GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:67
Tarih:05.04.2016

JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün MHP tarafından verilen taşeron işçi, 4/C'li personel, geçici işçilerle ilgili Meclis araştırma önergesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Ancak sözlerime başlamadan önce birkaç hususa değinmek istiyorum: Biliyorsunuz, Avukatlar Günü. Başta, yüce Meclis çatısı altındaki avukat parlamenterlerimiz olmak üzere tüm avukatlarımızın gününü tebrik ediyorum.

Diğer taraftan, kürsüye çıkmadan önce, Ankara Milletvekili olarak, yine acı bir haber aldık, yeni bir şehit haberi almış durumdayız. Şırnak Silopi'de hayatını kaybeden Yaşar kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle, bugüne kadar kaybettiğimiz tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hâlen tedavisi süren kardeşlerimiz var hastanelerde, onlara da Allah'tan acil şifalar diliyorum. Milletimize, ailelerine de sabır diliyorum.

Terörle mücadelemizin de kararlılıkla süreceğinin bu vesileyle tekrardan altını çizmek istiyorum. Ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşliğiyle ilgili derdi olanlarla hesaplaşmaya; ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşliğini sonsuza kadar yaşatmaya devam edeceğiz inşallah.

Yine, bugün talihsiz bir olay oldu, bir kadın milletvekili olarak bundan gerçekten utanç duyuyorum. Dün CHP Grup Başkan Vekilimiz Sayın Levent Gök'ün -ki hiç yakıştıramadım kendisine- Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızla ilgili kullandığı bir ifade vardı. Biz bu olayın, hani, bir özürle telafi edileceğini düşünürken, bugün grup toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızla ilgili, burada telaffuz etmekten dahi utanç duyacağım ifadeleri kullanmış olmasını bu Parlamentonun bir kadın milletvekili olarak kınadığımı özellikle belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve ben buna, bugün ifade edilen bu sözlere, hangi parti altında olursa olsun, eğer kadın hakları konusunda, insan hakları konusunda samimiysek herkesin tepki göstermesi gerektiğini düşünüyorum.

Yaşanan elim bir olay vardır ama Sayın Bakanımızın bu konudaki samimiyeti, ilkeli duruşu ve tavırları ortadadır. Aslında söylemek istediği şeylerin de ne olduğu bütün partilerimizce bilinmesine rağmen, böylesine acı, ülkemizin her tarafında infial oluşturmuş, hepimizin içini yakmış olan, çocuk istismarıyla ilgili bir konuda siyasi rant elde etme peşinde olunmasının da ülkemiz açısından gerçekten çok üzücü olduğunu buradan bir kez daha belirtmek istiyorum.

Bir çağrım da kadın hakkı savunucusu dernek ve sivil toplum örgütlerine. Bu olayı biz burada bırakmayacağız. AK PARTİ Grubu altındaki kadın milletvekilleri olarak, inşallah, kadın teşkilatlarımızdaki kadın üyelerimizle birlikte bu olayın peşinde olacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sayın Kılıçdaroğlu'ndan en başta özür bekliyoruz, eğer dilemezse de inşallah yargı önünde bu konuyla ilgili girişimlerimizi başlatacağımızı belirtmek istiyorum. Ama kadın hakkı konusunu her konuda dolgu malzemesi yapanların, her konuda insan hakkı, kadın hakkı, bunları gündeme getirenlerin de buna sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir samimiyet testidir. İnşallah, bu testten kimlerin geçeceğini hep birlikte, Türkiye'deki kadınlar olarak göreceğiz diyorum çünkü artık bu konunun altındaki sebebin başka olduğunu düşünmeye başladık biz. Bu ülkenin seçilmiş ilk kadın başörtülü Bakanı Sayın Bakanımız. Acaba hâlâ CHP'nin başörtüsüyle bir sorunu mu var diye de ben kendi kendime sormaktan geri duramıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

LEVENT GÖK (Ankara) - Bırak Allah aşkına!

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Ne alakası var ya!

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Bununla ilgili bundan sonra düşüncelerimizi değiştirmek sizlerin elinde diye düşünüyorum.

LEVENT GÖK (Ankara) - Bırak istismarı!

