GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesine Ek Denetleyici Makamlar ve Sınıraşan Veri Akışına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:75
Tarih:19.04.2016

SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Evet, gensoru vesilesiyle ara ara sayın bakanlarımızı burada görüyoruz, bu mutluluk veriyor bize, burada olmaları.

Değerli milletvekilleri, Turizm Haftası'na girdiğimiz bugünlerde tüm turizm sektöründe ve ilişkili sektörlerde endişeli bir bekleyiş var, "Ne olacak, nasıl olacak, geleceği nasıl planlayacağız?" endişesi. Sektörün durumuna ve bu yılki beklentilere baktığımızda, alınan önlemler sektörü kurtarmaya yetmeyecek. Sektörden aldığımız bilgilere göre, geçen yıla göre rezervasyonlarda düşüş yüzde 50'lere ulaşmıştır. 1,5 milyona yakın kişinin istihdam edildiği sektör çalışanlarının çoğu işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Değerli milletvekilleri, burada sorulması gereken soru, sektörün nasıl bu duruma geldiğidir. 100 milyar dolarlık yatırım ve kırk yıllık çaba sonunda 36 milyon turistle 35 milyar dolar gelir getiren Türkiye turizm sektörü neden birçok ülkenin kendi vatandaşlarına gidilmemesi yönünde uyardığı bir ülke hâline gelmiştir? Bunun tek bir nedeni vardır, o da ülkeyi yönetme beceriksizliğidir. Dış politikada atılan yanlış adımlar her konuda ülkemizin aleyhine gelişmelere neden olmuştur. Turistin birinci derecede önem verdiği şey güvenlik ve huzurdur. Türkiye'de güvenlik, huzur ve hukuk kalmamıştır. Birçok ülkeyle ticari ve diplomatik ilişkilerimiz durma noktasına gelmiştir. Demokrasimizi zayıflattık, hukukun üstünlüğünü ve basın özgürlüğünü yok ettik ve bu uygulamalarla dünyada mizah konusu hâline geldik. Ticari ilişkilerimizde en önemli ülkelerin başında gelen Rusya'yla bütün bağlarımızı kopardık. Özetle, ülkemizdeki huzur ve güven ortamını beceriksiz ülke yönetimimizle yok ettik. Bu nedenle de tercih edilen ülke olmaktan çıktık. Turist çeken ülkeden göçmen çeken ülkeye döndük.

Değerli arkadaşlar, yapılması gerekenlerin en başında gelen ülkemizin dünyada bozulan imajını düzeltmektir. Aileleriyle birlikte sayıları 7,5 milyona ulaşan 2,5 milyon civarındaki kamu çalışanını devlet desteğiyle turizm tesislerinden yararlandırmalıyız. Turizm sektörüne uygulanan teşvikler açısından ülkemiz dört bölgeye ayrılmalı ve daha az turist ve turizm geliri elde eden bölgelere daha çok teşvik uygulanmalıdır. Bazı bölgelere aynı ülkeden turist yığılmasının önüne geçilecek politikalar geliştirilmeli ve turizmin ülke geneline yayılması sağlanmalıdır. Uçağa destek yerine yolcu başına destek uygulamasına geçilmelidir. Uçakla gelen turistlerde olduğu gibi kruvaziyer gemileriyle gelen turistler için de destek verilmelidir. Turizm Master Planı yeniden ele alınmalıdır.

Türkiye'ye turist gelen ülkelerden gelen turist sayısına göre değil, artış yüzdesi oranında destek yapılmalıdır. Turizm sektörünün bu yıl ödemesi gereken 4,3 milyar liralık kredi borçlarına da çözüm bulunmalıdır. Bu şekilde, turizm sektörü belli ülkelere bağımlılıktan kurtulacak, turizmin ülke geneline yayılması ve çeşitlenmesi teşvik edilecektir. Kendi ilim Mersin daha çok iç turizme hitap etmesi nedeniyle bu durumdan fazla etkilenmese de dış turizm için yatırımlar yapan ve yıllardır dış turizme hazırlanan Mersin bölgesi olarak büyük beklentimiz vardır. Emeklerimizin Hükûmetin yanlış politikaları yüzünden boşa gitmesini istemiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Turizm demek, tanıtım demektir. Yurt dışına çıkış harçları artırılarak buradan elde edilen kaynak turizmin tanıtımında kullanılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, sektörü kurtarmanın yolu, bu tür desteklerden daha çok, ülkemizin hem dış hem de iç politikasında ciddi değişikliklere gitmekten, demokrasimizin ve hukukun üstünlüğünü koruyarak insan hak ve özgürlüklerinin önünü açmaktan, güvenli ve huzurlu iç barışı sağlanmış bir ülke olmaktan geçer.

Bu vesileyle turizm sektörünün Turizm Haftası'nı kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)