| Konu: | Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat'ın 278 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 22'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın üyeler; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Ben 9 Aralık 2013'te Sincan Cezaevinden çıktığımda kapıda "Ben cezaevinden kin ve nefret üreterek değil gelecek üreterek çıktım. Herkes için hukuk istiyorum ve bu kapıları açın." demiştim, hâlâ da o düşüncedeyim. Biraz önce beş dakikalık konuşma süresinde de hepinize hitaben hukuksuzlukları dile getirdim ve kimi Adalet ve Kalkınma Partisinden milletvekilleri de "Şurada haklısın ama şu yanı yok mu?" diye ama özünde hak verdiler. Sayın HDP'li üye arkadaşımızın değerlendirmesi için de şunu söyleyeceğim: Ben hapisten çıktıktan sonra ilk gittiğim davalardan biri KCK davasıydı; Sayın Demirtaş da oradaydı. Ben o davadaki hukuksuzluklara da karşı çıktım. Gerçekten o davanın iddianamesini de okudum. İddianamede önce "Özgürlükler var." denmiş sayın AKP'li milletvekilleri ve "Örgütlenebilirsiniz, dernek kurabilirsiniz." denmiş. Pek çok insan da buna dayanarak başvurmuşlar, dernekler kurmuşlar, hatta faaliyetlerde bulunmuşlar, sonra onlar terör faaliyeti sayılmış. Gerçekten katmerli bir hukuksuzluktur. Ben onlara da yeri geldikçe değindim. Bana ayrılan sürede değinmem de gerekebilirdi, onun da altını çiziyorum.
Son olarak şunu vurgulamak isterim sayın milletvekilleri: Ergenekon davası -gerçekten altını çiziyorum- bir darbe davası değildi. Eğer darbeler araştırılacaksa ben de varım. Son sözüm de şudur: En kötü meclis bile kapalı bir meclisten iyidir. Bu değerlendirmemin de altını çiziyorum. Bu konuda, önümüzdeki günlerde Ergenekon davasında gerçekten bütün hukuksuzluklara hayır diyelim diyorum. 4 akademisyenin serbest bırakılmasını sevinçle karşılıyor, en azından özgürlük her şeyden iyidir diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)