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Şimdi, şu anda bir kadın hatip konuşuyor ve yine beylerin tavrının da çok çirkin olduğunu ve nezaketten uzak olduğunu da tekrar belirtmek istiyorum.

LEVENT GÖK (Ankara) - Her şeyi istismar edin! Nereden çıkartıyorsunuz bunu?

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Bizler konuşmaya devam edeceğiz, hakları savunmaya devam edeceğiz inşallah.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sen konuyu anlat, konuya gel.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Yapılan nezaketsiz ve çirkin durumlara karşı da tavrımızı ortaya koyacağız.

LEVENT GÖK (Ankara) - Söyleyecek başka bir şey bulamadınız! Bakan savunamıyor, sen çıkıyorsun değil mi ortaya?

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Bakanın avukatlığını mı yapıyorsun orada?

LEVENT GÖK (Ankara) - Bakanın avukatı mısın sen?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Başta da söylediğim gibi, MHP'nin taşeron, geçici işçiler, 4/C'li personellerle ilgili vermiş olduğu araştırma önergesiyle ilgili söz aldım.

LEVENT GÖK (Ankara) - İlla başörtüsü, illa istismar! Ayıp size be, ayıp size! İlla istismar, illa başörtüsü!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Biliyorsunuz, 2002 yılından itibaren, iktidara geldiğimiz ilk andan itibaren...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Elinizde başka bir şey kalmamış.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Ne oluyor?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sana ne? (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen efendim...

LEVENT GÖK (Ankara) - Seni istismarcı, seni!

BAŞKAN - Lütfen hatibi dinleyelim efendim.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - ...AK PARTİ olarak çalışma hayatının sorunlarını palyatif popülist tutumlarla değil, kalıcı...

BAŞKAN - Siz devam edin Sayın Sarıeroğlu.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Ama sürem geçiyor.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen... Sükûnete davet ediyorum sizi.

LEVENT GÖK (Ankara) - Efendim, siz de hatibi temiz bir dil kullanmaya davet ediniz lütfen.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Temiz bir dil kullanıyor zaten, senden daha temiz bir dil kullanıyor.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sensin kirli!

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - 2002 yılında...

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sensin kirli olan, sensin! Bu memleketi bu hâle düşüren sizsiniz.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Hepinizden daha temiz!

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Söz konusu kadın olunca, kusura bakmayın, yıllarca kadın çalışmalarının içerisinde olmuş bir milletvekiliyim, kadın çalışmalarının içinden gelmiş bir milletvekili olarak bu tavra sessiz kalamam. Bu, kendimle çelişmek anlamına gelir. Hiç kusura bakmayın, rahatsız olabilirsiniz ama bu konuda biz hassasiyet bekliyoruz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Rahatsız olan sizsiniz, rahatsız olan sizsiniz. Dilinize doluyorsunuz başörtüyü.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - İzniniz olursa konuşmama devam etmek istiyorum Sayın Levent Gök, Ankara milletvekili olarak.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sanki bu ülkede tek Müslüman olan sizsiniz, öyle mi? Bu ülkenin Müslüman'ı sensin, öyle mi?

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Dinle, dinle!

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - 2002 yılından itibaren, iktidara geldiğimiz ilk andan itibaren bir kaos olarak devraldığımız çalışma hayatıyla ilgili gerçekten çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. 2002 yılında iktidara geldiğimizde çalışma hayatıyla ilgili mevzuatlar darbeci zihniyetin bir ürünüydü. İşsizlik, kayıt dışı rakamları artık uluslararası rakamların çok üzerindeydi...

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Bayana saygılı ol, saygılı.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Burada kabadayılık yapma, dışarıda görürüm ben seni.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Her tarafta, her tarafta...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Görürüz dışarıda, burada kabadayılık yapma, kabadayılık yapma burada.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Artistlik etme!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Terbiyesiz!

