuşan cümleler, kelimeler bulamayanlar geçmişteki defterleri karıştırıp oradan lehine cümleler söylüyorlar.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Paralel burada, paralel!

LEVENT GÖK (Ankara) - İnsanın yüzü kızarır, bak "tweet"lerin burada senin. Bekir Bozdağ, o sözünden özür dileyeceksin, özür.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bugün ne söylediğimizi değil, geçmiştekileri şey yapıyorlar. Onun için ben onlara diyorum: Bu kirliliğin içine batmışları geçmişteki laflar temizlemez.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Bakan, burada bakın, Türkçe Olimpiyatları'ndaki konuşmanız burada.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ne kadar yüzünüz kızarmadan konuşuyorsunuz böyle!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ve sizin de, bizim de yargı içerisinde öbeklenmiş bu paralel yapıya karşı hep beraber mücadele etmemiz lazım.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Beslediler, büyüttüler, şimdi mücadele ediyorlar!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Çok net söylüyorum: Bu konu siyasi polemik konusu değildir. "Dün siz şu lafı söylediniz, bugün bu lafı söylediniz." diye defter açarsanız ben size de çok laf söylerim, siz de bana çok laf söylersiniz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Al, al, al Hoca Efendi'ye selamların!

ATİLA SERTEL (İzmir) - Aynı kravatla Fethullah Hoca'dan özür diliyorsunuz.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Onun için diyorum ki: Gelin, "Yargı konusunda dün kim ne söyledi, bugün ne söylüyor?" yarıştırmasını bir tarafa bırakalım. Yargımızın bağımsız ve tarafsız olması için Parlamentonun el birliğiyle Anayasa ve yasa dışı bir yapılanmaya karşı mücadele etmemiz lazım. (CHP sıralarından gürültüler)

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Bakan, burada burada, aynı kravatla özür diliyorsunuz.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Başkan, lütfen sessizliği sağlar mısınız.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen efendim. Lütfen Sayın Bakanı dinleyelim efendim. Sayın milletvekilleri...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Aksi takdirde, bu yaptıklarınız sadece yargıya gölge düşüren pek çok olumsuzluklara vesile olanlara güç verir, güç.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hiç mi yüzün kızarmıyor Bekir Bozdağ söylediklerinden!

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yukarıda Allah var!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Onun için, gelin beraber olalım. Bu mücadelenin bu Parlamentonun ortak sorumluluğunda yapılması lazım. Sadece Adalet Bakanının, sadece Hükûmetin değil, hepimizin ortak mücadelesi lazımdır. Bunu buradan özellikle ifade etmek isterim.

Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık, DGM'leri kaldırdık, sulh ceza hâkimliğini kurduk.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sulh ceza ne oldu? Sulh ceza ne oldu peki bu arada?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sulh cezalara ne oldu?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şimdi, ne oldu? Bakın, sulh ceza hâkimliğini kurduk.

Bakın, burada bir şey okuyacağım. Yargıtay yazı gönderiyor: "Üzerinde uzun süredir tartışmalar yapılan bu değişikliğin yapılması yerindedir." Uzun uzun, neden sulh ceza hâkimliğinin kurulması gerektiğini Yargıtay verdiği görüşle anlatıyor; tarih 10/12/2013, o zaman göndermişler. Daha ben Bakan değilim, önceki dönemde. Yine, HSYK'nın görüşü, 6/12/2013, o da aynı şekilde övüyor. 2012-2016 strateji belgesi, onlar da övüyor. Avrupa Birliğiyle ilgililer de övüyor. Ne zaman sulh ceza hâkimliği kötü oldu, biliyor musunuz? Biz, sulh ceza hâkimliğini kurdurduktan sonra paralel yapı bir kara propaganda başlattı: "Bu şunun için kurudu, bu bunun için kuruldu."

ATİLA SERTEL (İzmir) - Size paralel! Size paralel!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ya, yazılar burada, herkes övüyor: Yargıtay "Doğru." diyor, HSYK "Doğru." diyor, AB "Doğru." diyor; Anayasa Mahkemesine gidiyor, Anayasa Mahkemesi "Doğru." diyor, "Hukuka uygun." diyor ama bakıyorsunuz, bir paralel iftira çerçevesinde bu mahkemelere, hâkimliklere yapılmayan kötülük, yapılmayan haksızlık kalmadı. Bunu burada özellikle ifade etmek isterim.

