| Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 14.04.2016 |
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 273 sıra sayılı torba Yasa Tasarısı'nın 25'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
25'inci maddeyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un "Dönüşüm gelirleri" başlıklı 7'nci maddesi değiştirilmektedir. Bu değişiklikle yapı alanlarındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farklarının alınmasına imkân sağlayan bir düzenleme getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, temel kanun olarak getirilmemesi gereken ve milletimizi yakından ilgilendiren, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınmadan ve ilgili komisyonlardan geçmeden getirilen bu tasarılar yasalaşmaktadır. 24'üncü maddede de belirttiğim gibi, AKP bu kanunlardaki değişiklikleri aceleci bir anlayışla Meclis gündemine getirmektedir. Sonuç olarak da gerekli tartışmalar yapılmadan getirilen bu tasarılar, sonunda çözüm getirmemekte ve kısa süre sonra da düzeltme ihtiyaçları doğmaktadır.
Sayın milletvekilleri, terör nedeniyle tahrip olan binaların, kültür varlıklarının, tarihî mekânların onarımı veya yeniden yapılanmasını sağlamak için yapılan bu düzenleme tabii ki terör nedeniyle zarar gören masum yöre halkının mağduriyetini gidermeli, göç edenlerin yeniden yurtlarına dönmelerini sağlamalı, zararlarını tazmin etmelidir. Ancak, terör nedeniyle hayatını kaybedenlerin, şehitlerin, gazilerin, geride kalanların yakınlarının hakları ve hukukları da ziyadesiyle korunmalıdır. 2002 yılında, önceki dönemlerde, terörle mücadele edildiğinde "Köyler boşaltılıyor, yakılıyor, yıkılıyor." diyenler, bugün, gerektiğinde şehirlerin yakılması pahasına terörle baş etmek için taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmaması gerektiğini ne yazık ki yeni anlamışlardır.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yıllarca, Hükûmetin terörle mücadeleyi yanlış anladığını... Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli "Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir; zaman ve mekân üstü, tarihsel perspektiften beslenen yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Önce olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül ve derinlikli yorumlayan, yüksekten ve analitik bakış demek olan terörizmle mücadele vizyonu geliştirilmelidir." demişti ancak AKP bunu dikkate almadı. Zamanın Sayın Başbakanı Sayın Erdoğan "Bölücü terör örgütü kadroları silahları bırakarak ülkeyi terk edecekler." demişti, peki ne oldu? Terk etmek şöyle dursun, kuzey Irak'taki terör kamplarındaki teröristler kaçak olarak ve Habur Sınır Kapısı'ndan davullarla karşılanarak silahlarıyla birlikte ülkeye geldiler. Çadır mahkemeleri kurularak teröristler serbest bırakıldı. Valiye, kaymakama "Teröristleri görmeyin." talimatını verenler, terörün geldiği sonuçlardan herhâlde pişmanlık duymuşlardır.
Bugün görüyoruz ki, bu ihmallerin sonucu teröristler şehirlerimize öyle silahlar, öyle bombalar yığmışlar ki sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen günlerce temizlenemiyor, şehirlerin her tarafına bombalar tuzaklanmış, mühimmatlar yığılmış, keskin nişancılar konuşlandırılmıştır. Buradan sormak istiyoruz: Terörle mücadele konusunda Milliyetçi Hareket Partisinin tüm ikazlarına rağmen neden gerekli tedbirleri almadınız? Önerilerimize niçin kulak tıkadınız? Şimdi de yakıp yıkılan yerlerin yerine yeni yerleşim yerleri açarak güvenliği sağlayacağınızı mı sanıyorsunuz? Terörden zarar gören her vatandaşımızın hakkı hukuku korunmalı, onlarla anlaşarak, gönülleri alınarak ve mağduriyetlere uğratmadan, emrivakiye getirilmeden problemleri çözülmeli, dertlerine derman olunmalı, yeni mağduriyetler yaratılmamalıdır. Terör uzantılarının siyasi emellerine su taşımadan onlara şirin görünmek, oylarına ve oy kaygısına bakmadan... Terörle mücadele öncelikle samimiyet ister, dik duruş ister, kararlılık ister.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Terörle mücadele eden güvenlik güçlerine gerekli destekler verilmeli, imkânlar tanınmalı ancak teröristlerle ve terörist uçlarıyla müzakere edilmemeli diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)