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Sen tanımamışsın beni, adımı yaz oraya.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - ...çökmüş bir çalışma hayatıyla karşı karşıyaydık. İktidarımız 2002 yılından itibaren insanı ve insan onurunu merkeze alarak çalışma hayatına ilişkin yeni bir sosyal model ortaya koymuştur. İlk günden itibaren, politikalarımızı uygularken, sosyal politikalarımızı, çalışma hayatı politikalarını uygularken insanı öne alan, vatandaşlarımızın beklenti ve taleplerini önceleyen, sosyal diyalog ve uzlaşı çerçevesinde düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu bağlamda, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu yenileştirdik, memurlara toplu sözleşme hakları verdik, ilk kez İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı çıkardık, yine, 1 Mayıs'ı resmî tatil ilan ettik, 218 bin geçici işçiye kadro verildi, 300 bin sözleşmeli memur kadroya geçirildi, otuz iki yıl aradan sonra -bu çalışma hayatı açısından bir milattır- yeni bir iş kanunu yasal hâle getirildi, yine, emekçilerin artık buhar hâline getirilmiş olan, fonlara diye istenen, toplanan ve buhar hâline gelen o fonlardaki emekçi haklarını tekrar emekçilere teslim ettik. Bu kapsamda, Tasarrufu Teşvik Fonu için çalışanlara 17 milyar lira ödedik, Konut Edindirme Yardımı'nda hak sahiplerine 4,5 milyar ödedik. Yaptığımız tüm düzenlemelerde milletimizin ve emekçilerin sesine kulak verdik.

İnşallah bundan sonra da emekten ve emekçiden yana tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Asla palyatif, popülist değil, ortak akılla, çözüm odaklı, uzun soluklu politikaların yapımı konusunda gayretlerimizi devam ettireceğiz. Ekonomi politikaları ile sosyal politikaları inşallah özdeşleştirerek çalışmaları sürdüreceğiz.

Burada önerimize konu olan taşeronla ilgili benden önceki hatipler geldiği zaman bazı hususlara değindiler ama bazı eksik bilgiler olduğunu düşünüyorum. Evet, taşeron konusu çalışma hayatı açısından suistimallere açık hâle gelmiş bir konuydu. Ancak 1936 yılından itibaren ülkemizde taşeron işçi uygulaması söz konusudur biliyorsunuz ve AK PARTİ'nin getirdiği bir çalışma sistemi değildir. AK PARTİ olarak yine bu yüce Meclis çatısı altında 2014 yılında 6552 sayılı -torba- Yasa'yla taşeron çalışanların çalışma koşullarını iyileştirme anlamında gerçekten çok önemli düzenlemelere imza attık. Kıdem tazminatı hakkını güvence altına aldık, diğer taraftan ücretli izinlerinin güvence altına alınmasını sağladık, üç yıllık sözleşme yapılması imkânını sağladık. Diğer taraftan, en çok önemsediğim konu olarak ifade etmem gerekiyor ki taşeronda çalışan kardeşlerimizin sendika ve toplu iş sözleşmesine sahip olmasının imkânı ortaya kondu ve 2014 yılından bugüne kadar da taşeronda çalışanların çok büyük bir kısmının artık sendikalı olduğunu söyleyebiliriz.

Bu kapsamda, diğer taraftan geçici işçilerle ilgili konular var ama taşeronla ilgili sürem yetmeyeceği için yapacağımız çalışmanın ana hatlarına değinmek istiyorum. Sayın Başbakanımız açıkladı, Maliye Bakanımız detaylarını verdi, biliyorsunuz, 1 Kasım itibarıyla çalışan, on iki ay boyunca tam zamanlı çalışan taşerondaki kardeşlerimize, genel ve özel bütçeli idarelerde, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda, sosyal güvenlik kurumları ve bunlara bağlı döner sermayeli idarelerde, il özel idarelerinde, belediyelerde ve bağlı kuruluşlarda ve özel kanunlarla kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 720 bin işçi kardeşimize kamuda istihdam imkânı sağlıyoruz. AK PARTİ olarak 1 Kasım seçimleri öncesinde seçim vaadimiz olarak asıl işte çalışan kardeşlerimize kamuda istihdam imkânı sağlamayla ilgili bir vaadimiz söz konusuydu. Yaptığımız değerlendirmelerde emekçilerimizin sesine kulak verdiğimiz zaman bunun kapsamının genişletilmesinin faydalı olacağına karar verdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sarıeroğlu.

JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - Yalnız çok fazla sözüm kesildi, ek süre istiyorum.

BAŞKAN - Ek süre vermiyorum efendim.

Teşekkür ederim Sayın Sarıeroğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)