Tutuklama evresinde verilen kararları konuda uzman birinin incelemesi, soruşturma evresinde hâkimlikle ilgili bütün kararları belli bir hâkimin vermesi son derece önemlidir. Uzmandır o, sadece o konulara bakıyor ama eskiden yargılama yapıyor, başka iş yapıyor, bu arada da tutuklama veya diğer tedbir kararlarına ilişkin kararlar veriyor. (CHP sıralarından gürültüler)

ATİLA SERTEL (İzmir) - Paralel burada, paralel!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Onun için yaptığımız bu düzenleme...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Bakan, aynı kravatla olimpiyatlarda konuştun, Türkçe Olimpiyatları'nda!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - ...Anayasa'nın ruhuna da uygundur, lafzına da uygundur, hukuk devletine de uygundur; paralel devlet yapılanmasının lafzına, ruhuna, onlara tabi olanlara uygun değildir ama millete tabi olanlara uygun bir düzenlemedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Cumhurbaşkanımızın, benim Anayasa Mahkemesi kararlarına dönük eleştirilerim üzerine kıyamet koparıldı.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Paralel burada, paralel!

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Burada, burada, Sayın Bakan!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ya, niye kıyamet koparıyorsunuz?

BAŞKAN - Sayan Bakan, bir saniye efendim...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Anayasa Mahkemesi kararları eleştirilmez kutsal metinler midir?

BAŞKAN - Sayın Bakan...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Başkanım, hatibi anlamakta zorlanıyoruz!

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Sayın Bakan, paralel burada!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, Sayın Bakanı sükûnetle dinleyin efendim.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Bize düşman, size paralel!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Millet size kartı gösterdi, millet size gösterdi kartı! Kırmızı kartını gördünüz milletin!

BAŞKAN - Önemli bir konu görüşülüyor, bir gensoru görüşmesi gerçekleştiriyoruz, Sayın Bakanı dinleyelim efendim.

Buyurunuz Sayın Bakan.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Eleştirilmez kutsal metinler değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek demokratik bir haktır.

ATİLA SERTEL (İzmir) - İçeride yatırdınız bilim insanlarımızı!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ben de Adalet Bakanı olarak, siz de bir mahkeme kararına dair eleştiriniz varsa bunu söyleyebilirsiniz. Bizim eleştirdiğimiz nedir? Anayasa ve yasalara uyma konusunda en hassas olması gereken yerin bu hassasiyeti göstermediği yönündedir. Şimdi, Anayasa ne diyor? Diyor ki: "Olan kanun yollarında gözetilmesi gereken hususlar görüşülemez." Ne diyor? "Bölümler ancak bunu görüşebilir, Genel Kurulda bunu görüşemez."

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ne yapacak? Yargılama uzun sürerse içeride tutuklu mu kalacaklar? Tutuklama kararına itirazla orada tükenir kanun yolu. Haberiniz yok herhâlde.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ama şimdi içtüzükte değişiklik yapılmış, orada görüşülüyor ve sadece kanun yolu tüketilmiş konular gidebilir, işin esasına girip karar veriyor. Onun için ben diyorum ki ben yetkimi aştığımda beni eleştirin, yanlış yaptığımda beni eleştirin ama bir mahkeme yanlış yaptığı zaman da onu eleştirmeniz lazım. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular Anayasa Mahkemesini ilk derece mahkemesi yapmaz, temyiz mahkemesi yapmaz, süper temyiz mahkemesi yapmaz, onun yetkisinin sınırı bellidir. O sınırın içerisinde kaldığı zaman elbette ki bizim saygımız sonsuzdur. Başka bir şey söyleyebilir miyiz? Ama, sınır aşıldığı zaman da buna dair eleştirimizi bizim yapmamız en doğal, demokratik hakkımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasa'nın 104'üncü maddesine göre, Türk milletinin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - "Bozar." demiyor!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın doğru uygulanmasını gözetmek Anayasa tarafından ona verilmiş bir anayasal vazifedir, onu yapmıştır.

