GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çocuklara yönelik cinsel istismarı ve kadınlara yönelik şiddeti önlemede ihmali bulunduğu iddiasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında Gensoru açılmasına ilişkin önergenin (11/4) ön görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:66
Tarih:04.04.2016

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubu tarafından verilen gensoru önergesi vesilesiyle huzurlarınızdayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken, vatanı, milleti ve inancı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor; kahraman askerlerimize, polislerimize, korucularımıza, terör saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Dünyadaki ve ülkemizdeki güven ortamının bir an önce tesis edilmesini temenni ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak yardıma ihtiyacı olan tüm vatandaşlarımıza ve yabancı misafirlerimize hak ve insan temelli bakış açısıyla hizmet üretiyoruz. Milletimize hizmet sevda işidir. Biz, bu sevdayla yola çıktığımız ilk günden itibaren, insana ve insan hayatına odaklanarak her zaman olduğu gibi mağdurların yanında yer almaya devam ediyoruz. Her türlü ayrımcılığa karşı çıkarak özellikle çocuklarımıza ve kadınlarımıza yönelik şiddet, ihmal ve istismara sıfır tolerans anlayışıyla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Değerli milletvekilleri, on dört yıldır hükûmetlerimiz döneminde yapılan çalışmalar cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayanların yapıldığı, "Başarılamaz." denilenlerin başarıldığı, hayal bile edilemeyenlerin gerçekleştiği bir dönem olmuştur.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayal edemezdik; hele o hususlarda hayal edemezdik, çocuklara istismarı hayal edemezdik.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Bunların hiçbirini hayal edemezdik, sayenizde gerçek oldu(!)

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Sosyal yardımlara ve sosyal hizmetlere ayrılan bütçe 2002'de 1,3 milyar Türk lirası iken bugün 25 milyar Türk lirasına yükselmiştir. Aile ve sosyal politikalar alanında uygulamalarımızın kapsamı genişletilmiş, kısa süre içerisinde hizmetlerimiz toplumun tüm kesimlerine yayılmıştır.

Ülkemiz, uluslararası hukuk alanında İnsan Hakları Sözleşmesi'nden 15'ine taraf olmuştur. Bu özelliği itibarıyla, gelişmiş birçok ülkeyi geride bırakarak en üst kategoride yer almaktadır. Bunların çoğu yine bizim hükûmetlerimiz döneminde gerçekleşmiştir.

Ancak, söyleyecek sözü olmayanlar bazı konuları istismar ederek haksız itham ve iftiralarla gündemi meşgul etmekte, bazen mağdurun mağduriyetine yeni yükler getirmektedirler. Çocuklara yönelik insanlık dışı bu istismar olayından hareketle, bazı malum çevreler bir süredir ülkemize karşı alçakça ve ihanete varan bir karalama kampanyası yürütmektedir. Hatta, ahlak ve vicdan yoksunu bu çevreler edep ve mahremiyet sınırlarını da aşmış, şahsımı ve ailemi de işin içine katarak ağza alınmayacak sözler sarf etmişlerdir.

Bu konuda ülkemizi yalan ve iftiralarla meşgul ederek olumsuz algı oluşturanlarla hukuki olarak da sonuna kadar mücadele ettiğimi ve edeceğimi de belirtmek istiyorum.

Konuyla ilgili olarak sarf etmiş olduğum cümleleri çarpıtarak işe başlayan bu zihniyet, cümlelerimin başını ve sonunu değiştirmiş, sosyal medya üzerinden bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Aynen kullanıyorsunuz, hiç değiştirmeden.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Tarafsız bir bakış açısıyla incelendiğinde görülecektir ki açıklamam tamamen çarpıtılmış, kötü niyetle mağdurların üzerinden operasyon yapılmaya kalkışılmıştır.

Bahsi geçen konuşmamın başında benim sözlerim: "Sıfır toleransla hareket ediyoruz, gerek kanuni düzenlemelerimiz gerekse pratik uygulamalarımızla bu konuda kimseye karşı herhangi bir iyi hâl indirimi yahut da iyi davranışından dolayı tolerans gösterilmesi gibi ne düşüncemiz oldu ne bundan sonra da olacaktır." Bunlar benim sözlerim.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Yapmayın ya, sizin döneminizdeki kadar iyi hâl indirimi alan tecavüzcü olmadı!

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Bunlar hiç gündeme getirilmeden, yaptığım açıklama kasıtlı karalama kampanyasına dönüştürüldü.

Ensar Vakfı ve suçlu kişi hakkında sorulan bir soru üzerine aynen şunları ifade ettim: "Kötü niyetli insanlar, her zaman bazı işleri suistimal edebilen insanlar olabiliyor. Bu bir kere yani kötü, suistimal yapan bu insanlara rastlanmış olması hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz." şeklinde cevap verdim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - E, tamam, bunu dedik biz de!

