| Konu: | Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz'ün yerinden sarf ettiği bazı ifadeleri sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 12.04.2016 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, bakın, ben, Sayın Erdoğan'ın şahsına, ailesine ve efradına herhangi bir söz söylemedim, ben sadece mahkeme kararını söyledim. Asliye Hukuk Mahkemesi -Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihadına göre- aynen şunu söylemiş; Erbil Tuşalp'ın yazdığı yazılardan çıkardığı sonuç şu; şu imada bulunduğunu söylemiş, demiş ki "Erdoğan'a akıl hastası demiş" ve tazminata mahkûm etmiş Erbil Tuşalp'ı, bu sözlerinden dolayı. Ben onu ifade ettim. Buna bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyor ki: "Bu, ağır bir eleştiridir, Başbakan daha fazla hoşgörülü olmak zorundadır sıradan yurttaşlara göre." Bunu söylemiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ben söylemiyorum. Ben bunu söylemiyorum; bir, mahkeme kararı bunu söylüyor; iki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunu söylüyor. Yoksa, benim kimsenin şahsıyla, ailesiyle ve özel yaşamıyla bir ilgim yok, o nedenle ifade etmeye çalışıyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Bakın, hiç kimsenin, Cumhurbaşkanı olsa dahi... Bakın, sayın grup başkan vekili, ben bu dilekçeyi, bu kanun teklifini 2012'de verdim, daha Erdoğan Başbakanken. Hiç alakası yok. Burada da ifade ettim. Dolayısıyla, bugün geldiği durum vahimdir ve bu vahimliği, biz, burada ortadan kaldırmak durumundayız. Yoksa, Erbil Tuşalp'a geri ödenen tazminat gibi, bütün bu davalardaki tazminatlar da Türkiye tarafından, hazine tarafından ilgililere ödenir çünkü Sayın Erdoğan, maalesef kutuplaştırdı Türkiye'yi.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Siz kutuplaştırdınız!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Yüzde 50'si tamam seviyor, oy veriyor ama yüzde 50'si de nefret ediyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Eskiden Sayın Erbakan'a oy verenler, Ecevit'ten nefret etmiyorlardı; Ecevit'e oy verenler, Erbakan'dan nefret etmiyorlardı; Demirel'e oy verenler, Erbakan'dan nefret etmiyorlardı ama şimdi bir kutuplaşma ve nefret söylemi var, dolayısıyla da hoşgörüsüz bir ortam var.
Bunu eğer sizin grubunuz kabul ederse Cumhurbaşkanına faydalı bir iş yapmış olursunuz. Cumhurbaşkanı, hoşgörülü olmak zorundadır, daha fazla eleştiriye tahammül etmek zorundadır.
Teşekkür ediyorum.