Şimdi, Cumhurbaşkanımıza karşı da burada pek çok laflar söylendi, eleştiriler yapıldı. Buradan ifade etmek isterim ki, değerli milletvekilleri, Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesinde yer alan madde sadece bizim hukukumuzda olan bir madde değil. Benzer şekilde, başka ülkelerin hukukunda da bu konu suç olarak tanzim edilmiş. Bazılarını okuyayım, belki merak edersiniz: İtalya'da bir ile beş yıl arasında hapis cezası, Polonya'da üç yıla kadar hapis, Almanya'da beş yıla kadar hapis; Yunanistan'da, İzlanda'da, Portekiz'de, Slovenya'da, Norveç'te suçtur ve pek çok Avrupa Birliği ülkesinde suçtur. Peki, oralarda niye bu kadar yok?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Böyle Cumhurbaşkanı yok!

LEVENT GÖK (Ankara) - Böyle bir Cumhurbaşkanı yok da o yüzden yani!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Oralarda toplu olarak Cumhurbaşkanına hakareti ibadet sayan ve bununla ilgili kampanyalar başlatan vatandaşlar yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Oradaki cumhurbaşkanları da herkese saygı duyuyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Oradaki cumhurbaşkanları Cumhurbaşkanlığı yapıyor, buradaki gibi değil.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şimdi gruplar Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhine kampanyalar başlatıyorlar.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Oradaki cumhurbaşkanları da halkına saygılı.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Herkes diyor: "Cumhurbaşkanı aleyhine bir görüş söyledi tutuklandı, bir görüş söyledi dava açıldı. Adalet Bakanı izin verdi." Bakın, söylenen sözler burada. "'Tweet' atıldı, başına gelmedik kalmadı." Yahu, "Twett" attı diye kimseye bir şey yapılmıyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Buradaki Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı gibi davranıyor.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Eleştirdi diye kimseye bir şey yapılmıyor. Ya ne yapıyor? Sinkaflı küfürler yapıyor. Benim yüzüm kızarıyor, okuyamıyorum, bakın hep kızarmış burada. İsteyenlere vereyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bakın, sizin ananıza, sizin eşinize, sizin bacınıza, sizin çocuklarınıza, sizin geçmişinize sinkaflı küfür yapmak bu milletin ahlakına uygun mu, hukukumuza uygun mu, siyasi eleştiri mi, doğru bir şey mi? İnsan utanır biraz yahu! Bunları biz savunmuyoruz, himaye etmiyoruz. Benim yüzüm kızarıyor, okuyamıyorum. Ama şimdi, bakın, dört bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhine bir itibar suikastı çerçevesinde kampanyalar yürütülüyor.

Venedik Komisyonu geçende geldi. Ben Venedik Komisyonu Başkanıyla da görüştüm geçmişte. O zaman bazı konuları anlatırken bana dedi ki: "Bizim vazifemiz anayasa yapım süreçlerinde hükûmetlere danışmanlık yapmaktır." Ama, şimdi, 299'uncu maddeyle ilgili inceleme yapmak üzere geliyor. Ya, 299'uncu madde Venedik Komisyonunun görevine girer mi? Anayasa değil. "Avrupa Konseyi karar verdi, girer." Dünyanın hangi ülkesinde bu maddelerin incelenmesine dair kararlar veriliyor? Yok. Bizim hukukumuza bu madde 2004'te mi geldi? Hayır. 1925'te yürürlüğe girmiş bulunan Türk Ceza Kanunu'nun içinde bu madde var mı? Var. Doksan yıldan fazladır uygulanıyor mu? Uygulanıyor. O zamandan bugüne kadar uygulayanlar bunun Anayasa'ya aykırılığını iddia etmeyi bir gün olsun akıllarına getirdiler mi? Getirmediler çünkü Anayasa'ya aykırı bir şey yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Doksan yıldır bu kadar hakaret davası açılmamışken niye bu sefer açılıyor? Bunu sorguladınız mı acaba?

LEVENT GÖK (Ankara) - Eski Cumhurbaşkanıyla bir karşılaştırma yapın, karşılaştırma yapın.

BAŞKAN - Sayın Bakan, mikrofonunuzu açıyorum, ek süre veriyorum.