LEVENT GÖK (Ankara) - E, daha ne söyleyeceksiniz?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Buradaki ifadem "Yaşanan menfur olayı aileleri ve çocuklarımızı düşünerek tüm bireylere yaymayalım, tüm hizmet alan kişileri zan altında bırakmayalım." anlamındaydı. Aileleri ve çocuklarımızı düşünerek yaptığım yukarıdaki açıklamam "Bir kere tecavüzden bir şey olmaz." şeklinde kasıtlı bir yalana dönüştürüldü.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakanınız çalar, bir kereliğine; Bakara makara olur, bir kereliğine; istismar olur, bir kereliğine; her şey bir kereliğine!

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Asla ağzımdan çıkmamış olan, tamamen düzmece ve uydurulmuş bu sahte beyan insafsızca, acımasızca ve ahlaksızca yayılmaya çalışıldı. Bu ahlaksız yalanlara karşı konuya doğru ve mantıklı bakan herkes, insana değer veren hiç kimsenin böyle bir şeyi asla söylemeyeceğini bilir. Hele bir kadın, hele bir anne, bir Bakan sıfatıyla, milletin oyuyla seçilmiş bir milletvekili olarak böyle bir cümleyi kesinlikle sarf etmeyeceğim hususunda toplumda hiçbir tereddüt yoktur.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O zaman bir kere istifa edin!

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Asla söylemediğim, akla ziyan şekilde, yalan ve bilinçli bir kasıtla ahlaksızca uydurulmuş bir cümleyi yine ahlaksız şekilde sanki tarafımdan söylenmiş gibi göstererek yapılan yorumların ne denli yanlış, gerekçesiz...

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Bir kere istifadan bir şey olmaz!

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - ...ve haksız olduğu görülmüş ve zaten bu yalana da dayandırılan iftira ve hakaretler de kamuoyunda hiçbir karşılık bulmamıştır.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - 200 bin imza toplandı -yahu ayıp ayıp- görevden alınman için. Kamuoyu infial hâlinde.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Bizler bu ithamlara, iftiralara rağmen çocuk ve ailelerinin mağduriyetlerinin artmaması için sükûnetle çalışmalarımızı sürdürdük. Bu bakış açısıyla, çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı nereden ve kimden gelirse gelsin kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğimizi burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, kadına ve çocuğa yönelik istismarda suçlu ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için Bakanlık olarak, Bakanlığımız olarak bu davaların sonuna kadar takipçisi olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Tüm siyasi partileri, medya organlarını ve kamuoyunu, çocuklarımızın yüksek yararını gözeterek, bu konuda açıklamalar yaparken bir kez daha duyarlı ve hassas olmaya davet ediyorum çünkü bu tür olaylar tıpkı terör olaylarında, saldırılarında olduğu gibi toplumumuzda derin yaralar açmaktadır. Bu hastalıklı ruhların önceden tespit edilmesi konusunda hukuki düzenlemeleri gözden geçirmek, toplumsal bilinci geliştirmek, toplumsal duyarlılığı artırmak zorundayız. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak göreve geldiğim ilk günlerde bürokratlarımıza verdiğim iki önemli talimatım olmuştu: "Derhâl..." dedim. Birincisi, özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet, ihmal ve istismar konuları mercek altına alınarak detaylı bir denetim ve rehberlik çalışmaları başlatılmış olup devam etmektedir. İkincisi ise Bakanlığımızla ilgili tüm mevzuatın tekrar gözden geçirilmesi olmuştur.

Mevzuatla ilgili olarak bu ay Bakanlığımız bünyesinde Adalet Bakanlığı ve Yargıtay Başkanlığının iş birliği, akademisyenler ve STK'ların katılımıyla "Türk Adalet Sisteminde Aile, Çocuk, Kadın Çalıştayı"nı gerçekleştireceğiz. Çözüm arayışlarında desteğe, iş birliğine ve duyarlılığa ihtiyaç duyduğumuz bu süreçte sorunlarımızın doğru tespiti çok önemlidir. Yapıcı eleştiriler, farklı çözüm önerileri ve kapsamlı bir iş birliği ancak böyle bir asgari müşterek üzerinde gerçekleşebilecektir. Mağdurların topluma kazandırılması çok boyutlu bir konudur ve ciddi büyük emek ister.

Değerli milletvekilleri, sosyal politikalarımızı yeniden inşa ederken çocuklara yönelik çalışmalarımızla yeni bir dönemi başlattık çünkü toplum olarak sahip olduğumuz en büyük değer çocuklarımızdır. Onları her türlü olumsuzluklardan korumak, geleceğe en iyi şekilde hazırlamak hepimizin asli görevidir. Bu kapsamda, tüm çocuklarımız için koruyucu ve önleyici alternatif politikalar geliştirdik. Ulusal çocuk hakları ve çocuk koruma hizmetlerinde koordinasyon strateji belgeleri ve ulusal eylem planları hükûmetlerimiz döneminde hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Ayrıca, erken uyarı sistemleri, okul sosyal hizmeti ve Aile Sosyal Destek Programı gibi toplumsal sorunlara geniş perspektiften bakan projelere ilişkin çalışmalarımız sürmektedir.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Erken uyarı sistemlerinizi öğretmenlerinize takın.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Özellikle korunması gereken çocuklarımızın psikososyal yönden desteklenmesi ve bakımlarının sağlanması amacıyla ülke genelinde 67 çocuk destek merkezinde ANKA Çocuk Destek Programıyla hizmet vermekteyiz.

Ailelerin desteklenmesi, aile bütünlüğünün korunması ve çocuğun aile ortamında sağlıklı bir birey olarak yetiştirilmesi öncelikli hedeflerimizdir. Sosyal ve ekonomik destek hizmetiyle 2002 yılında 12 bin çocuk aile yanında bakılırken bugün bu rakam 78 bine çıkmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sadece çocuklarımızı değil, eş zamanlı olarak kadını da güçlendirecek sosyal politikaları yürütmekteyiz. Yapılan çalışmaları görmezden gelmek yalnız bizlere değil, çocuklarımıza, kadınlarımıza, ülkemize ve milletimize de büyük haksızlık olacaktır. Her şey eleştirilebilir, eleştiri daha iyiye ulaşmak için bir fırsattır. Yapılan eleştirilerin çocuklarımıza ve kadınlarımıza, onların ailelerine ve yakınlarına zarar verilmemesi konusunda azami hassasiyet gösterilmelidir. Kadınlarımızın eğitim, sağlık, hukuk, ekonomi, istihdam ve siyaset alanlarında güçlendirilmesi, kadına karşı ayrımcılığın önlenmesi, kadının insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için bugüne kadar ertelenen pek çok konuyu cesaretle ele aldık.

Türkiye bugün sosyal politikalar, eğitim, sağlık, istihdam alanlarında attığı adımlarla bölgemizin ve dünyanın pek çok ülkesinde model olarak gösterilmektedir. Anayasa'nın 10'uncu maddesinde yaptığımız değişiklikle, kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu belirtilerek kadınlar lehine pozitif ayrımcılık güvence altına alınmıştır. Bakanlığımız, kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu inancıyla ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelede koruyucu ve önleyici hizmetlerin vazgeçilmezleri olan kadın konukevlerinin sayı ve hizmet kapasitelerinin artmasında da önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Bakanlığımız bütçesinin yüzde 97'sinin sosyal yardımlara ayrılması tartışma konusu yapılmaktadır. Oysa sosyal yardımlar sosyal politikaların uygulanmasında ilk, acil ve birinci basamak müdahale yöntemidir, yoksullukla mücadelenin ilk basamağıdır. Ayrıca sosyal yardımların cinsiyete göre dağılımına baktığımızda, sosyal yardımlardan faydalananların yüzde 61'ini, düzenli yardımlardan faydalananların yüzde 75'ini, süreli yardımlardan faydalananların yüzde 50'sini ise kadınlar oluşturmaktadır. Bunlar "dezavantajlı kadınlar" dediğimiz, desteğe ve yardıma muhtaç kadınlar. Hak sahiplerinin kadın olduğu, şartlı eğitim ve sağlık yardımları, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik yardımlar, doğum yardımları bunlardan bazılarıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aile bir toplumun can damarıdır, bizi biz yapan değerlerin, kültürün, inancın ve toplumsal kazanımların merkezinde aile vardır. Aile olmadan bir milletin var olması, geleceğe ışık tutarak sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi mümkün değildir. Biz aile merkezli çalışmaları önceleyip kadına veya çocuğa yönelik çalışmaları ötelemiyoruz, aksine, hem kadına ve çocuğa yönelik çalışmalarımıza hız veriyor hem de aile içindeki bireylerin fonksiyonunu güçlendirici çalışmaları yürütüyoruz. Tarihimizden, inancımızdan, bu toprakların mayasını oluşturan değerlerden, milletimizden aldığımız güç ve yetkiyle hizmet üretmeye devam ediyoruz. Aklın, bilimin, ahlakın, inancın, merhametin, adaletin, hikmetin, vicdanın rehberliğinde geleceğimizi onurla inşa etmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken, bütün mağdurların mağduriyetlerini yüreklerimizde hissedip insanların mahremiyetlerine saygı gösteriyoruz. Bu hassasiyeti de herkesten bekliyoruz.