Sözlerinizi tamamlayınız lütfen.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ama, maalesef, bugün başka bir noktaya geldi, getirilmek isteniyor.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Anayasa'ya uygun bir Cumhurbaşkanı vardı o zaman.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bakın, şunu söyleyeyim: Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına karşı itibarsızlaştırma konusunda ne kadar büyük kampanyalar yürütürseniz yürütün netice alamazsınız çünkü milletin kalbinde sevgisi olanı o kalbi sökmeden yok edemezsiniz, siz bu milletin kalbini sökemezsiniz! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ne zaman yaparsanız yapın netice alamayacaksınız. Allah'ın izniyle bu millet kimi seveceğini, nasıl seveceğini her zaman bildiği gibi, bundan sonra da bilmeye devam edecektir.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Maalesef ki siz milletin kalbini söküyorsunuz. Dünyanın neresinde cumhurbaşkanı halkına bu kadar saygısızlık yapıyor?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Tabii, burada hakkımdaki gensoru içerisinde pek çok madde var, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili konular var ve diğer hususlar var.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Aynı sözleri Fethullah Hoca için de söylemiştiniz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Aynı sözler var, aynı! "Milletin kalbinde Fethullah Hoca!" Yarın Tayyip Bey için kötü söz söylemeyin!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Şunu ifade etmek isterim: Bu konuların tamamı Türkiye'de hukuka uygun bir biçimde yürümektedir. Türkiye'nin terörle mücadelesi hukuk devleti ilkelerine uygun bir şekilde yürümektedir.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Her gün başka bir şeyi savunmak çok zor. Allah size de kolaylık versin.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Dünyada terörle mücadele eden ülkeler arasında mücadelesini hukuka azami riayetle sürdüren yegâne ülke Türkiye'dir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, Fransa'da bir terör saldırısı oldu, Fransız Hükûmeti ne yaptı?

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bütün dünya biliyor bunları!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya aldığını söyledi ve yazı gönderdi.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Basın özgürlüğünde de en iyi ülke Türkiye değil mi(!)

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - "Ben terörle mücadele ediyorum, İnsan Hakları Sözleşmesi'ni de askıya alıyorum." dedi. Fransa bunu yaptı. Peki, Fransa'da bu terörle mücadele karşısında ne diyorlar, Türkiye'de ne diyorlar? Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya aldı mı? Almadı. Ona uygun bir şekilde vazifemizi yapıyoruz, mücadelemizi yapıyoruz.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Gerek yok, güzel yapıyorsunuz(!) Askıya almanıza gerek yok, zaten uygulamıyorsunuz!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Anayasa Mahkemesine gitti mi? Gitti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitti mi? Gitti. Hem Anayasa Mahkemesi hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konuları esastan reddettiler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - 5 dosyada AİHM tedbir kararı verdi, daha sonra onları da kaldırdı. Şu anda tedbir kararı verilmiş bir tane dosya bulunmamaktadır.

Öte yandan, kalkıp "Burada bir hukuksuzluk yapılıyor." deniliyor. Bir hukuksuzluk yok. Hukuksuzluk, barikat kurmaktır, hendek kazmaktır, bomba atmaktır, sivil insanlara, askere, polise kurşun yağdırmaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Teröristleri sivil vatandaş gibi göstermek için kapı kapı gezip, bu kürsüyü kullanmaktır. Ayıp olan budur, yanlış olan budur. Biz kimin terörist olduğunu gayet iyi biliyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bitti, bitti Sayın Başkan.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Askere, polise silah doğrultan, roket atan, bomba atan, mayın koyan... Allah aşkına, buna karşı asker gülle mi gidecek? "Ya sen bana bomba attın, bak, bir sürü kardeşim şehit oldu." deyip ona öyle mi bakacak?

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - "Onları soruşturmayın." diyen vali. Valiye de "Onları soruşturmayın." diyen ne olacak?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ne yapacak? Ona hak ettiği dilden cevap verecek. Yapılan budur.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Valiye "Onları soruşturmayın." diyen ne olacak? Valilere "Dokunmayın." diyen ne olacak?

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Onlar silahla gelirken valilere "Elleşmeyin." diyen kim?

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, kürsü işgaline döndü.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Teröristlere ve terör örgütüne, onu destekleyenlere hak ettikleri dilden, bundan sonra da teröristlerin hak ettiği dilden konuşmaya kararlı bir şekilde devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ATİLA SERTEL (İzmir) - Valileri beraber atadınız, emniyet müdürlerini beraber atadınız.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - "Teröristlere dokunmayın." diyen kim?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Bu haksız ve yersiz gensoruyu yüce Meclisin vicdanlarına bırakıyor, hepinizi saygıyla Allah'a emanet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)