Yaşanan bu menfur olayda mağdur olan anne ve babaların feryatlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Mağdur bir baba şöyle sesleniyor... Lütfen bunu herkes dikkatlice dinlesin, baba şöyle diyor: "Kimse bizi anlamıyor, yetkili yetkisiz herkes konuşuyor, çocukları ve aileleri düşünen var mı? Olay mahkemede ama biz her gün ölüp ölüp diriliyoruz, yanıyoruz. İmdada gelen kişileri vuruyorsunuz; yazıyor, çiziyor, birileri konuşuyor, laf nereye gidiyor haberi yok. Hiç bizi düşünen var mı? Bu çocukların ruh hâlini düşünen var mı? Bunları yazıp çizenin, malzeme yapıp da konuşanın çoluk çocuğu var mı?" Bunu söyleyen mağdur bir baba. Başka bir baba da şöyle soruyor: "Nasıl bu kadar acımasız oluyorsunuz! Kendi çocuğunuz olsa çıkıp grup toplantısında dile getirip bütün Türkiye'ye deşifre eder miydiniz? Mağdur olmak bu kadar mı zor bu memlekette!" İşte, bu hassasiyetle hareket ettiğimiz, anne ve babaların feryadına kulak verdiğimiz için mahremiyete saygı gösterdik, her şeye rağmen sükûnetimizi koruduk. Oysa Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı bu olay üzerinden benim anneliğimi dahi sorgulamaya kalktı. Evet, bu sorgulama hiç kimsenin hakkı da, haddi de değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Geceleri herkes uyurken -gece saat üç, gece saat dört- ben evime gidemiyorum. Nereye gidiyorum biliyor musunuz? Çocukların yuvasına, sevgievlerine. Kapıyı çalıp da kapıyı açan bakıcı anneler bana soruyorlar: "Kimsiniz siz?"

MELİKE BASMACI (Denizli) - Göreviniz, sizin yapmak zorunda olduğunuz bir şey, göreviniz. Zor geliyorsa istifa et Sayın Bakan.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Evet, o çocuklar uyumadan ben evime gitmiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ya, çocuk yuvasında gece üçte, dörtte uyuyorlarsa o da sorun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Geçenlerde Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı Saray'da bizim Engelsiz Rehabilitasyon Merkezi'mizi ziyaret etti, her şey o kadar mükemmeldi ki ben Sayın Genel Başkandan bir teşekkür bekledim...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Gece üçte, dörtte çocuk yuvasına gidiyorsan yalan söylüyorsun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - ...telefondan "Baktık, baktık, bir kusur bulamadık." diye çünkü biz hizmetlerin en mükemmelini veriyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Kusur yoksa çocuklara niye istismar yapıldı?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Şunun da altını çizmek istiyorum: İktidara geldiğim günden itibaren kız yurtları yapmak üzere her yerde konuşuyorum, burada da söylüyorum.

MELİKE BASMACI (Denizli) - Allah sizin yaptığınız kız yurtlarından çocuklarımızı korusun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Kızlarımızı on iki sene okutmak için, kız yurtları yapmak için bütün imkânlarımızı Bakanlık olarak ortaya koymuş durumdayız.

Evet, şimdi de HDP Grubuna seslenmek istiyorum.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Bize seslenmeyin.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Elbette bir bakan hakkında çeşitli nedenlerle gensoru önergesi verilebilir. Ancak altını çizerek şunu söylemek istiyorum ki çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet konusunda gensoru verebilecek, bu konuda sözü ve yüzü olabilecek en son parti HDP'dir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bölücü terör örgütü binlerce çocuğu dağa kaçırarak kadınları bir şiddet ve terör sarmalının parçası hâline getirmiştir. Ben, iki aydır terör mağduru illerde dolaşıyorum -Hakkâri, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Silopi, Cizre- Kürt kadınlarla beraberim, analarla beraberim, kızlarla, çocuklarla beraberim. Siz neredesiniz? Ben ana olarak onların yanındayım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Taybet anayı söylediler mi?

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Miray bebeğin ailesini ziyarete gittiniz mi?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Onların yürek yakan feryatlarından, gözyaşlarından rahatsız olan HDP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Belediyenin önünde...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Keşke Karaman'a da gitseydiniz, Karaman'a da gitseydiniz. Karaman'a da git.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Karaman'a da bekliyoruz Sayın Bakan.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - ...analar çadır kurduğunda geldi, iş makineleriyle onu kaldırmaya kalktı. Bir kadın belediye başkanı anaların feryadına nasıl kulaklarını tıkayabilir? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, bir saniye efendim, süreniz bitti. Bir dakika ek süre veriyorum, konuşmanızı tamamlayınız.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Devamla) - Bakanlığımız olarak, her türlü şiddet, ihmal, istismara karşı, altını kalın bir hatla çiziyorum, sıfır toleransla mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz ve bundan da asla taviz vermeyeceğiz.

Bir kere daha bunlardan asla taviz vermeyeceğimi milletimizin kürsüsünden beyan ediyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, hepinize teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)